CEHENNEM NERESİ!

• 28 Ocak 2013 Pazartesi 20:31:42

CEHENNEM NERESİ!
Buraları terk etmek geliyor içimden,yolum nereye götürürse oraya yolculuğum.Haftalardır hayallerini kurup,beş yıldızlı otellerden yer ayırtıp,oraya gitmeden günler önce oraları soluyanlardan, farklı yolculuğum.Bana sormayın nereye gidiyorsunuz diye,bilseydim nereye gittiğimi,bu kadar tedirgin yaşar mıydım.
Babamın nasihatleri geliyor aklıma, onlarla avunarak gidiyorum işte;o nasihatleri şimdi ben anlattığımda alt kuşaklara,yaban eşeklerinin,aslandan korkup kaçtığı gibi davranış sergilediklerini görüyorum sadece.Ne de olsa alışkınız, seküler yaşamın davranış bilimcilerinin ve yaşam koçu olarak kendilerine anlam yüklemeye çalışan zavallı koçların, masalın tekerleme bölümünü anlatmalarına.Ergenlik dönemi zorlamayın bağırmayın sakin olun gerekirse iğdiş olun(!) şu an hayat çok farklı, onların daha güzel yaşamaları için ne gerekiyorsa onları fedakarca yapmanızı tavsiye ederim diyen bir çok anlaşılmayan dilde ıslıklar çalınırken,zavallı eski kuşakta kendilerine yer altından bir define sunulmuş gibi rahatlayarak evlerine dönerler,huzurlu olacaklarının verdiği rehavetle...
Yaşam koçu olarak adlandırılan ve bir meslek olarak herkes nezdinde kendine bir kıymet biçmeye çalışan bu cambazlara,neden yaşam koçu,yaşam ayısı,yaşam öküzü olamaz mı diye sorarsanız,size gücenirler,oysa bilmezler ki kendilerini bir hayvan adı ile ilişkilendirmek onların hayata bakışlarını değiştirmemekte ve anlattıkları bilgilerde,farklı bir nesli ortaya çıkarmamaktadır.Anlatılanlar sadece maymun iştahlılık oluşturmakta ve o an hatırlanmakta sonrasında çabucak unutulup gitmektedir.
Toplumlara vermek istediğiniz bir mesajınız varsa,öncelikle siz bir omurga taşıyacaksınız.Omurgalı insanların verecekleri mesajlar,insanları diriltir ve anatomik yapınızın dinamizmini oluşturur.Dinamik yaşamlar kendilerini bir akıntıya kurban etmezler,bilirler ki, her yaşam kendi varlığını kendi özünde taşır.Kendi yaşam çekirdeğini içinde taşıdığına inanan biri olarak ben de ,bu yolda giderken karşımdan gelen sinirleri gerilmiş,dünya kendisine dar gelen bir adama selam verdim ve sordum.Nereden geliyorsun hemşerim dedim,cehennemden geliyorum dedi,ben de adamdaki kızgınlığı rahatlatmak için ortamı biraz yumuşatayım dedim ve tekrar sordum.Hemşerim cehennemden geldiğine göre orada ateş var diyorlar doğru mu dediğimde biraz yumuşadı ve kendine güvenen adam edasıyla,ben orada ateş mateş görmedim,herkes ateşini buradan götürüyormuş dedi.Evet herkes ateşini buradan götürüyor,çok doğru bir açıklama her şakanın altında bir ciddiyet vardır bu da anlardan biridir.
Evet dostlar,her yan ateş çemberine dönmüş kuşak farkı,nesep farkı,çağın gerekleri, biraz yumuşamalı vs derken,yumuşak boşluğumuzdan bir ateş tufanı sardı ve bir anda alevler canımızı kuşattı.Sonrasında yaşam ayıları,yaşam öküzleri bizi kurtarsın diye kazandık harcamaya başladık bilmiyoruz ki,hakikaten harcanıyoruz. Harcanmayacağımız bir formül bulalım dedim,aldım başımı yola koyuldum,hemen aklıma babamın nasihati geldi.Yavrum sen ol,başkası olma,ceehennemde ateş bekleme,buradan götürür orada yakarsın,o halde "...kendini ve ehlini yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından koruyun..."diye Allah’ın ayetini hatırlatırken,bu günleri görüyormuş gibi konuşurdu bana,rahmet diliyorum ona,ayıların içinde gül dikelim inlere....

28.01.2013
19.45-20.25
Çengelköy/İST
EROL KEKEÇ

Beğen