Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
kafiye34
kafiye34

Çok Meryemsi, Çok Merhemsi Sevdan Bennara

Yorum

Çok Meryemsi, Çok Merhemsi Sevdan Bennara

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

582

Okunma

Çok Meryemsi, Çok Merhemsi Sevdan  Bennara

Çok Meryemsi, Çok Merhemsi Sevdan Bennara

hayrettin taylan




’Üstbenliğin kumaşını serdin.Üstsüz algılarımı gördün kadınsal özün.
Varlığın piramidinde bilgeliğin paradigmalarını sıraladım. Bilinmek gerek.İnsan oğlu görünmeyene karşı farklı tezlere aşılanmak için uğraşılar yapmıştır.
-Görünmeyene, ulaşılmayana, bilinmeyene, sevilemeyen, kavuşulamayana karşı bütün çabalarımızı harcarız. Varlığınla bir bütün olduğun anları değil, şu an imkansızlığını aramam özümüzle oynadığımız nefsi oyunlar gibiydi Bennara…


Özgürlüğün öksürüğüdür beklemek. Ciğerden yaralar, üşütür ruhu.
Yalnızlığımı dolaştırdığım her adımda , adın karışıyor.Ürküyor yaşamak.
Erimeyi ilk şıkkına al kar gibi erimek mi, kalmayı son şıkkında saklayan yar gibi mi olmak gerek bilemedim Bennara.
Geçici ,iyileştirici, hayata bağlayıcı, gül sunucu güzellerin özgürlük ekranında olmak, yaşamaya dair daireler çizmek de sensizlikten sayılır.
Oysa kafesteydi özlemlerim.Kanatlarını kesmişti gidişin.Uçacak kanatları yoktu.Zaten onu uçuran sevdandı, ilgindi, güzel sözlerindi, kadınsı ışıltındı.
Şimdi “ can kırılma” mazisinde derlediğin vazgeçiş senfonisinde hangi bülbülüme aşk yemi olacak sözlerin ya da özlerin var.
Aklından geçip de diyemediğin kaç söz var.Diyemediklerinin son kitabı ne zaman çıkacak.Bu arafın rafında seni okumak isterdim.
-Ne demek isterdin hakkımda. Bir merak bankası oluşturdum.Soru bankası yanında bedava.
-“Ben”i alana sensizliğin kitapçığı da bedava….

Bu dünyanın sınavında kim kimin kazandığıdır? Kim, kazanımlarının sınavıdır? Hangimiz özlendiğimiz olguya köle olmadık ki?
Herkesin bir hasreti var.Kimimiz aşka, kimimiz güzel bir yavruya, kimimizi zenginliğe, kimimiz sağlığa, kimimiz güzellikleri görmeye , yaşamaya.
Allah adildir, bilendir, görendir, her şeyi kendi mizanında eşitçe dağıtandır.
-Yokluğun tartısında çok ders vardı.Tartamadım Bennara. Tartı aklımda olunca bir gerçek kadar ağır geldi her şey.
-Asi olmadan, Asi nehrimizi taşırmadan güzel yaşamların pınarı olup akmak lazım.Güzel kısmetlerin metin kulu olalım yeter.
-O kısmet asla kısmaz kendini bilesin Bennara.


Benim yokluğum yoktu sen varken, şimdi çok yokluğa oğul kaldım.Beni de büyüten sensizlik.Gözlerimde nemlenen, içimde demlenen senli çayın buhuru. Tein eksik bu sevda çayında.
-Her çay yapışımda aklımın en ucunda çay içişin dizeleniyor.
Tomurcuk çayının bir gün yeşereceğini düşünerek yine çay yapıyorum.Seni yeşerttiğim içime benzeterek içiyorum.
-Benim ç’ayım açık ve sıcaktır. İki bardaktan fazla da içmem.Birisini benim için birisini de senin için içerim.
-Fırtlarımın sayısı da bellidir.Ben çayımı seninle tanıştığımda kaç yaşındaysan o kadar fırtla içerim.
En tanıdık içimsi istasyondayım, gelmesen de bu çay içilir Bennara…


Artık kimsenin bilmediği mevzular mazisinden çıktım.Herkesin bildiği;ama senin bilmediğin geleceğin aynasında t’arayıcıyım
Periler gelir bağrımda.Etekleriyle, ettikleri aynı etikte olmayınca, bağrımın tarak dişleri kırılır.Ben düşlerden kırılmaya başlarım.Ben seninle baş başa olamayıştan kırılırım.
-En sevdiğimiz şarkının en sevilen yerinde kırılırım.Kırılmalarım çok farklı bir iklim gibi .Hatta İstanbul gibi.Sabah güneşli, öğlen yağmurlu, geceleri sert rüzgarlı.Üç mevsim,üç dünyayı aynı anda yaşatır varlığın.
-Duyguların sabah, düşüncelerin öğlen, bende kalışın gece gibi.
Keşke bu geceler olmasa diyorum.Gündüzün gözlerinde seni görüyorum seni.Gece tam aksine yalnızlığımın kara geceliğini giyiyor.Bir de yetmezcesine ay geliyor bağrımın en tanıdık yerine.Ay yüzünü , adını hatırlatıyor.Bir adın zaten ay….Bir adın sensizliği aydılatan şem…

Vazgeçememenin memesine yapmış aşk kısrağı gibi peşindeliğimin peşinatları geziyor. Betimlenmezliği yaşıyorum.
Erdemin deminde demleniyor bütün algılarım.Bilinçli bir aslan gibi geliyorum bağrının güzel yerine.

….:Meryem oluyorsun.Gidişinin öyküsü çok Meryemsi.Meryem Ana, çocuğunu annesiz doğurunca, etrafını binlerce melek sarar. Şeytan , doğan her çocuğu ağlatır.İsa hariç,çünkü melekler, İsa’nın doğum anını şeytana göstermezler.Şeytan ,İsa’nın doğumu görmez, böyle her doğan çocuğu ağlatması gerçek olmaz.
---Bir çocuk doğar,dünyanın algılarını alt üst eder.Bir ilkezlik karşısında insanlığın aklı durur, fesatlığın bin bir filmi oynar.
Bir kadın erkeksiz nasıl çocuk doğurur.Mucizenin adını saklar.Meryem,kardeşi Yusufla bir mağarada kırk gün kalır. Gelince kucağında kırk günlük dünya güzeli İsa var.Bütün azgın İsrailoğulları, kim bu çocuk.Amcan Harun’dan mı kimden başlayan binlerce fesat soruları sorar.
- …:
-
"Ey Meryem! O kucağındaki çocuk kimin?"

Konuşma orucu tutan Hz. Meryem cevap vermez. Cevap alamayan kalabalıktan değişik sorular gelmeye başlar. Bu durum Kur’an–ı Kerîm’de şöyle bildirilmektedir:
"Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki:
Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın." (Meryem ayeti, 27)

Hz. Meryem sorulan sorulara cevap vermez, sabreder. Sataşmalar olur:
"Ey Harun’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir insan değildi; annen de iffetsiz değildi." (Meryem ayeti, 28)
Bu olaylar meydana gelirken, Zekeriya Aleyhisselâm’ın da olaydan haberi olur ve derhal olay mahalline gelir. Ana kucağında duran İsa Aleyhisselâm’a hitaben:

"Eğer konuşman emredildiyse, konuş; hüccetini ortaya koy." der.

Tam bu esnada akılara durgunluk veren olay cereyan eder. Kur’an–ı Kerîm’e kulak verelim:

"Çocuk şöyle dedi: "Ben, Allah’ın kuluyum. O, bana Kitab’ı verdi ve beni peygamber yaptı." (Meryem, 30)

Çocuğun konuştuğunu gören kalabalık, dehşete düşer. Böyle bir olay, o güne kadar ne görülmüş, ne de duyulmuştur. Bebek konuşmaya devam eder:

"Nerede olursam olayım, O beni mübarek kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı ve zekâtı emretti. Beni anneme saygılı kıldı, beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün esenlik banadır." (Meryem, 33)

Bu olaya şahit olanların söyleyecek sözleri kalmamıştı.
İşte gelinliği sana giydiren bu mistik olayın gölgesinde sen yüreğin kadar temizdin. Benliğimi tümleyen güzelliklere atlasdın.Hayatın değişik iklimlerini yaşadım seninle.
Bu mistik melodilerden sana çalınmaya devam edecek güncül dünyam bilesin Bennara

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çok meryemsi, çok merhemsi sevdan bennara Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çok meryemsi, çok merhemsi sevdan bennara yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çok Meryemsi, Çok Merhemsi Sevdan Bennara yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüseyin TOPHAN
Hüseyin TOPHAN, @huseyintophan
28.1.2013 09:06:36
Duygular seyre dalmış içten bir yazıydı yazan yüreği kalemi kutlarım sevgilerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL