- 1185 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GERÇEK AŞK - SEVGİ…
‘’ Aşka inanmayanı duymayın, onlar aşka inancınızı ve kalbinizdeki sevginizi çalarlar ’
Nurten İyem
Sevgi narindir, hassastır, savunmasızdır, saftır, tertemizdir.
Onu koruyacak, sevecek, sayacak inanan insana bağlanır, onu bulur.
Ve güvendiği kişiye de en güzelini, en değerli hediyesini sunar
aşkı, sadakati, korumayı ve inancı...
Artık tam inanırsa, hak ettiği değeri görürse, ödüllerini her zaman sunar ve o kişinin sırtı asla yere gelmez, mucizelerini sunar.
Her şey, bütün canlı, cansız bilinen ne varsa işbirliği yapar, korumaya alır, himayesine alır.
Gerçekten sevene, inanana ölümsüzce duygularını aşılar. Asla başka arayışlara, başka yollara sapmaz. Ve gerçekten ait olanı, hak edeni bulunca da,
İçten birbirine bağlanan, iki samimi yüreği, Melekler işbirliği yaparak, daima korurlar...
Asla üçüncü kimseye izin vermez çünkü gerçek kutsal aşk, sevgi sadece bir çift yürekte yaşanabilir...
Her günüme hatırlatıcı bir ödül, sevdiğim, koruduğum
sihirli kelimeler sandığım vardır. Üzerinde de tatlı dilden kim zarar görmüş yazar...
Sandığımı her açışımda içinden en sevdiğim ve kabul ettiğim olumlamalar, güzel kelimeler çıkar karşıma. Şu söz kendini hatırlatır, havaya uçuşur ;
Aşka, Sevgiye ne kadar inanırsan, o kadar seversin ve karşılığını alırsın.
Her zaman savunduğum, inandığım ve hep karşıma çıkan olumlu olarak, kelimelerimin, düşüncelerimin gücünü doğruluk, bütün iyi duygularda ve özellikle aşk-sevgi yolunda kullanırım.
Böylece tanık olduğum, yaşadığım bu muhteşem kelimelerimle başarmayacağım hiç bir şeyin olmadığını görürüm.
Her zaman şükran duyduğum, ne güzel ki, herkes
İnsanı mutlu eden kelimelere, düşüncelere ve sözlere
Sahibiz.
Neden bizi gerileten, olumsuz yapan, sevgisiz,
ağırlaştıran, karamsarlaştıran, ümitsiz kelimeler kullanalım ?
Ne mutlu ki, asla zor elde edilmeyen ne büyük
gerçek bir servete sahibim.
Sahip olduğum
en önemli, en değerli hazinem
sihirli kelimeler sandığımdır...
Her ihtiyaç duyduğum, unuttuğum olumlu duygular her zaman ve bilgece sözler de içime siner, yer eder ;
‘’ Kalbi o aşkla çarpan sevgililer, aşklarını sonsuzluğa taşıyabilir. Sonsuz aşka adanmak, herkese ve her şeye aşkla bakabilmektir. Dünyayı aşka boyarsınız öyle olduğu zaman. Aynı yolun yolcusu olmak ne güzel aşık olunca. Kadın ve erkek el ele, sonsuzluğa adanmış aşklarını yaşarlar, aynı yola baş koyunca. Ve Aşk, sihirli bir yoldur…’’
Bu sihirli yolda yine güzel öneriler karşıma çıkar ;
Sevdiğini öyle sevki ;
Bir bebek masumluğunda,
Dostun gibi samimi, çıkarsız
Kardeşin gibi benimse,
Ailen gibi koru,
Annene, Babana duyduğun saygı gibi Sev...
Yabancıymış gibi bakma.
Diğer şekilde, seversin ama emin olamadığın duygularla bağlanırsan, güvensiz, her zaman geçici gözle görürsün ve geçicilikten öteye gidemez AŞK…
Ve yine eski bir kitabeye işlenmiş bir aşkın tanımı çıkar karşıma ;
‘’ Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin,
Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun,
Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da.
Ve aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın,
Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgârı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle.
Çünkü aşk hem taç olur başınıza hem çarmıha gere sizi. Hem besler büyütür hem de budar sizi.
Yücelerinize tırmanıp okşar sever güneşte titreyen en körpe dallarınızı,
İnip sonra aşağı, sarsar toprağa tutunmuş köklerinizi.
Mısır demetleri gibi derer aşk sizi.
Harman yerinde dövüp çırılçıplak bırakır.
Kabuklarınızı elemek için kalburdan geçirir.
Apak edinceye kadar öğütür sizi.
Yumuşayana kadar yoğurur;
Ve sonra sizi atar kutsal ateşine, Tanrı’nın kutsal şölenine kutsal ekmek olasınız diye.
Aşk bütün bunları, yüreğinizin sırlarına ermeniz ve bu bilgiyle Hayat’ın yüreğinin bir parçası olabilmeniz için yapacaktır.
Fakat eğer korkularınız içinde, sadece aşkın huzurunu ve hazzını aramaksa muradınız,
O zaman çıplaklığınızı örtüp aşkın döven yerinden çıkın daha iyi,
Girin güleceğiniz ama doyasıya gülemeyeceğiniz, ağlayacağınız ama bütün gözyaşlarınızı dökemeyeceğiniz o mevsimsiz dünyaya.
Kendinden başka bir şey vermez aşk ve kendinden başkasından almaz.
Ne sahip olur aşk ne de kendine sahip olunsun ister.
Çünkü aşka aşk yeter…’’
Ve asla bir tanımın her zaman yetersiz kaldığı aşkın, sevginin kendime ait bir sözümle bitirmek istiyorum yazımı ;
‘’ Allah Aşkı, sevgisi, onu sevmek
İnsanı gerçekte hayata bağlayan tek şey.
Seven, Sevilende,
Allah’a duyulan Aşkın Cevabıdır...’’
Nurten İyem
Ne mutlu Gerçekten sevene, sevilene, bu yazımı sevmeye inanlara,sevmek isteyenlere adıyorum ve onlara hediye ediyorum. Onlara saygım sonsuz. Saygılar, Sevgiler...