- 2341 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
ÖLÜYE ÇİMDİK ATMAK
ÖLÜYE ÇİMDİK ATMAK
........... 1978 yılının Şubat ayı idi. Manisa’ya bağlı Demirci İçesi’nin dağ köylerinde karın yoğun ve yolların kapalı olduğu bir dönemdi. Öğretmen olarak görev yaptığım Çamköy, ilçeye otuz sekiz kilometre uzaklıkta en uzak ve köylerinden biriydi.
........... Şimdiki iki oğlumdan büyüğü olan Tuncay henüz dokuz aylıktı. Halk arasında " Zehirli İshal" olarak bilinen ve sonradan hastanede adını öğrendiğim DİZANTERİ’YE yakalanmıştı. Durumu çok ağırdı. İshali dinmiyor ve sürekli istifra ediyordu. Ölüme karşı zamanla yarışıyorduk. Hemen köyde minübüsçülük yapan Mehmet’in yanına gidip durumu anlattım. Mutlaka ilçeye doktora gitmemiz gerektiğini söyledim. Bana bunun asla mümkün olmadığını, bu karda yola çıkmanın intihar olduğunu söyledi. Ben de oğlumu burada bu hastalıktan çaresizlik nedeniyle ölümüne seyirci kalmaktansa yolda onunla birlikte ölümü bile göze alabileceğimi söyledim. Hatta biraz da tehdit ederek ikna etmeye çalıştım.
........... Sonunda içinde bulunduğum durumu gören çe çırpınışlarına dayanamayan şoför Mehmet ilçeye gitmeyi kabul etti. Oğlumu hazırlayıp eşimle birlikte yola çıktık. Karla kaplanmış yollarda bazen inip aracı iterek, bazen kayıp kara saplanarak yola devam ediyorduk.
........... Yaklaşık iki saat sonra kucağımda yatan oğlumun nefes almadığını hissettim. Yüzüne baktığımda ve dokunduğumda dudaklarının morardığını, yüzünün de buz gibi soğuk olduğunu hissettim. Şoförle göz göze geldik ve ona bakışımla öldüğünü anlattım. O da etkilendi ve arabanın hızını azalttı. Yanımda oturan eşim durumu anlamasın diye konuşmadan epey bir yol aldık.
........... Bu şekilde duyduğum acıdan gözyaşlarımı içime akıtarak yola devam ediyorduk. İşte böyle bir durumda aklıma o korkunç fikir geldi. Ya ölmediyse, ya yaşıyorsa!.... Bunu da eşime belli etmeden öğrenmeliydim. Ağlamamak için dudaklarımı ısırarak ölü bildiğim oğlumun kalçasına sıkı bir çimdik attım. Attığım çimdikle birlikte oğlum biraz kıpırdandı, o halsiz ve incecik sesiyle ağlamaya başladı. Öldüğünü sandığım oğluma çimdik atmanın verdiği vicdan acısıyla onun yaşadığını öğrenmenin verdiği sevinç arasında gittim geldim. Bir an içim bulandı ve bayılacağımı zannettim. Bu durumu gören şoför Mehmet gözlerimin içine bakarak arabanın hızını tekrar arttırdı. Ben artık kopmuştum. Oğlumun ağlamasına bende hıçkıra hıçkıra eşlik ettim.
........... Yaklaşık beş saat süren bir yolculuktan sonra otuzsekiz kilometrelik yol bitmiş ve ilçeye varmıştık. Yapılan muayene ve uzun süreli yoğun bir tedavi sürecinden sonra oğlum sağlığına kavuştu. Şimdi otuzaltı yaşına giriyor ve Ozan Deniz adında dokuz yaşında bir oğlu var ki; o benim herşeyim. Üstteki resimde göğsümde uyuyan melek işte o oğlumun oğlu ve benim torunum, canım.
.......... Her ikisine de sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum. O gün, bu gündür ne zaman ki kar yolları kapatır; burnumun direği sızlar, içim acır. Ne zaman ki hasta bir çocuk görürüm ; ölü sandığım oğluma attığım o çimdik aklıma gelir ve yüreğim sıkışır, gözlerim dolar. Çocuk ağlamasına asla ve asla katlanamam, ağlayasım gelir.
.......... Tanrıdan dileğim odur ki; hiç bir anne ve babanın yavrusunu hasta yapmasın, çaresizlik içinde bırakmasın.
............................................................Selamettin PULAT 19.01.2013 Erenler/ SAKARYA
YORUMLAR
ana baba yüreği
dayanır mı hiç evlat acısına
Rabbim kimselere göstermesin inşallah
hayattan bir anlatım hüzün ama gerçek
kutlarım
saygılarımla
Selamettin PULAT
....Çok teşekkür ederim. Okuyan ve yorumlayan yüreğiniz dert görmesin.
....Saygılarımla kalın.
Sayın Yazarım,
İnsan durmadan can ve kan kaybediyor ama bu kendinden olunca ızdırap ı daha bir başka oluyor.
Saygılarımla.
Selamettin PULAT
......Çok teşekkür ederim , yüreğinize sağlık.
Selamettin PULAT
......Çok teşekkür ederim. Sağlıkla ve mutlulukla kalın.
Offfff babam offfffffff sabah sabah güne yazınızla başlıyayım dedim gelen bildirimlerden hem önceliği size vermek hemde ölüme çimdik atmak nasılmış merak ettim daha önceleride gördüğüm fondaki dede torun resminiz bu seferde vardı bununla bir alakası bağlantısı olmalı dedim hikayenizde gözlerim yaşardı,her ne kadar yazının içeriğine konu olan başlık bir şeyler hatta çok şey ifade ediyorsada kollarınızdaki oğlunuzun nefes almadığını vede akabinde öldüğünü sandığınız yere geldiğimde bende aldandım eyvah dedim (Ozanın babasını ait biraz bilgim var da ismini bilmediğimden)gözlerim yaşardı sonra ki işleminizle gerçekleşen hayata dönüş yada hayat belirtisinde sevindim evet gerçekten Rabbim kimseye evlat acısı göstermesin vedesevdiklerinin de fakat hayat böyle birşey sıralama diye bir şey yok vakti gelenin ardından bakakalıyor insan yürek yangınınla Rabbim size eşinize çoluk çocuğunuza torunlarınıza sağlıklı ömür versin
selam saygım Erenler SAKARYA'YA
Selamettin PULAT
......Yazımı okuyup yapyığınız anlamlı yorum için
yürek dolusu teşekkür ve saygılarımı gönderiyorum. Doğumdan bu güne geçen 60 yıllık zaman diliminde yaşanıp ta yürekte iz bırakan bazı anları paylaşıp dostlardan gelen yorumları görmek huzur veriyor insana.
.....Erenler/Sakarya'dan de sizlere en içten saygıları gönderiyoruz. Sağlıkla ve mutlulukla kalın.