16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1205
Okunma
Kitap okumak, benim için önüne geçemediğim bir tutkudur. Evdekiler benim elimde yeni bir kitap gördüler mi üzülüp “Yine mi? “ derler..Bilirler ki o kitap bitene kadar ben kapsama alanı dışındayım.o kitabı okumam .ister bir gün,isterse üç gün..sürsün ;evin içinde hiç kimseyi görmem,duymam,konuşmam..kendi kendimi hipnoz ediyorum sanki..Bu konu ile ilgili başıma gelmeyen kalmadı..
Oğlumun ertesi gün sünnet Mevlidi vardı.Ben gece on sıraları Kamuran Solmaz ‘ ın “Kiraze” isimli kitabını elime aldım.Almaz olaydım.Sabahleyin mevlit saati başlamasına yakın kitabi bitirdim.Bitirmemle birlikte kapının zili çalmaya başladı..O kadar çok gelen var ki eve,ben ne zaman çağırmışım o kadar insanı şaşırdım.Uykusuzum,midem bulanıyor,kalabalık bir yandan,sıcak bir yandan…Evin koridorları bile insan dolu..Ben sadece gelenleri karşılıyorum.Servis,ikram işini ,yengemler kardeşim ,arkadaşlarım ,görümcem yapıyor..Tabi ki ben sersem tavuk gibi ortalarda dolaşıyorum.Hasta mısın diye soranlara, tebessüm ediyorum.Ne diyeyim “Sabaha kadar kitap okudum,hiç uyumadım” diyemem.Bir an önce şu mevlit bitsin diye dua ediyorum.Mevlit bitti.Gidenler gitti.Gitmeyenler çok,Herkes oturuyor.Çaylar,kahveler sohbet maşallah çok güzel,Misafire de” hadi ,mevlit bitti; evinize gidin diyemeyeceğime göre,istedikleri kadar oturacaklar.. mevlide yetişemeyip arkadan gelenler de var. Eh .. Seyreyle cümbüşü..Akşam ezanına doğru çok şükür ev boşaldı.Kiraze,isimli kitabı yeniden elime aldım.Bir kez daha okumak istediğim bölümler vardı.Sayfalarını açarken eşim eve geldi.telaşla”Çabuk hazırlan,arkadaşın kızının düğünü var bu gece “ demez mi. O düğüne gitmemek için elimden geleni yaptım..İyilikle güzellikle “Ben o düğüne gidemem çok yorgunum “ dedim Eşim “ O düğüne gidilecek” dedi…Tehdit ettim “Senin tehditlerin bana sökmez.Okumasaydın sabaha kadar kitap “ dedi… Çaresiz düğüne gittim. Gürültü ve kalabalıktan bayılma aşamasına geliyorum.. son anda bayılmaktan vaz geçiyorum…Gece yarısına doğru eve geldiğimizde başımın çok döndüğünü biliyorum..Uyandığımda öğle ezanı okunuyordu..Ah..Kiraze ah..gördün mü bana neler yaptığını…..
Hıfzı Topuz ‘ Meyyale isimli romanı ile tanıdım.Sonra da bütün kitaplarını okudum.Kitap elime geçtiğinde can dostlarımızın,Ürkmez ‘ deki yazlık evinde misafirdik.Öğle sırası,yazlık eve ziyarete gelen , ikimizin de ortak arkadaşı olan Ayşe kitabı masaya bıraktı, hay elime almaz olaydım.O andan itibaren ben kapsama alanı dışındayım.Zamanla yarışıyorum.Ayşe ‘ ler gece yarısı Çeşme ‘ ye gidecekler.Kitapta gidecek.Çaylar pişiyor,içiliyor,sohbet gırla,arada bana sitem,hatta hakaretler..mangal yanıyor,içki içiyorlar şarkı söylüyorlar,fıkra anlatıyorlar benden tık yok ..masada yemek yerken bile kitabı okuyorum..arada ağzıma bir iki lokma yiyecek koyuyorum..Bana ne derlerse desinler duymuyorum.Ayşe ’lerin gitmesine yakın kitabı bitirdim.Herkesin şaşkın bakışları arasında kitabi Ayşe ‘ye verdim.Yaptığımın son derece ayıp,çirkin kabul edilmesi zor bir davranış olduğunu biliyorum…Elimde değil..Bu huyumdan kurtulamıyorum.
Ahmet Ümit ‘ in Kavim ‘ ini okumaya başladığımda evdeydim;ama yine benzer olaylar yaşadım Gözlerimde yorgunluk ve uykusuzluktan arpacık çıkması da bonus…oldu benim için…
Elime hangi kitabı alırsam alayım,kaç sayfa olursa olsun,kitabı okumaya başlarım ve bitiririm.Hiç ara vermem.Son bir yıldır bu hastalıklı kitap okuma alışkanlığımdan kurtulmuştum..Son bir aydır yeniden başladı..O nedenle endişeliyim..kitaplardan uzak durmaya ve elime almamaya özen gösteriyorum…