- 451 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KİRLİ İTTİFAK
O bile dayanamadı, sonunda patladı.
İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan bahsediyorum.
Bugünkü iktidarın telkin ve tavsiyeleri ile genel sekreter yapılmıştı. Onun hakkında hepimiz iyimserdik, umutluyduk.
Bunca yıldır İslam ülkeleri yangınlarla mahvolurken, Sayın İhsanoğlu adeta kendisine bazı şeyler tembih edilmiş gibi ne konuşur, ne de derde deva bir girişim yapar. Yangın yerine ilk önce onun genel sekreteri olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı gelmesi gerekirken, kaplumbağa yürüyüşü ile gelir ama olanlar olmuş, yananlar yanmıştır. İşte o İhsanoğlu bile sonunda patladı. Diyor ki:
“İslam dünyasında bir çok ülkede rejim değiştirmeleri bahanesi ile meydana gelen olaylar sebebiyle İslam Medeniyeti’ne ait eserler yok edildi…”
Bunu yazmadan geçmek mümkün mü?
Medeniyet’in tarifini sözlükten yazıyorum:
Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknolojik ürünlerinin tamamıdır.
Bu iktidar Haçlı ve ve İslam Medeniyetlerini birleştirmek (ittifak) için görev almış, 10 yılı aşkındır da Eşbaşkan sıfatı ile, Başbakan Sayın Erdoğan ABD tarafından bu görevin başı tayin edilmiştir.
“Medeniyetler İttifakı” adı altında yapılan faaliyetler hakkında elbette diyeceklerimiz var ama, bu yazımızda biz sadece Sayın İhsanoğlu’nun kastettiği medeniyetlerin maddi eserleri üzerinde duracağız.
Başbakan Sayın Erdoğan, Eşbaşkan olurken söz verdiği şekilde birçok yerde kilise, havra, manastır ve benzeri binalar yaptı, ibadete açtı. Halen de açmaya devam ediyor. Hatta dinler bahçesi adı altında cami, kilise, havra üçlüsünü inşa etti ve açtı. Halen de inşaatı sürenler var. Bazı üniversiteler de kilise açmak için sıraya girdiler. Eskiden yapılan vahşi Haçlı seferlerini gülünç olmaya varan bir üslupla ibra etme çabalarını burada söz konusu edecek değilim.
İttifak’ın diğer kanadı olması gereken batı ülkelerinde herhangi bir yerde cami açıldığına dair bir bilgi bana ulaşmadı. Hatta Müslümanların kendi ihtiyaçları için yaptığı camilere minare eklenmesi yasaklandı. Neden ittifak adına biz illa ki onların medeniyetine ait ibadethaneleri yapıyoruz da onlar hiç adım atmıyorlar? Avrupa’da yüzlerce, binlerce cami, medrese, kervansaray ve İslam Medeniyeti’ne ait eser tahrip edilmiş, yıkılmış yakılmış. Bunlar neden restore edilmiyor? Hadi kendileri yapmıyor, yapılmasına neden izin vermiyorlar? Bu ittifak sadece bizi mi bağlıyor?
Haçlılar, bu ittifak kurulalı beri yaklaşık 10 yıldır İslam ülkelerini tahrip ettiler. Afganistan, Irak, Libya, Somali… Şimdi de Mali. Topun ağzında Suriye var.
Bu işgaller sırasında gerek havadan bombardımanlarla, gerek kundaklamalar yoluyla ve gerekse minarelerini (kahkahalar eşliğinde) nişangah diye kullanarak, yıktıkları, yaktıkları camilerin sayısı belli mi? Yüzlerce, hatta binlerce desek abartılmış olmaz.
Tahrip ettikleri teknolojik ya da bilimsel eserler, müzeler, tarihi eserler, türbeler, yağmalanan kültürel ve tarihi varlıklar…
Mahvettikleri şehir altyapıları, sağlık tesisleri, eğitim yuvaları, kütüphaneler, köprüler, haberleşme tesisleri, sulama veya içme suyu tesisleri…
Yaktıkları işyerleri, evler, fabrikalar, ortak kullanım tesisleri…
Sömürülen, yağmalanan, medeniyetlerini geliştirmek için biriktirdikleri sermayeler, zenginlik kaynakları…
Daha neler neler?
Üstelik bunları tahrip ederken kullandıkları silah ve yaptıkları masrafların bedellerinin yüzlerce mislini o zavallıların servetlerinden zorla alarak.
Bunların sayısı, ölçüsü, tartısı hesaplanabiliyor mu? Bunların yenilerini yapmak ne kadar sermaye ve zaman gerektirecek? Asla yerine konulamayacak tarihi eserler?
Bu ittifakın yürürlükte olduğu yaklaşık 10 yıldır, bir Müslüman’ın bir tek Haçlı Medeniyeti eserini tahrip ettiğini, bırakın tahrip etmesini, buna teşebbüs ettiğini duyan bilen var mı? Böyle bir tek vaka olsa; NATO’su, BM’si, AB’si, UNESCO’su ayağa kalkıp ortalığı toz duman edip, Müslümanların ensesinde boza pişirmeye kalkmazlar mıydı?
Bu Haçlı kuruluşları İslam dünyası yakılıp yıkılırken bir kere olsun seslenip de; “aman medeniyet eserlerine zarar vermeyin” diyebildi mi? Bu ittifak onları ilgilendirmiyor muydu? Ya da Sayın Başbakanımız bu konuda bir şeyler yaptı mı? Yapmayı bırakın, sesi çıktı mı? Yoksa bütün bu yıkımlar bu ittifakı hiç ilgilendirmiyor mu? Bunu da bırakın, İncirlik’teki son cami saldırısı, tahrip edilen Kuranı Kerim’ler ve diğer ibadet gereçleri hakkında konuşabildi mi bizim Eşbaşkan?!. Konuşmak şöyle dursun olayı örtbas etmek için partisi ve devletin resmi kuruluşları aşırı bir çaba içine girmediler mi? Böyle bir saldırı mesela Fransa’da ya da Danimarka’da olsaydı yer yerinden oynamaz mıydı?
Demek oluyor ki, “Medeniyetler İttifakı” tek taraflı işlemektedir. Asla ve asla Haçlı’yı ya da Siyonist’i ilgilendirmemektedir. İslam dünyası yakılıp yıkılırken, medeniyet eserleri tahkir edilerek tahrip edilirken, bizim Eşbaşkanımız hala dinler bahçesi, hala kilise, havra inşası için harıl harıl çalışmaktadır. Bu nasıl bir Medeniyetler İttifakı’dır? Bu nasıl kirli bir ittifaktır? Bu nasıl bir anlayıştır?
Sayın Başbakan! Sayın Medeniyetler İttifakı Eşbaşkanı! Sayın eski arkadaşım, kardeşim Tayyip Erdoğan! Görmüyor musun batırdın be kardeşim! Sonunda kaplumbağa yürüyüşü ile problemlerin peşinden koşan Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bile patladığı seviyeye geldin be kardeşim! Kim düşürdü böyle kirli bir ittifakın içine seni? Hatırlıyor musun, ne güzel ideallerimiz vardı? Medeniyet ve eserleri konusunda neler planlıyorduk? Ne oldu o ideallere?
Bırak bu kirli ittifakı be kardeşim, bırak ki kendini daha fazla mahvetme, ülkeni, İslam dünyasını tahrip ettirme!
Atan Abdülaziz Han’a kulak ver. Mithat Paşa, Rüştü Paşa, Hüseyin Avni Paşa ve diğer gavur aşığı paşalar, İngilizlere, Fransızlara ve Ruslara yaranabilmek, dostluklarını kazanabilmek için bayrağımızın hilalinin yanına haç koyacak kadar ileri gittiklerinde ne demişti:
“Bunlar ittifaktan, dostluktan, iyi niyetten anlamazlar! Bunlar sadece ve sadece güçten anlarlar. Donanmamızı geliştirelim, ordumuzu güçlendirelim! Ancak o şekilde onların dostluğunu kazanabiliriz!”
Atalarına kulak ver de hiç olmazsa kendini kurtar!
Bırak bu işleri Tayyip Bey!
BU KİRLİ İTTİFAK
Sanki Müslümanlar odun
Bu kirli İttifak tandır;
Haçlının kör cesareti
Bu kirli İttifak’tandır…
Ekrem Şama
[email protected]
YORUMLAR
"Bu Haçlı kuruluşları İslam dünyası yakılıp yıkılırken bir kere olsun seslenip de; “aman medeniyet eserlerine zarar vermeyin” diyebildi mi?"
Bu her seferinde yapılıyor. Daha 28 Haziran 2012 de UNESCO'ya bağlı Dünya Kültür Mirası Kurumu Mali'yi Kültür Mirasının Tehlikeye Düştüğü Yerler listesine aldı. 2 Temmuz 2012 de ise aynı kurum UNESCO'ya dahil ülkelere, İslam Eğitim, Kültür ve Bilim Kuruluşuna (ISESCO) ve İslam Örgütüne Mali'deki kültür mirasının korunması için fon talebinde bulundu. Bundan 8 gün sonra, Temmuz'un 10 nunda ISESCO Timbuktu'nun korunması için çağrı yaptı. Özetle İslam mirasını korumada 'Haçlı zihniyeti' erken davranmış. Diğer örnekler için de benzer sonuçlara varılabilinir. Bu yüzden iyice araştırmadan, Batılı kurumları mahkum etmekte aceleci olmamalı derim. Saygılarımla.