Su’yla Us
Su, hayattır. Us, akıldır. Her iki sözcüğün de sözlük anlamlarına bir bakalım:
Su (isim): Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab. Us (isim): Akıl.
Suyun formülü: H2O. Akıl formüle edilemez ancak karar, uygulama ve davranışlarla algılanabilir.
Su, tüm canlılar için mutlak gereklidir. Us, insanlarda aranır ve değerlenir. Her ikisini de kararlı, ölçülü ve yeteri kadar kullanmalıyız.
Ne su ne de us birbirinin yerine geçebilir. Her ikisi de ortak paydadan iki değer olup, ille insanlar için son derece önemli ve gerekli ögeler olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
Temel fizyolojik ihtiyaçlardan olan suyu kullanmak için fazla us gerekmezken, usun işlevini yerine getirebilmesi için mutlak su gerekir. Su, yaşamsal bir güçtür. Us, gizil bir güçtür.
Suyun da aklın da özgün güçleri vardır. Suyun gücüyle elektrik enerjisi elde edilebilirken, aklın gücü suyun gücünü de yönlendirebilmektedir.
Usumuzla davranırsam ‘uslu’; su katarak (~sulandırarak) davranırsak ‘sulu’ demezler mi?
Suyun varlığının da en az insanlık tarihi kadar çok uzun zaman öncesine dayandığını kabul etmemek mümkün mü?
Suyu içerek ve kullanarak fark eden insanoğludur kuşkusuz. Onu bilimsel bazda H2O diye formüle eden de insandır.
‘Su’ ile ‘us’ birbiriyle anlam kazanmakta olup, her ikisini de yaşamsal öneme sahip vazgeçilmez büyük güç olarak nitelendirmek hiç yanlış olmasa gerek!
Edebiyatta ‘su’ üzerine pek çok söylem, ilahi, kaside, şiir, şarkı, türkü, … bulunduğunu iyi biliriz.
Şol cennet’in ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu
(Yunus Emre’den.)
Edebiyatta suya insan benliği verildiğinde ‘teşhis’ ve onun insan gibi konuşturulması ile ‘intak’ sanatları söz konusu olmaktadır.
Ab-gundur günbed-i devvar rengi bilmezem
Ya muhit olmuş gözümden günbed-i devvara su
(Fuzûlû’nin Su Kasidesi’nden.)
Anlamı: Şurada dönen gök kubbenin rengi su rengi midir, yoksa gözümden akan yaşlar, gözümden akan sular gök kubbeyi mi kaplamıştır, bilmiyorum.
Söz Sanatları:
Tecahül-i Arif: Şair gökyüzünün neden mavi olduğunu biliyor ancak bilmezlikten geliyor. Bildiğini bilmezlikten gelme sanatı olan tecahül-i arif yapmış oluyor.
Mübalağa: Hiç kimsenin gözyaşı gökyüzünü kaplayamaz, bu mümkün değildir. Böylece olayı abartmış olduğundan mübalağa sanatı gözükmektedir.
Hüsn-i Talil: Şairin gökyüzünün mavi rengini gözyaşlarından aldığına inanması, gözyaşlarının renk verdiğini söylemesi güzel neden göstermedir.
Yorumu: Burada tasvir olunan şair sürekli ağlamaktadır. Gözü yaşlıdır. Ağlarken gökyüzüne bakar ve onun su renginde olduğunu görür. O zaman gözyaşları ile gökyüzünün rengi arasında bir ilişki kurar. Bunu da söz sanatlarıyla destekler.
Kelimeler:
Ab-gun: Su rengi
Günbed-i devvar: Dönen gök kubbe
Muhit: Çeviren
* * * * * * * * * * * *
Usa gelince; onun değerini çok iyi bilmemiz, her noktada ve her koşulda onu yerli yerinde kullanmamız ve hiç yitirmemeye çalışmamız gerekir.
Us gücüyle her zoru yenebileceğimizi unutmayalım. Usun hâkim olduğu tüm karar, uygulama ve davranış biçimleri bizi başarıya, huzur ve mutluluğa ulaştırır.
Edebiyatta us üzerine de pek çok söylem, şiir, şarkı, türkü, … bulunduğunu biliriz.
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
(Ziya Paşa’dan.)
(Nasihat ile uslanmayanı tekdir etmeli -azarlamalı- , tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir -dayaktır-)
Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde
(Ziya Paşa’dan.)
(Kişinin aynası işidir, lâfa bakılmaz; bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür.)
Her çiçekten bal alırsın
Her gördüğünle kalırsın
Sen kendini ne sanırsın
Belki bir gün uslanırsın gönül
Uslan artık deli gönül
Bak gelip geçiyor ömür
Uslan artık deli divane gönül
(Orhan Gencebay’dan.)
Allah; kimseyi su ve us yoksunu eylemesin, âmin!
Can bedenden çıkmaz ki çıksın huyum;
Bir lokma aşım ve bir yudum suyum
Varsa bölüşürüm, hâkimdir usum;
Boşuna değildir bütün suspusum.
(Doğaçlamamdır.)
Hoş, esen ve usla kalınız…
31.01.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.