Gönüllerin Payitahtında İyilerim Ağlaşır Bennara
HAYRETTİN TAYLAN
-Doğuruvermiş hüzünler, emzirmeden güzellikleri salıvermiş öylece gidişlere.
-İçlenişimi giyen yazıların yazındayım.Cümle boyu senden bahsediyorum.
Dirhemlerini sunan, demkeşliğin suretini görülüyor nemli gözlerim.İçimdeki senli buhurların reklamıdır aslında damlalarım.
*H’içliklerin ne kadar sıcak tutar hayıflanışı. Artık yadsımaz oldum sensizliği.Alıştım nedensizliğe. Yüce bir sebebin gölgesinde savunma mekanizmalarım eridi.
Soğuk tavırların tansık yarınlarımı ağlattı.Gözü açılmamış gün’eşleri bekledim karanlık yalnızlıklarda.Garip ;ama vazgeçilmez aşkların sihrini yaşatma bana. Benim mezhebim aşk konusunda geniş değildir.
Ben Voltaire değilim:
….:Voltaire ve Emilie du Chatelet / 1700’ler - Fransa .
Voltaire Fransız kraliyet ailesi tarafından son derece sevilen bir yazardı ve Emilie de genç, akıllı bir sosyete. Emilie, Marquis du Chatelet’le evli olmasına rağmen kendisi gibi Voltaire de insanların ne düşündüğünü önemsemiyordu. Emilie ölene kadar 15 yıl boyunca sevgili olarak yaşadı ve bilindiler. Hatta Emilie’nin kocası tarafından alınan bir evde yaşadılar. Birbirlerine karşı sadece fiziksel bir çekim duymuyor, birbirlerinin zekâsından da son derece etkileniyorlardı.
Voltaire ve Emilie ‘den bizli ortak payda, sosyal algılarımız, zekanın içindeki kadınsal zekanın incelikleri, bu çekim gücünün gölgesinde seni beklemek güzeldi Bennara..
Yine usta Voltaire: “Ayrılık, tatmin edilmeyen aşkı artırır.”Hüzünlerimin ustalığı bu yüzden.İçimdeki çocuk doymadı dünyana, sevgine, algına, hazlarına Bennara.
Seni benden koparan binlerce kötülük varken, seni bana getiren tek bir iyilik vardır. Karşılıksız sevmektir.
-İnsan nefsinin bekçisi, hazlarının çitçisi, amaçlarının çobanı, aklının sanayicisidir.Akıl binlerce duygunun hasarını tamir eder.Duygular bizi hatalara, kötülüklere, günahlara götürür.Sağlam olan özümüzü yaralarız, yolda kalır vicdanın öz arabası.Hemen devreye aklın sanayisi gelir.Tamir eder, yeniler, yamalar, yeniden sağlam bir benliğe kavuşturur bizi.İçimizdeki doyumsuzluk yolunda hızlıca gideriz. Yeni şeyler ,anlar, hazlar yaşamaya çalışırken, yeniden çarparız, yeniden yaralanırız içten.Yine akıl , yine akıl…Oda varsa….
Kötülük nefse en yakın olan duyu eylemidir.Günde binlerce kötülük peşimizde olur, ki kötülüğün iç mimarı şeytan, sürekli kötülük, günah üretmeye çalışır.Oysa iyilik karşımız çok nadir gelir. Sen bu nadirliğin nedimesiydin Bennara.
Aşk dimağına dokunan gurmeyim. Sonradan görme sevdaşörlerden değilim. Herkesi seviyor gibi tespihler, ya da teşbihler çekmiyorum bu aşk cümlesinin kitabında.
S’armaşıkların karma’şıklarında kendimi düze çeken algıda seçiciliğin Ali’siyim.
-Ali , aşkı seviyor.Aşk Aliliktir zaten.Zülfikar ile zülfü yare dokunuşlarım var sevi yolunca.
Sevda benzeşmelerin bağrında , teşbihlerimin çeken güzel duruşun tespihinde imame olan duruşun taneleriyim.Beni senden sordu gerçeklik.
-Kim bu Bennara?
Neden benliğini bu kadar yaktı?
-Benlik ateşinde seni aşka köz kılan bu mudur?
-Nar tanelerinde seni aşka kırmızı akıtan gül cemalindeki kırmızılığı mıdır?
-Bennara’nın benliğinden gül kırmızısı, aşk kırmızısı, nar kırmızısı, sen kırmızısı var ?
-Bu kalıplara sığmaz sevdanın Baki’si sen misin? Nedim olduğun lale mevsimlerinde Suzan kim ?
-Seni yakan kim ?
İşte mekanizmaları eriten soruların içinde belim büküldü.Kime hangi cevabı vereyim ben sevmeye nişaneyken.Ben sevginin, güzel ilimlerin, bağıl olmayan bağların iç mimarıyken.Güzel yaşamların peşinde peşinatlarımı harcarken. En güzele, en iyiye, en kaliteli yaşama kadim kalmışken kime ne ?
-Var olmayı ağlatmadan, var olanı en güzel şekilde yaşamanın salıncağı dururken.
-Nedenleri eriten sonların sorusunda neden benimle salınmıyorsun?
Yoksa hala önyargıların kinci çocuklar gibi mi? Hala seni can kırıklarına mı şikayet etmekte.
-Ya da kinlerin kan dansında mısın? Ya da hangi öcün fitilisin?
Hangi kötülüğün mimarı ölümsüz kaldı ki? Bir bak etrafına, hep iyiler , hep iyilikler, hep iyiliği yüreğinde taşıyanlar gönüllerde payitaht kaldı Bennara.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.