HER KAFADAN BİR SES
KIZ:
Annem yine başladı.
Masanın başına oturmuş yanında kitaplar,kalemler,not defterleri ve babamın artık işe yaramadığına kanaat ettiği külüstür ,bin bir güçlükle çalışan o dandik notebook ile bir şeyler karalıyor .
Aniden gülüyor,öyle ki ,iki kişi konuşuyor da halleşiyor gibi.Birazdan ağlıyor ve yazıyor.İlk önce sadece yaşlar süzülüyor gözlerinden ,daha sonra odasına gidip rahatlayana kadar ağlayıp geliyor.Sakinleşince tekrar oturuyor o masaya.Gerçekten de çok dengesiz bir hali var.Ne yapsam ,nasıl yardımcı olabilirim bilemiyorum.İlk önce paylaşmak istedi aslında ama o anda müsait değildim.Sanırım biraz kaba davrandım.Ayrıca ben okumayı sevmiyorum.Yazdığı yazıları okumamı istedi.O an müsait olmayınca bir daha da hiç göstermedi.
O gülünce ‘’Ne oldu anne’’ diyorum.’’Hiç ‘’diyor.Bizimle paylaşmayı sevmiyor.Kendine ayrı bir dünya kurmuş,istesek de artık almıyor bizi dünyasına.O yalnız çok mutlu görünüyor.Ne kadar uğraşsak boş.Kalemiyle kağıdıyla o çok mutlu.Hep yalnız kalmak okumak ve yazmak istiyor.Ev işlerini koşturarak yapıp yazıya oturuyor yada okumaya.Babama annemi doktora götürmesi gerektiğini söyledim ama o güldü, cevap vermedi.
Komşumuz Perihan teyze annemi çok sever.Ona gidip anlattım ilgilenmesini istedim.İlgileneceğini söyledi bakalım neler yapabilecek.Kardeşlerime annemi üzmemelerini öğütlüyorum ama anlamıyorlar.Küçük oldukları için paylaşmak zor bu durumu.E n azından derli toplu olun annem bunalmasın diyorum ama neyi ne kadar anladıkları meçhul.
Zamanında bizimle bir şeyler paylaşmak isteyen annemi dinlemedik şimdide tamamen kilitledi bize kendini.
Anne:
‘’Boşuna uğraşma seni ancak gördükleri ve duydukları kadar anlayacaklar.Gördükleri ancak kendi anladıkları kadar olacaktır’’Mevlana.
Canım Mevlana ne de güzel demiş. Bu evde beni anlayan hiç kimse yok .Hayatımı yalnız yaşıyorum.Yalnızlık beni daha önce üzüyordu ama artık değil.Bu sözü duyduktan sonra yalnız olmadığımı ,anlaşılamayan bir çok insan olduğunu anladım.
Yeter ki yalnız kalayım , artık yalnızlığı çok seviyorum.Şimdide sürekli hadi kalk gezelim hava al diyorlar. Bu evde yeterince oksijen var beni daraltan sizsiniz.Ben hava almak istemiyorum beni rahat bırakın yeter.Evde kalıp okumak istiyorum .Sürekli gürültülü bir evdeyim .Sadece sakin bir hayat istiyorum.Artık kendimi anlatma gibi bir derdim de yok.Kimse anlamasa da umurumda değil.Kızım anlamadıktan sonra.Kız çocuğu anneye yakın olur derler nerde tıpkı babası duygusuz ve mantıklı.Sorun değil ben mutluyum.
Her insan ayrı bir alem.Hepimiz yalnızız bu alemde.Eşin çocukların da olsa yalnızsın.Seni anlamıyorlarsa teksin bu hayatta.
Tek istediğim beni rahat bırakmaları.Bir mağara da yaşamak uygun olurdu benim için .Yaşamak için çok şeye ihtiyacım yok.Sessizlik istiyorum sadece ve yalnız kalmak çok mu imkansız isteklerim.
ERKEK ÇOCUK:
Şu kadınları anlamak ne zor.Hepsi hasta .Kimsenin annesi akşama kadar okuyup yazmıyor.Kız kardeşi erkek kardeşlerinin kıyafetlerine heveslenmiyor.Bu evde annemi sadece yemek yaparken kız kardeşimi kız gibi davranırken görmek istiyorum.Benim annemden başka kimsenin annesi aşktan bahsetmiyor şiir yazmıyor yazı yazmıyor.Mümkünse şiir yazmayan bir anne istiyorum.
BABA:
Hasbinallahu ve nimel vekil.Ne yapacağımı şaşırdım.Bizim hanım yatarken mütemadiyen not defteri ve kalemle yatağa giriyor.Geceleri aniden kalkıp bir şeyler yazıyor ,benimde ödüm patlıyor tabi.
En sonunda kızdım,asi de bir kadın çok tepki vermeye gelmiyor.Hiç umurunda değil, hemen ipleri koparıyor.Bir gece karanlıkta görmeden yazmış .Sabah kalkınca en azından konu aklına gelsin diye.
Tutturuyor yazdığımı oku diye okumasam darılıyor. , Okusam da bir şeye benzemiyor ki kardeşim.Çok sıkılıyorum, saçma sapan şeyler.İşten geliyorum yorgun argın .Bütün gün çalışmışım kardeşim insan bir hazır sofra bekliyor bir hoş geldin.Bilgisayarın başında yazıp duruyor.Zaten kafam yorgun ilgimi çekmeyen bir şeyi nasıl okuyayım.
Çalışıyorum ,eve bakıyorum ama yetmiyor ne istediğini anlamıyorum.
KÜÇÜK ÇOCUK:
Annem sürekli yazıyor ve evdeki insanları okumaya zorluyor.Kimse okumayınca darılıyor.Böylece zaten iki ayrı kutup olan annem ve babam daha da uzaklaşıyorlar.Annem haklı belki paylaşmak istiyor fakat babamın ilgi alanları tamamen farklı.Bence annem ve babam evlenmemeliydiler.Hiç birbirine benzemiyorlar.
Annemin sürekli bilgisayarda olması oyun oynamamı engelliyor.Bence anneler yemek yapıp eve baksa yeter.Kimsenin annesi yazı yazmıyor kitap okumuyor bende annemin kitap okumasına gıcık oluyorum.Bazen şiir yazıyor anneler şiir yazar mı hiç?
YORUMLAR
Yazmak işte böyle bir aşk... İnsan yazarken kapatır bazen kendini dış dünyaya, ve kalemiyle çizdiği iç dünyasına firar eder. Ama kalem elde oldukça hep tekerrür eder firarlar.
Hoş yazı için teşekkürler.
Yürükçü
Bu kurgu olamaz anladığım kadarıyla. Zira hemen her evde dikkatle dinlenince,usulünce izlenince duyulabilecek içsesleri,görülebilecek davranışlar "harbi" makamında yazılmış.
Gittikçe daha iyi yazıyorsun.
Yazdıkça mükemmelleşir ,yazdıkça alışır insan yazmaya okumaya...
Da...nihayet ne olacak bütün yazılanlar?
Nerde ne işe yarayacak?
Münker-Nekir ne diyecek yazdıklarımıza? Zaten bi şey diyecekler mi?
En sonundan başlamak lazım meseleyi çözmeye,başından başlarsan yol katedemezsin anladığım kadarıyla.
tebriklerimle bacım.