Gönlümde ki Volkan
Gönlümün karşı sahilin de beyaz gelinlikler giymiş,bir yelkenli gemi daha karaya oturmuştu.
Dalgalı mavi sulara ve maziye demir attım ve izdivaya çekileceğim karaya çıktım...
Bana şifa verecek o gizemli adaya sığınmıştım,burası bana ilaç gibi iyi geliyordu.
Salkım söğütün,yeşil yapraklı dalları, gölün mavi sularına doğru eğilmişti,
güneş ışıklarını sık çam ağaçları arasından fırsat buldukca bir mızrak gibi geçirerek gölün lacivert yerlerinde ateşböcekleri konmuş gibi parıltılar oluşturuyordu.
Hafifce esen ayrılık meltem’i, söğüt dallarını nazlı nazlı hareket etmesine ve suda belli belirsiz küçük halkaların oluşmasına masumca suç ortağı olmuştu,bu gizemli sessizliği,kurbağaların senfonisi bozmaya yeminli gibiydi.
Yine gel gitlerim,dip dalgalarım,başımdaki kavak yelleri,beni buralara atmıştı,
tek istediğim sessizlik ve sadece sessizlikti.
Gönlümdeki kıvılcım korkunç bir yangına dönmüş ve zaman onun üzerine lapa lapa karlar yağdırıp, söndürmesini beklemekten başka çarem yoktu.
Geçmişte ki büyük iç depremlerimden kurtulmuştum ama gönlümde enkazlar yatıyordu.
Şimdide gönlümdeki volkanla savaşıyordum,bu bende aşina idi...
Böyle durumlarda kaçardım,hemde arkama bakmadan kaçardım.
Bu mu kötüydü yoksa eskiler mi?
Bu sefer hançeri sırtımdan yemiştim,hançerin girdiği yerden kan akmıyor,bıçağın sivri ucu taa kalbimin derinliklerine kadar sinsice girmişti ve kan yüreğimden içime damlıyordu.
Biliyorum içimde alev alev yanan ateş zamanla yavaş yavaş küle dönüşecek.
Hep böyle olmadı mı?
O küller tekrar yangına dönüşür mü?
Bu bende asla olmadı,sadece mazim de iyisiyle kötüsüyle kaldı ve kalbime yazıldı.
Dönmem,bakmam geriye,bu sevgi ile atan yürek,kırılmaya görsün
birden savunmaya geçer,acımasızca taşlaşır .
Biliyorum bu yelkenli gemi tekrar sevda rüzgarları ile yelkenlerini dolduracak.Aşk dalgaları olan, limanlara demir atacak.
Şu neşe ile şakıyan kuş seslerine bak...
Benim gönlümdeki sesler feryat fiğan,nasıl da çelişki.
Ama ben ağlamam,ağlasam da göz yaşlarımı saklamayı bilirim,onları toplayıp ceplerime koyarım...
Gölün mavi sularında yüzen,şu yeşil başlı ördekten,benim ne farkım var?
Rengarenk tüylerine güvenmeden,
o da telaşla güvenli bir kıyı arıyor...
Daha dönmenin zamanı var,daha gönlümle hesabım var,daha yıldızlala randevum var...
Yüreğimde ki yangın sönmeli ve zaman onu küle döndürmeli.
CENGİZ DAMAR