- 1251 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Fırından Cennete
Öylesi bir gündem ki, öylesi bir konu ki yazmaktan çok yutkunmam gerekecek. Bir yazıp on düşünmem, ne olur ne olmazları çotkaya (abaküs) vurmam gerekecek. Bazen ’susmak söylemekten beter işler’ derler insanın içine. Deriz ya, sanırım alıcısına göre değişir sözel posta.
Efendin lafın birini koyup birini açacağız herhal.
Şu Yahudiler, İsrailliler, İsrail oğulları, bizimde adlarını peygamberimizle birlikte andığımız aynı saygı ve imanı gösterdiğimiz, Davutların, Yusufların, Yakupların ümmetleri. Hani bir dönemler yurtsuz kalanlar. Hani sonradan cebren ve hile ile ve tüm dünyanın sempatiyle bakıp okşayarak yurtlandırdığı melek maskeliler. Bir zamanlar kendi inancımızdan olanlara kaşı koruduklarımız kol-kanat gerdiklerimiz. Akraba inançlarından olanların fırında yakacak kadar el aman dedikleri (önceleri öfkeyle, nefretle anardım o eylemi ama yıllardır bu insanların yaptıklarından izlenimlerimi gözden geçirdiğimde acaba diyorum. Dedirttiler. Ve eminim tüm dünya, hakkı, hakikati, insanı, insanlığı, dürüstlüğü görmek isteyen tüm dünya “acaba” diyordur.) ve bizim, insanlık dışı bulduğumuz o eylemlerden çekip aldığımız, sahiplendiğimiz, fırınlardan (cehennemde yanmaktan) kurtarıp cennete taşıdığımız insan kardeşlerimiz. Yani şimdiki İsrailliler. Dünyanın bulaşkan, şirret topluluğu…
İşte tüm bunları düşünürken Arap kardeşlerimiz, dindaşlarımız yerleşiyor bu kez sözün üstüne. Kendileri koskoca okyanus, ortalarında bir adacık kolonisi elinden zar ağlayanlar. Tarihi bazı gerçekleri burada yinelemeyi ar ediyorum. Diğerleri için sözlenenlerden bunlar için söylenecek söz az değil ama… Bakın en büyük yutkunmayı burada yapmak zorundan kalıyorum öyle ki, diğerleri lüp’le geçerken bu “guurrt” diye oturuyor. Ben artık kaçırdım dostlar şu “Lüp”lerle “Guurrt” ları bilin ki sizlerin gerek duyduğunuz yerde ben de yapmışımdır. Onlar öyle, bunlar böyle peki bizimki ne?
Onlar öyle, bunlar böyle, peki bizimki ne? derken ’gurt’ ile ’güm’ birbirine karışıp derinlere yuvarlanıyor.
Derler ki, rahmetliler demişler ki, “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul-zurna az.
Anlayan sivrisinek vızıltısını saz zanneder mi hiç? Anlamayan değil davul-zurna hiç bir şeyden anlamaz, ağıt söylense halay çekerler.
Bir yanda yüzü gözü parçalanmış, anası babası limelime olmuş ağlayamayan bebeler, diğer yanda onların sahipsiz bırakılmış bahçelerinde kurulan salıncaklarda dünyaya ferman okurcasına sallandırılan eğlendirilen çocuklar. bu daha dünlerdeki manzara ve davul-zurna... de hadi anlayın bakalım...
Adam adama,
’Seni öldürürüm’ diyor.
Diğeri,
’Öldüremezsin sen beni’ diye yanıtlıyor
’Neden öldüremezmişim? ’
’Çünkü ben sana hiç iyilik etmemişim ki! ’ diyor.
Denizdekiler, karakolda-kıtadakiler, madendekiler, depremlerdekiler
İçimizde, dışımızda giden gidene… Ey vatan, canın sağ olsun.
*** *** **** **** ****
Fırından Cennete Yazısı Hakkında;
Hacer K: duygu ve düşüncelerinizi kaleme aldığınız yazınızı beğeniyle okudum, yüreğinize sağlık, tam puanımla antolojimde, saygı ve selamlarımla.
M. Pakdemir: Güzel bir yazıydı. Kutlarım.
Nbtç Şr: Bal Gibide Yazıyorsun Neyin eksik Kendini beğenmiş Ayak bilen hececiden İmge diyen serbestçiden Söyle neyin eksik Şair Bence, Kendini güçlü gören Ben hastası kalemlerden Ünlülerden Daha sıcak Daha duygulu yazıyorsun Hormonsuz yazıyorsun Cilasız yazıyorsun Yazıyorsun Şair yazıyorsun Bal gibide yazıyorsun Ş ERTÜRK Şiirlerime yazdığın sıcak temiz görüşler için milyon kere teşekkürler Bana yazma şevki onur ve gurur veiyorsun İYİKİ VARSIN İYİKİ YAZIYORSUN
N O T : Yorumcu dostların isimlerini kısalttım. Merak edenler antoloji. com/hikmet_aksu adresinden sayfanın orijinalini görebilir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.