- 706 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
NE GAM
Donanma Komutanı Oramiral Nusret GÜNER, şerefli bir Türk subayının yapması gerekeni yaparak görevinden istifa etti.
Deniz kuvvetlerinde terfi ve buna bağlı olarak görevlendirme zincirinin kırıldığı basın organlarınca ifade edilmekte. Deniz Kuvvetlerine bu yıl yapılacak Kuvvet Komutanı atamasında sancılı bir sürecin yaşanacağı aşikâr.
Ne gam!
Bizde yoksa dışarıdan ithal komutan getiririz.
Tıpkı İngilizce öğretmeni getirdiğimiz gibi,
Doktor getirdiğimiz gibi…
“Ya böyle şey olur mu? Diğerlerini anlayabiliriz ama komutan ithal edilir mi?” demeyin.
Olur...Olur. Hem de bal gibi olur!
Daha öncede biz bu işi yapmıştık.
Ne zaman mı?
1913’de.
1913’de Alman Askeri Yardım Başkanı olarak ülkemize atanan, Çanakkale savunmasında 5.Osmanlı Orduları Komutanlığını, 1918’de Sina ve Filistin Cephelerinde Osmanlı Ordularının komutanlığını yapan Otto Liman Von SANDERS’i ithal etmemiş miydik.
O dönemde Almanya tarafından askeri yardım faslından verilen topların Batarya Komutanları Alman değilmiydi.
Olunca oluyor demekki.
Sonucu hatırlatmama ihtiyaç yoktur sanırım.
Dün akşam bir televizyon kanalında soruları yanıtlayan bir yöneticimiz:
“Terörle mücadele edecek komutan ve subay bulamıyoruz” diye basın mensuplarına dert yanmış, üzüntülerini ifade etmiş.
Ne gam!
İhtiyaç duyduğunuz komutan ve subayları Amerika’dan ithal edersiniz.
Sonuç bellidir.
ÜLKENİN BÖLÜNMESİ.
Niye ülkenin bölünmesi?
Çünkü;
EL ELİN EŞEĞİNİ TÜRKÜ SÖYLEYE SÖYLEYE ARAR
Bekir GÜÇLÜER
YORUMLAR
" EL ELİN EŞEĞİNİ TÜRKÜ SÖYLEYE SÖYLEYE ARAR."
Dirilişe 5 kala; demek geldi içimden.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Selam ve saygılarımla.
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve değerlendirmeniz için teşekkür eder, selam ve saygılarımı sunarım.
Kutlarım sizi değerli aydın sayın Bekir Güçlüer kardeşim, bu anlamlı duyarlığınızla her zamankiler gibi “yurtseverlik, sorumlu yurttaşlık “ konusunu en duyarlı biçimde işlemişsiniz.
Yalnız, Deniz kuvvetlerimizde uygulanan parçalama olayı değil, TSK nın tüm kademelerinde uygulanan etkisizleştirme, yıpratma, gözden düşürme olayı, duyarlı ve sorumluluk sahibi tüm yurttaşlarımızın içini sızlatmaktadır.
Bu nasıl bir anlayıştır ki, özel yetkilerle donatılmış mahkemelerin yasalaşmasında birinci derece de etkili olmuş, Sayın Başbakanı bile, adeta feryat ettirircesine “Orduda görev yapacak komutan bulamama zorluğuna düşülmüştür. Delilleri varsa cezalarını ver, olmayanları da salıver, yoksa bu kadar uzun tutukluluk hali olur mu?” dedirtmektedir.
Bu ifade ve kaygı çok haklıdır, doğrudur. Bunca acıya, haksızlık ve hukuksuzlukların yaşanmasına rağmen, bu nokta da bile sayın Başbakanımızın bunu teslim etmiş olması, acıyı yaşayanlar, neredeyse parçalanıp iş göremez hale gelen, göz bebeğimiz, can damarımız, hatta varlık nedenimiz olan kurumlarımız açısından büyük kazançtır.
Bu beyanlar ve kaygılar karşısında , olağanüstü yetki kullanan, hak-hukuk ve adalet dağıtan hukukçularımız da, hukuk ilminin gereğini “Her şey İnsan içindir” açısından daha derin düşünebilmelidirler. Hukuk kurallarının dışında başkaca hiçbir mülahazaya yer vermemelidirler, düşüncelerinde.
Bir ülke, Orduları, etkili ve adaletli davranan kolluk güçleri, ve de hukuk kurumlarıyla ayakta kalır ve var olabilir. Bu gün için bizde ; gözde ve can damarlarımız olan, adeta varlığımızı ve yaşamlarımızı biçimlendiren bu kurumlar, ağır yaralar almış görünüyorlar. Şu anda bile müdahale edilse, bu yaraların tedavisinin yıllarca süreceğini görmeyecek kadar kör müyüz bizler. Yurtseverlerin bu bakımdan haksız değildir feryatları. Tabii en başta SAYIN BAŞBAKANIMIZINDA.
Bu acılı halin düzeltilmesinde, yönetim erkimiz , kolluk güçlerimiz ve HUKUKÇULARIMIZ birinci derecede rol sahibidirler. Yapılan bir işin ve eylemin rolünü oynayanlar, bir başka zamanda sorumluluklarını da paylaşmak durumunda olabileceklerini hiç unutmamalıdırlar.
Sizi saygım, sevgim ve esenlik dileklerimle selamlıyorum, değerli aydın kardeşim sayın Bekir Güçlüer kardeşim. Kemal Polat
bekir güçlüer
Ziyaretiniz ve yaptığınız değerlendirme sebebiyle teşekkür eder, selam ve saygılarımı sunarım.
Sayın Güçlüer üstelik Sanders Paşanın gerçek rütbesi tümgeneraldir. Biz onu bir de " Çakma " mareşal yaptık. Biz yaptık oldu... :(( Adam Çanakkale'de kesin sonuç almamak için, müttefiklerin bu cephede daha fazla kalması için, savunma tertiplerimizi bile Alman çıkarları doğrultusunda yaparak Türk kanının gereğinden fazla akmasını sağladı.
Şimdi de ortalıkta işsiz güçsüz kolayca transfer edilebilecekler vardır mutlak...
Güzel bir konuydu tebrik eder sevgi ve saygılar sunarım.
bekir güçlüer
Fikrimizin önderi Atatürk'ün şu sözünü çok seviyor ve benimsiyorum:
“…Hangi istiklal vardır ki, ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!”
Ziyaretiniz ve kıymetli değerlendirmeniz için teşekkür eder, selam ve saygılarımı sunarım.