- 703 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bu bir tesadüf mü
Bir gün birinin bir resmi daireye işi düşer. Fakat resmi daireye işi düşen şahıs işinin olmayacağını ya da çok zor olacağını düşündüğü için sıkıntılıdır. İşi de hayat memat meselesi olan, mutlaka olması gereken bir iştir.
İçindeki sıkıntıyla yaptırmak istediği işini yaptırabilmek için daireye gitmek üzere yola koyulur ve işini yaptıracağı resmi daireye doğru yönelir. Giderken içinde hep bir sıkıntı ve korku vardır. Torpil olabilecek tanıdık kimseleri düşünür ama onun ne bir tanıdığı vardır, ne de ona yapılması gereken bu işi için torpil olabilecek bir kimsesi vardır.
Yine de şansını denemek üzere gider. Vakit öğlendir ve Cuma namazı için camilerden ezan okunmak üzeredir. Birden karşısına yaşlı bir adam dikilir. Karşısındaki yolda karşılaştığı bu yaşlı adam, bunun yolunu keser onu yolunda durdurur karşısına dikilir.
Adam önünü kesen yaşlı adama bakar tanıdığı biri değildir yine üzgün onun önünden çekilip yoluna devam etmek isterken adam bunun gitmesini engeller. Bu arada ezan okunmaya başlamıştır. Adam buna sorar görüyorum ki içinde bir sıkıntın var o sıkıntınla gidiyorsun gideceğin yere ama bu senin sıkıntın gereksizdir çünkü senin işin neyse olacaktır sen hiç üzülme der ve bu sözün arkasından da şunu söyler. Benim de bir derdim bir işim var, sen de benim için dua et ki benim de işim olsun diyerek aceleyle geç kalmak üzere olduğu caminin yolunu tutar.
Adam döner bu hiç tanımadığı kişinin arkasından bakar. Oysa konuştuğu bu yaşlı adam, çoktan gözden kaybolmuştur. Onun arkasından bakmasına rağmen bir daha göremez, yoluna devam eder.
İşini yaptırmak için giden bu adamın işi hiç de korktuğu kadar zor olmaz, dilediği şekilde işi kolayca sonuçlanır ve bu adam rahatlamış işini yaptırmanın sevinci içinde evine dönerdir.
Ama karşısına çıkan yolda giderken kendisini teselli eden yaşlı adamı, o günden sonra ne görür ne de ona rastlardır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.