- 891 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Çisil Çisil Aşk !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
.
Akdeniz’e çisil çisil sırılsıklam aşk yağıyor. Rahmet sanki içimi okumuş gibi kaçtıkça üstüme üstüme geliyor.Ne yapsam ondan kurtulamayacağım anlaşılan. Sevdanın adı tekdir derler. Hayır, sevda sınırsızdır. Bunu ben söylemiyorum, doğanın kalbi yağmur ormanları fısıldıyor.
Aşk, nasıl anlatılır bilmiyorum ama nasıl resmedildiğini görüyorum. Muhteşem Akdeniz manzarasıyla adamı alıp başka dünyalara götüren aşk. Ormanlık "Çalış Tepesi" yamaçlarından Kemer’den Phaselis ve Üç Adalar’a kadar göz alabildiğince turkuaz mavi bir güzellik sergiliyor. Müstesna bir atmosfer.Natürel, kartpostallık bir görüntü var.
Bugün pazar, çisil çisil yağmur yağıyor. Yağmur ormana ne çok yakışıyor. İğne yapraklı çam ağaçlarından süzülen yağmur damlaları beynimde biriken tüm tortuları sıyırıp aldı.Adeta yağmurla birlikte ardıç ağacı ve fesleğen kokularını ciğerlerime çekiyorum.Yaşasın içimde yeşeren aşk !.Onu hasretle kucaklıyorum. Biliyorum ki o her zaman bana misafir olmaz. Bugün bana çok daha yakın.
Onca arkadaşlarımın hiç biri yok.afacan sincap, insana uzak kalmayı tercih eden dağ keçileri ve o sevimsiz yüzünde don bir ifadeyle sersem sersem dolaşan domuzlarda yok.Karıncalar iğne yapraklarının altında Güneşin çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorlar. Biliyor musunuz en güzel kışı karıncalar yaşar derler,Bir birlerine adı hiç konmamış masallar anlatırlarmış.Kelebekler ise sanki mahşeri yaşamışcasına hepten gitmişler.Ağaçlar bir biri diğerinden habersiz. Ne zamanki kelebekler döner işte o zaman bayram yapar meşe peliti, kızıl çam ve ardıç.Ahh ah ! Çilek ağacı dersen dört gözle beni bekliyor. Çilekleri salkım salkım. Ona merhaba,nasılsın demeden geçer miyim be !
Çisil çisil yağmur yağıyor. Ormanda benden başka bir Allahın kulu yok.Bir kaç bülbül sesi duyar gibiyim fakat yağmur hızlanınca onlarda kesiliyor. Çam ağaçlarının köklerine şevkle sarılan toprak suya doymuş; Her elli adımda ağaç köklerinin altındaki topraktan berrak sular akıyor. Ve ben her elli adımda bir avuç aşk içiyorum. Soluğumda ki nikotin gittikçe azalıyor.Ter basıyor her yanımı. Tanrım ! Bunca güzellik kimin için ?
Çalış Tepesine çisil çisil yağmur yağıyor. Ve saçlarımın akları aşka aç binlerce yağmur damlası topluyor. Her damla bana tek tek adsız şarkılar söylüyorlar. Öyle mutluyum ki..Sevdalara yorgun gözlerim ışıl ışıl..Bugün yeni bir dünyanın tam orta yerindeyim.Ulan var mı böylesine başka bir güzellik daha...
Çok aşağılarda dalgalar okşuyor kayalıkları. Dalgalar bir gelin elbisesinin etekleri gibi nazlı nazlı sürünüyor sahile..Deniz olabildiğince turkuaz. Üç adalar sisler içinde birini bekler gibi suskun ve yalnız. Tek merak ettiğim denizdeki balıkların hali. Bir birlerine muziplik yapıyorlardır mutlaka. Gülüyorum...Hey Allahım ! Aç şu denizi de içine gireyim. Yine gülüyorum..Biri beni o halde görse mutlaka bu adam kafayı sıyırmış der. Kendi kendine konuşup duruyor. Etrafa bakıyorum: benden gayrı hiç bir canlı belirtisi yok.Oh be ! Oğlum şimdi söyle o sevda şarkısını.Allah kahretsin, yine unuttum sözlerini. Ulan sen adam olmazsın .En sevdiğin şarkı sözleri unutulur mu be !
Ufuktan koşarak bir ses geliyor bana kadar. Bir şairin"Ben aşka aşığım" dediğini duyuyorum."Ben de" diye bağırıyorum..Sesimi yağmur damlaları öpüyor. Alnıma biriken ter gözlerimi yakıyor. Ulan yine başka yerlere gitti kafan ! Taktın yine..İçindeki keskin tırnaklı kara kediyi çıkar.
Kendimi toparlamalıyım. Akdeniz’e çisil çisil yağmur yağıyor. İç çamaşırlarıma kadar ıslanmışım. Yüreğim ne halde kim bilir. Hey bülbül söyle, biz neden bu haldeyiz ? Yanıt yok. Hışımla ayağa kalkıyorum. Yağmur, sakin ol dercesine sevgi ile okşuyor beynimi. Beynimi çıkarıp emanet bırakıyorum Akdeniz’e.. Bir sonraki günde cennete kavuşmak için yine geleceğim.
Bekle.beni aşk ! Yağmurlarınla,sesinle,soluğunla bekle...ve en önemlisi sırılsıklam sımsıcak yüreğinle bekle...
Sonsuz saygılarımla.
.
YORUMLAR
Yağmur güzel bir ilham vermiş olmalı ki bu güzel yazıyı yazdırmış size Muharrem Bey.
Yazıdaki betimlemeler çok güzel de, bir yerine takıldım; Bizim burada çilekler otsudur, yerde olur. Sense ağaçtan topluyorsun, hem de salkım salkım.
Sahi, merak ettim, ağaçta yetişen çilek var da ben mi bilmiyorum?
Günün yazısına/yazarına tebrikler.
saygıar
Muharrem Nalçacı
Evet çilek ağaçları vardır Akdeniz ormanlarında. Hem de şu an mevsimi bile diyeliriz.Ama çileklerin salkımları yere değil, gök yüzüne bakar. ve çok güzeldirler. Dalından alırken parmaklarınız çok hafif olamalı çünkü hemen ezilir. Burada pazarlarda bile satılır nadiren. Fakat esas mesele şu; çok ama çok güzel olur. Anlatırken bile yine içim çekti :)
Hava yağmurlu olduğu için fotoğraf makinamı yanıma almamıştım.
Ama size söz veriyorum "Çilek ağacı" için bir şiir yazmaya çalışacağım:))
Sonsuz saygılarımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ama görmeyi çok isterim. Yalnız bu mevsimde Antalya'ya hiç gelmedim, ileride gelir yerinde görürüm belki. Kısmet diyelim.
Şiirinizi merakla bekleyeceğim. Çilek ağacının resmini de:)
Muharrem Nalçacı
Saygımla
Muharrem Nalçacı
Yanlış anlamayın ama iyi bir sporcu olmanız gerekir :)) Çünkü yeri hiç de kolay değil.Ben oraya bir buçuk satte tırmanarak varabiliyorum :)) Ama bizim misafirlere her zaman kapımız açıktır.
Emine UYSAL (EMİNE45)
betimlemesi ile sıcak bir yazı dökülmüş yüreğinizden kutluyorum saygılarımla..
Muharrem Nalçacı
Saygılarımla.
Muhteşem anlatım bir yerde koptum gülmekten :) Yarın küçük kızım Antalyaya gidiyor ama dönecek önceden bilseydim dönüşe karar verdiğini ben de gider gelirdim o kadar özendim ki anlatımınızdan süperdi sağ olun var olun içimizi bir mutluluk kapladı yazıyla birlikte
Sabah 1 saatliğine ben de ıslandım bilerek isteyerek şemsiyesiz çıktım 2. kez yapıyorum bunu insan yürüdükçe daha da yürümek istiyor ama zaten ben şemsiyeyle de ıslanıyorum :)))
Seçki kuruluna binlerce teşekkür ne güzel bir yazı mutlu oldum
Gönül dolusu tebriklerimle
selam ve saygılar
Muharrem Nalçacı
Neyse..
Şahsen doğa sporlarına aşığım. İnsanın yaşadığı yerdeki toprak ve varsa deniz kokusunu içine derince çekmeli.
Tekrar teşekkürler
Saygımla