Bu nasıl olur?
Amacım siyaset felan yapmak değil, sedece durum değerlendirmesi.
Devlet arazileri satıldaıktan sonra, inanılmaz sayıda bol bol tatil köyleri yapan inşaat holdingleri ve milyardelrer türedi.
Vay be, gökten zembille mi indi bunlar kısa bir süre içinde?
Dindarlık arttı (güya) bırakın evi, daireyi, yazlığı bir yana; camiler bile soyulmaya başladı .
Kadınlar için ciddi koruma yasaları geldi, eş ve eski eş cinayetleri arttı.
Yollar düzeldi, vasıtalar sağlamlaştı, trafik cezaları arttı; kazalar ve ölümlerde çoğaldı.
...
Yasa babam yasa; hergün birkaçı getirliyor. Gelsin gelsin de, uygulamayı kim yapacak?
<Okul çocuklar kavga etti diye çarşı ortasında silahlı sopalı biribirine giren vatandaş mı?>
<Uzay devrinde odundan, kömürden, gazdan zehirlenmekten korunmasını beceremeyen yurttaş mı?>
<Kablo, koruluk demiri, rögar kapağı çalıp, geçim parası sağlamak isteyen zavallı insanlar mı?>
<TV’de telefonla hocaefendiye ’şahadet parmağına yüksük takmak haram mı’ diye soran hanımefendiler mi?>
<Takımı için ’canımı veririm’ deyip, eşine tek bir çiçek ve bir nebze huzur veremeyen taraftar mı?>
<Namazda ’Allah’tan başkasından medet umulmaz’ diye Kuran’dan sure aokuyan ve el açıp dua eden, hafta sonu da dilekte bulunmak için bir türbeye gidip, bez bağlayan İslam dini mensupları mı?>
<’Cenabı Hak buyurur ki; ben alemleri ve sizi yoktan yarattım, geri oraya döneceksiniz’
diye hutbede bağıra bağıra konuşan, hemen ardından da cennetteki güzel meyvelerden, cehennemdeki kzgın ateşten bahsedip cemaatin içine korku duyguları eken, sözümona akademik ünvanlı din admaları mı?>
....
Hiç sanmııyorum!
Yakın bir günde pervaz ahşaptan kurulan bu bina çökünce görürürsünüz...
Seçim öncesi bir erzak poşeti gönderdiğiniz için ’Allah razı olsun’ diyen, zamları hemen ardından birer birer getirince ’oyumu vermez olaydım’ diyen, merhum Aziz Nesin’in tarif ettiği bu zavallı halk, can boğaza geldiğinde ardınıza düşüp >ana avrat< küfürle kovalarsa şaşmayın!
Haaaa. AB hikayesini de unutun derim.
Dediğinize göre; asıl kimin kime ihtiyacı var?
Sırf adınızı tarihe yazdıkmak istiyorsanız, bilmem....
İyi palavralar.
Ama unutmayın ki; tarih de geçer gider, nam da, şan da...
Firavun da unutuldu, W. Buch da, Saddam Gaddafi bilmem daha kimler de....
....
Daha gün davacı koltuğunda otururken, bugün sanık sandalyesinde oturanları unutmayın!
Sevginin olduğu yerde korku, korkunun olduğu yerde sevgi yaşayamaz.
Allah’ı seviyor musunuz, O’ndan korkuyor musunuz?
(Yoksa hek ikisini de, sırf iş olsun diye mi söylüyorsunuz?)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.