- 1102 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BİLGELİĞE DAVET
Anneyiz biz….Rolümüz de kolay değil….!!!!
İyi bir anne olmanın nasıl olması konusunda fikir sahibi olsak ta ,neler yapmamız gerektiği konusunda çok çaba sarfeden anne…..
Annelerimizden devir aldığımız inanışlarımız var bizim.Mesela; Çocuklarımızı denetlemek, korumak, iyi yetiştirmek…..vb. Bunların sonucunda koyduğumuz kurallar mutlaka olacaktır.Bu kurallar işe yarasa da , an olur ki çocuklarımız isyan eder. Onlar birey olma çabasındayken, durmadan gel gitler ile boğuşurlar. Bizler ise , bize boyun eğmelerini sağlamaya çalışırız.Ya bizim gibi olacaklar, ya da asi.Peki ya asiliği seçerler ise?
İşte o zaman , anne rolümüzü sorgularız. Bu rolden vazmı geçsek, sorusu bizi bitirir.Nesiller boyu annelerden,annelere geçen bu rolden vazgeçmek kolay mı? Bu koruma iç güdüsüyle, kural koyma rolünde liderliği eline almaya çalışan anneler, çocuklarının kendi kendine karar verme, sorumluluk sahibi olma hakkını çiğnemiyor mu?
Sürekli koruyucu anne rolünün, onlarla aralarında sağlıklı ilişkiyi zedeleme ihtimali muhtemel. Bu yüzden anaç olan anne, bilge bir kadına dönüşmeli bence. Çünkü ipin ucunda, çocukları kaybetme var.Geçiş dönemlerinde, bizlerin yaklaşımı ,onlara yargılandıkları hissini verir.Onlar, kendi duygusal arzularıyla savaş halindeyken, bizlerden aldıkları tepkilerin ,onları tecrübe sahibi edeceğini düşünmezler.Bunun sonucunda kızarlar ve sevgiyi uygunsuz yerlerde ararlar.
Neden eskiden her yaptıklarına ‘’aferin’’ derken, büyüdükçe ‘’aman, of, yahu…’’ ile başlayan tepkisel ve kınayıcı sözler söyleriz ki! Büyüdükçe, madem iyi adam olsunlar diye rollere bürünürken, bu kınama hoş mu…Bu da farklı bir boyut çocuklarla aramızda..Bunu da düşünün bakalım.
Sürekli sıkıntılar olsa da , bunların iyiliklerden daha tatlı olduğunu da unutmayalım.Görünüşte çocuklarımızdan çektiğimiz acılar, bizim çok canımızı yaksa da ,hakikatte ilerlememizi ve ilişkilerimizi gözden geçirmemiz konusunda bize ilaç olacağını düşünün.En güzeli de sabır olgusuna sahip oluruz.Her şerde bir hayır vardır sözü yoksa boşuna mı?
Çocukların kalplerinin dağılmasına yol açmamak için, her şeyi dozunda vermek gerekir. Bize boyun eğmeleri yerine, içinde uyum, sevgi ve dengeye açık bir yaklaşımla yaklaşmalıyız çocuklarımıza. İyilik, bağışlayıcılık , şefkat gibi olguları , onların hayatlarının merkezine yerleştirmeliyiz. Böylece mutluluk duyarlar ve yargılandıklarını hissetmezler. Aksi halde yakın ilişkiler sürdürme yetenekleri kaybolur.
Anneler…Size tavsiyem:
Rolünüzde akıl ve kalbi birleştirin. İradeli, gerçekçi, etkili iletişim içine girin evlatlarınızla. Onların gerçekte kendilerini ifade etmeleri için, tüm sinerjinizi kullanın. Onlarla ilişkilerinizde açık olun, onlarında seslerini duyurmalarına imkan verin.Doğru, dürüst,bilinçli bir nesil yetiştirmek için,onları güvenli bir ortamda, kalbiniz ve aklınızla yetiştirin.Bunun sonucunda,onların gözlerine baktığınızda ,kendilerini ifade ettiklerinden, ışıldadığını fark edeceksiniz.
Sizler ruhsal bir çınarsınız anneler…Özlerinizi sevginizle yansıtırsınız dünyaya….Çocukların ilerde aşkı,neşeyi,sevgiyi,iyi bir yaşamı seçme konusunda anaç anneleri, bilge anneler olmaya davet ediyorum……Kabul eder misiniz?..........ARZU GÜNAL/24.01.2013 -11:52
YORUMLAR
güzel bir yazıydı paylaştığınız resimde öyle,
emeğinize sağlık.
tebrikler.
Ümid Harun
ellerine ve emeğine sağlık.
yazmak kolay değil. selamlar saygılar.