- 896 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
kendini Bulmak
Kendimi ne zaman bir cami avlusuna bırakıp kaçtım, hatılamıyorum! uzun yıllar görmediğimi, kendime rasladığım bir anda anlamıştım...tuaf biriydim...ama iyi biri...hatta gülen biri...seven biri...sevilen biri...neden gömmüştüm değerlerimi? nereye ve kimlerin arasına? neden böyle davranarak üzmüştüm kendimi? hiç bilmiyorum...
Kendime rasladığımda, tıpkı kemendi boynuna geçirilmiş bir idam mahkumu’nun boyuk sesiyle irkiliyordum, konuşmayı unutalı çok zaman olmuştu! bir cinnet anında ardımı önümü gözetmeksizin, dövünüyor yerlerde debeleniyordum...bana kim yapmıştı bunu? kim zorlamıştı kendimi terk etmeye?
Bir rock konserinde, gözlerim yuvalarından çıkarcasına büyülenmiş, şaşkın bakışlarla kendimle gözgöze gelmiştim! ! hesap soran bakışlarımın önünde bir suçlu gibi eğildim bir an..o güne kadar hep başkalarının isteğine boyun eğen, onlar gibi olmaya çalışan bir nesne olduğumun farkında değildim...üstelik ne onlar benzeyebilmiş ne de kendim olabilmiştim! belkide bu yüzden sevmiyorlardı beni hiç, belkide kendimi terk etmemiş olsaydım eminim en azından bir kaç dostum olurdu, oysa şimdilerde büyük yalnızlıkların ve boşlukların içinde kimliksiz bir insanın silik gölgesi gibi, hiç bir şeydim...
Kendi değerlerinden vazgeçmek mi yaralar insanı, toplumda göze batan ve anlaşılmayan fikirlerin mi? halbuki konuşmaya başladığımdan beri doğruluğuna inanan bir çok insana raslamıştım, yazarların ve şairlerin arasında! bizler kalplerin derinlerinde arıyorduk tıpkı mevlana gibi gerçeği, onlar sorgusuz kapılıyordu kendilerini korumak amaçlı bilmedikleri her şeyi...Koskoca bir deryada boğulmadan baştan başa geçtikten sonra inanıyorduk , suda bir balık olmadığımıza! onlar en baştan atmıyordu kendini suların ve sellerin derinliğine...bakılınca aynı yola çıkan bu gerçeği anlamak için görmemeliydik birbirimizi, resmimizi, kimliğimizi! evet bir gün aynı şarkıya ağlarken bulacaktık belki ,yinede kendimizden çok şeyi alacaktı bu deniz, bu aşk ve inandığımız her şeyin o derin sevgisi...
Ne yapmıştım kendime! bu öfkenin, bu kavganın, kalabalıklar arasında bana hiç benzemeyen insanların ve mekanların içinde yapayalnızlığımdı asıl bilinç altında yatan gerçeği...Mutsuzluğumun sebebi buydu! evet mutsuzdum...çok mutsuzdum...
Kendime sarılıp ağladım saatlerce...beni depresif bir karanlığın içine sürükleyen toplumun prangalarıydı, ve belkide bu en büyük tutsaklığımdı! sadece uyum sağlama adına kendimden verdiğim çok şeyi, geri almaya imkan yoktu, artık çok geçti! özgürlük, insanın istediğini yapma özgürlüğü değildi, düşünceydi ve inandığı ve olmak istediği yerdi, ruhun özgür bırakılmasıydı...
YORUMLAR
Çok güzeldi tebrik ederim.İnsanın kendine ,hayallerine sahip çıkışı gerçekten büyük bir mücadele gerektiriyor.Sağlam durup inat edince usanıyorlar sonunda.Birde deliliğe verme var ki çok işe yarıyor.Fakat bunun için hassas olmamak gerekiyor.insan acımasızlaşabiliyor en sevdiğine bile.Çünkü illada benim kurallarım diyor.Selam ve sevgilerimle
aysemujgan
aysemujgan
nasrettin hoca fıkrası
nasrettin hoca bir gün yanında küçük sabi çocukla eşşeğine binip çarşıya iner.
çarşıda görenler derki bak ya koskoca adam eşşeğe kendisi biniyor küçücük çocuğu yürütüyor.
nasrettin hoca bunun üzerine eşşeğe sabi çoçuğu bindiriyor ve kendisi yürümeye başlıyor.
biraz gidiyorlar çarşıda görenler ya koskoca adam kendi yürüyor küçücük çocuğu eşşeğe bindiriyor
bunun üzerine nasrettin hoca çocukla beraber eşşeğe biniyor görenler zavallı eşşeğe iki kişi binmişler diyorlar. bunun üzerine nasrettin hoca çocukla beraber eşşekten iniyor ve yürümeye başlıyorlar yine görenler ahmak adama bak eşşek dururken yaya yürüyor. yani biz insan oğluna hiç bizaman yaranamayız.
bir gün otobüste giderken hanım teyzeye yer verdim teşekkür bile etmedi. bende kendi kendime kadına bak cık cık cık bi teşekkür eder insan demiştim. çok yanlıştım insanları razı edemeyiz hiç bi şekilde razı olmayacaklardır. allah razı gelsin yeter. teşekkür dahi beklememeliyim
hayatımızı başkalarına göre değil kendimize göre yaşıyalım.
hayatımıza başkaları yön vermesin
o yönü biz kandimiz çizelim.
ben bu yazıya hayran kaldım gerçekten
çok tebrik ederim
umarım yazının çizgisini farklı yöne götürmedim öyle olduysa üzülürüm
en içten saygı ve sevgimle
aysemujgan
aysemujgan
kayıtlı
çünkü yazdıklarımız birazda yaşadıklarımızın özü. en saf halimiz satırlara dökülen, hani denize bakarsın pırıl pırıl taaa dibi gözüküyor...