Eğitimci insanlar öncelikle şefkatli ve merhametli olmalılardır. Şefkat ve merhamet olmadan eğitim olmaz. Her öğretmen öncelikle empati yapmayı iyi bilmeli. Kendisine ya da çocuğuna nasıl davranılmasını istiyorsa karşısındaki öğrencisine de öyle davranmalıdır. Kendi öğrenciliğimizden hatırlayalım; hangi öğretmenimiz bize iyi davranırsa çoğunlukla onun derslerinde başarılı olurduk.
Kastamonu Göl Öğretmen Okulunda Lise birinci sınıfındaydık. Edebiyat dersimize Hüseyin Kurtoğlu’nun eşi Müzeyyen Hanım giriyordu. Yeni Anne oluşundan dolayı beklide yarı dönem dersimize girmişti. Mizaç olarak da çok yumuşak huylu bir hanım olduğundan insanı azarlamaz, öğrencinin gösterdiği küçük bir başarıyı takdir eder, sınıf içinde mutluluğunu davranışlarına da yansıtırdı. Hem de yılların en berbat ve ideolojik baskıların hat safhaya ulaştığı yıllar olması ve O zarif, nazik hanımefendiye o denli baskı yapılmasına, sınıftaki belli öğrencilerin kışkırtılarak öğretmenin derste huzurunu bozmalarına rağmen, öğretmen asla nezaketini bozmaz, o öğrencilere bile nezaketle ders anlatır, herkese edebiyatı sevdirmeye özen gösterirdi. Hala kulaklarımda “Taptuk Emre” deyişi, Yunus EMRE’yi, İslam Öncesi Edebiyat örneklerini sınıfta anlatışı. Hatta sesinin rengi bile kırk yıl olmuş olmasına rağmen kulağımdan gitmedi.
Şefkat, merhamet insanlığın olmazsa olmazı olmalıdır. Hz. Muhammet Aleyhisselam torunlarından birini öperken onu gören Akra b. Habis isimli kişi, Hz. Muhammet Aleyhisselam’dan tahmin etmediği bu davranışı yadırgamış ve şöyle demişti: "Doğrusu benim on çocuğum var. Ama hiçbirini öpmedim". Bunun üzerine Hz. Peygamber şu anlamlı uyarıda bulunmuştu: "Şefkatli olmayana merhamet edilmez." (Buharî, "Edeb" 18; Tirmizî, "Birr" 12).
Bir evlat hangi zorluklarla yetiştiriliyor. Bize emanet edilen o evlatları biz öğretmenlere işkence etsin diye mi veriyorlar. Biz çocuğumuzu diğer öğretmenlere nasıl teslim ediyoruz. Onları sevgi, şefkat ve merhametle eğitsinler diye vermiyor muyuz? Elbette. Önümüzde çok güzel bir örnek var. Hazreti Peygamber bu örneği boşa mı vermiş.
Kendimize layık görmediğimizi başkalarına layık görmemeliyiz.
Haketmediğimiz davranışı başkalarına uygulamamalıyız.
Bize teslim edilen evlatları, merhametle, sevgiyle ve şefkatle yetiştirmeliyiz.

Muharrem ELMACI
23.01.2013-Sinop