PATİK
Bebeği olacağını öğrendiğinde ilk yaptığı bir patik almak olmuştu.Minicik beyaz bir patik.Her gün çekmeceyi açıp patikleri seviyor,onu giyecek minicik ayakları hayal ediyordu.Onu kucağına alacağı günleri sabırsızlıkla bekliyordu.
Hayalini kurduğu tatlı günler vardı ama bebeği beklemekte güzeldi.Kendini bebeğinin odasını ve eşyalarını hazırlamaya kilitlemişti.Bundan da büyük bir zevk alıyordu.İlk günlerde aldığı bebek kıyafetleri beyazdı.Zaman ilerledikçe,bebeğin erkek olacağını öğrenmiş, beyazın yanına mavileri de katmıştı.
Artık odası ,giyecekleri her şeyi hazırdı.Sürekli isim düşünüyor,herkese de soruyordu.Güzel bulduğu isimleri not alıyor ,araştırıp duruyordu.Bu isimlerden bir kaçını çok beğenmiş , vazgeçemiyordu.Bir bebeğe bu kadar isim koyamayacağını biliyor üzülüyordu.
Bebeği ile geçireceği güzel günler artık çok yakındı.Bu zaman zarfında çok iyi beslenmiş ve ileride çocuğuna sorun olacak her şeyi kendince ortadan kaldırmıştı.
Büyük gün gelmişti.Heyecanla hazırlanıp hastanenin yolunu tutular.Bütün aile heyecan dorukta beklerken haber gelmişti.Bebek doğmuş anne temiz bir odaya alınmıştı.Herkes bir an önce ikisini de görmek istiyordu.
Sonunda anneyi görmeye izin vermiştiler.Sevinçle yanına gidip gördüler.Hepsinin yüzünde gülücükler vardı.Şakalaşıyor ,gülüyorlar bu zor ve tatlı olaydan kurtulmanın sevincini yaşıyordular.
Sıra bebeği görmeye gelmişti.Bebeğin gelmesi nedense uzamıştı .Artık sabırsızlanıp söylenmeye başlamıştılar.İçeri giren hemşire ile bir an kalpleri çarpmıştı ama boşaydı.Anneye iğne yapmak için gelen hemşireyi soru yağmuruna tutan aile’’ birazdan’’ cevabı ile biraz olsun rahatlamıştılar.
Az sonra içeri doktor girdi, arkasında bebek elinde, hemşire vardı.Sevinçle doğruldular.Doktor bebeği almak isteyen babaya ‘’bir dakika lütfen’’ dedi.Aile uyarılar ve nasihatlerde bulunacak doktoru dinlemek için geri durdular.
Bir tuhaflık vardı ne doktor ne hemşire gülmüyordu,garip bir haldeydiler.Gitgide daha da sabırsızlanmıştılar ki doktor konuşmaya başladı.
Bazı insanların özel olduğundan bahseden doktor acı bakışlarla sabır diliyordu.Bebekleri sağlıklı değildi.Doktor uzun bir nasihatten sonra gitti.
Hemşire onları yalnız bırakmadı .Aile ilgilenmeye davam etti ,onlara moral vermeye çalıştı fakat bu hiç kolay değildi.Bunu bildiği için bir müddet sonra oda çıktı gitti.
Perişan olan aile bireyleri ağlayıp duruyor,kimse kimseyi teselli edemiyordu.Baba’’ artık bizim hayatımız bitti’’ derken eşine anne bebeğin yüzüne bile bakamıyordu.
Anne ve baba ya sakinleştirici iğneler yapıldı.Çocuğu görmek bile istemediler.Anneanne ve babaanne bebeğe sahip çıktılar.Anne çocuktan korkuyordu sanki .
Çocuk açlıktan ağlarken babaanne ‘’ne olur emzir kızım o senin yavrun Allah tan geldi ne yapalım sabırlı ol’’ diyordu.Anne çocuğu emzirmeye korkuyor ,elini bile süremiyordu.
Şekerli su ile idare eden bebek çok acıkmıştı.Anneanne ve babaanne bir kere daha annenin yanına gelip anneye yalvarıp,nasihatlerde bulundular.Kadın bir türlü kendine gelemiyor ağladıkça ağlıyordu.Babaanne bebeği eline alıp anneanne de kadının göğsünü açtı.Çocuk hemen annesinin göğsünü emmeye başladı .Kadın çocuğunu hiç ellemiyor ,gözlerini sımsıkı yumup ağlıyordu.Bebeği babaanne birkaç kez böyle doyurdu.Sonunda’’ kızım kolum ağrıdı’’ bahanesi ile bıraktı anne tutmak zorunda kaldı.Bebeğini emzirdikçe ve kucaklamak zorunda kaldıkça içinde bir sıcaklık oluştu annenin.Çocuğuna acımaya başlamıştı.Allah merhamet ve sevgiyi yerleştirince kalbine ağlayarak da olsa çocuğuna bakmaya başlamıştı.
Anneanne ve babaanne nin nasihatleri çok etkili olmuştu.Artık hastaneden çıkıp eve gitme vakti gelmişti.Şimdi mahallede kendisini bekleyen insanlara nasıl görüneceğini düşünüyordu.Herkese hastane den mutlu ayrılmak nasip olmuyordu.Ağlayarak hazırlandılar ve yola çıktılar.
Eve gelip yerleşince daha da kötü oldular.Bebeğin odası aylardır özenle hazırlanmıştı.Sanki bekledikleri bebek değil de başka bir bebek gelip konmuştu yavrularına özenle hazırladıkları odaya.
Mahalleden kimse kaplarını açmamıştı.Komşuları uğramaya korkuyordular.
Anneanne ve babaanne bir müddet ayrılmadılar .Her gün nasihatlerle geçiyordu.’’Allah sana bir melek yolladı nasıl davranıp ne yapacaksın bakalım ‘’diyorlardı.Büyükler çocuğun tüm bakımını üstlenmişlerdi.Emzirmeye sıra gelince anne kucaklamak zorunda kalıyordu
.Ağlaya ağlaya gözyaşları bitmişti artık.Aslında bebeğin ölmesini çok bekleyen aile bunu dillendirmese de kalplerindeki buydu.Bebek çok sağlıklıydı ama dawn sendromu vardı.Bu bebeklerin ortak bir özelliğiydi anne babalarına hiç benzememeleri.Artık ne yapacaklarını ,çocuklarını nasıl en iyi duruma getirebileceklerini düşünmeye başlamıştılar.
Zaman zor da acı da olsa geçiyordu,bebek ölmüyordu.Anne ve baba çocuğu alışmış ve onun eğitimi için araştırmalar yapıyordular.Artık eline diken batsa canları yanıyordu anne ve babanın.İnsanların bakışları onları üzüyordu.
Okul vakti gelince eğitime başlayan çocuk ailesinin mutluluğu olmuştu.Bütün ailenin maskotu olmuş çok sevilmişti.Sevgi aldıkça, sevgi satıyordu çocuk.
Bütün problemler bitmiş, yavruları iyi bir eğitim almış ,iyi bir duruma gelmişti.Anne ve baba ilk zamanlar yaptıklarını düşündükçe çok üzülür olmuşlardı.Tamamen durumu kabullenmiş,çocuklarına alışmıştılar.
Yine bir gün çocuğu eğitime bırakan anne evde işlere dalmışken telefon çaldı.Telefonun çalmasıyla kapıda çalınca kapıya koştu.Baba telefonu alıp’’ tamam ben eve geldim geliyoruz ‘’deyip kapattı.Kadın ne oldu, kimdi, neydi derken eşinin acele hazırlanmasını istedi evden apar topar çıktılar.
Çocuk bir kaza geçirmiş ve ölmüştü.İnanamadılar,dünyaları yıkılmıştı.Tıpkı doğduğu anda ki gibi.Fakat alışmış,kabullenmiş ve çok sevmiştiler.Hayatlarının tek amacı çocuklarını muhtaç olmayacak iyi bir konuma getirebilmek olmuştu.Birden hayatın anlamını yitirmiştiler.
Onu istemedikleri günleri hatırlayıp vicdan azabı çekiyordular.
Çocuk son yolculuğuna uğurlanmıştı.Kısacık hayatı sevenlerini acıya boğmuştu.Bir melek gibi uçup gitmişti.Dünyadan habersiz ,günahsız ,kötülüklerden habersiz tertemiz bir melek.Annesinin dedikleri geldi kadının aklına ‘’Allah sana bir melek verdi nasıl davranacağına bakacak kızım’’ demişti.
‘’Başta isyan ettim ama sonra kabul ettim çok sevdim Allahım neden aldın’’ dedi.Ağlarken gözleri bebeğin kıyafetlerine takıldı.Odasını toplamış poşetlere koymuştular.İçini gösteren poşetten ona ilk aldığı beyaz patik görünüyordu.
YORUMLAR
Hayat kısa,bitmeyen zaman yaratılmadı daha...
Ve kısa imtihan zamanını iyi değerlendeirebilenler kazanacak muhakkak.
Kaybedenler "sabredemeyenler" ve "merhamet " yoksunları olacak.
Güzel bir öykü,yaşanmış,yaşanan ve yaşanacak olan türünden. Canlı,etrafımızda bulabileceğimiz örnekleri olan .
Tebriklerimle...