- 1737 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Erkekler / Kadınlar
Sevgili ve değerli Bay dostlarım, bu yazıyı kaleme alma amacım; sizler değilsiniz... Bir anlamda sizlersiniz ama değilsiniz.
Nasıl bir ikilem, değil mi? Aslında çok da karmaşık değil. Umuyorum ki ben, ifade edebileceğim ve yine umuyorum ki sizler, anlayabileceksiniz.
Aslında yazacaklarım, tamamen, kendi beynimin karmaşası. Karmaşalar, tek başına aşılmazlar... Ooo! Çok filozofça bir söylem oldu...
Haydi bakalım, başlayalım...
Sizler, biz kadınları anlamanın zor olduğunu söylersiniz, hep. Oysa ki hiç öyle değildir. Biz kadınlar, son derece açık ve net varlıklarızdır. Yeter ki gören gözlerle ve anlamak isteyen bakışlarla bakın, bizlere.
...
Bizler, doğduğumuz andan itibaren, kontrolü elimizden alınmış bir hayatın içinde buluruz kendimizi. Yaşam şeklimizi çerçeveleyen olgular, bizim dünyaya gelişimize sebep olan kişilerin karakterleri, yaşama bakışları, deneyimleri, vs gibi şeylerle oluşur.
Öncelikle, üyesi olduğumuz ailenin yaşam belirleyicisi; karşı cinsten biridir: Babamız.
Bu noktada, babamızın kimliği çok önemlidir.
Eğer çapkın bir adamsa; örtüler ve kısıtlanmalar içinde büyürüz.
- Kısa etek giymek; yok.
- Erkek arkadaş; yok.
- Saçı açık gezmek; yok.
- Belli bir saatten sonra dışarda kalmak; yok.
- Doğum günü; yok.
- Arkadaş evine gitmek; yok.
Yok... Yok... Yok!
Annemiz, babamızın su yolunda giden bir anneyse- ki öyledir- tek başımızayız demektir. Ve itaat etmekten başka çaremiz yoktur.
Bu hayat; kabus gibidir, genellikle. Bu kabusu hafifleten tek hayal ise; bir gün evlenip, kendi hayatımızın efendisi olmaktır.
Olur mu?
Peh!
O hayal; sadece bir hayaldir. Ama güzel bir hayaldir ve çok gerçek görünür.
İşte o hayalin esiri olan bizler, sizlere aşık oluruz. Genellikle olmayız ama bu gerçeği, çok çok çok zaman sonra fark ederiz.
Ne zaman mı? Babamızdan farkınızın olmadığını anladığımız zaman.
Kurtuluş gördüğümüz hayatın; bir başka zincir olduğunu fark ettiğimiz zaman.
Sizler, bizlere yeni çerçeveler yaratırsınız ( sayamayacağım, içim daraldı ).
Şu an, bu yazıyı okuyan baylar; o çerçeveleri biliyorlar, değil mi?
Erkek olmak adına, koca olmak adına oluşturulmuş; saçma sapan kurallar.
Ne olur?
Boğarsınız...
Bizleri, kadınları, boğarsınız. Nasıl mı?
Sizler hayatımıza girmeden önce, bizleri büyüten, yetiştiren birileri vardı: Babalarımız!!!
Sizler, öyle bir tavır sergilemeye başlarsınız ki; onları, yok sayarsınız!
Allahım, nasıl bir gaflettir bu!!!!
Neyse... Sonuçta; Eyvallah deriz, sizlere.
Neden?
Erkekle mücadele edilmez!
Kodlanmış bir düşünce şeklidir bu; beyinlerimizde.
Öyle veya böyle, hayat; geçer, gider.
Azıcık, salağa yatarız...
Azıcık, duymazdan geliriz...
Azıcık, görmeyiz...
Geçer, işte...
An gelir... Çekilmez olursunuz...
Ve...
Hayatımızdan çıkarırız, sizleri. Tüm resmi sıfatlarınızdan, arındırırız: Boşarız.
Mola veririz, hayata.
Dinleniriz.
Sonra...
Sonra, sıfat değiştirirsiniz ve sevgili olarak girersiniz, hayatlarımıza.
Bir değişim bekleriz, sizlerden.
E artık bağımlı değiliz ya?
Sizler de bunu biliyorsunuz ya?
Deriz ki; Anladı... Çözdü...
Peh... Peh.. Peh...
Sizden değişmenizi bekliyorken; Değişmeyenin bizler olduğumuzu anlayamayız...
Kim değişecek?
Erkekler... Mi?
Neden değişecekler?
Kadınlar, değişmemişlerken???
...
Kimi suçlamalıyız?
Dürüstçe?
KADINLARI...
KENDİMİZİ...
Değişmelisin ki; değiştirebilesin...
Sevgili olarak karşımıza çıkan sizler, daha betersinizdir; Babamızdan, kocamızdan...
Neden?
Kabul beklersiniz; öğretilmiş egolarınızla.
Hangi yollardan geçerek size geldiğini gözardı ettiğiniz, bizlerden; Kadınlarınızdan.
"Peki" denmesini beklersiniz; O kadının, yıllar boyu ’Peki’ dediğini görmezden gelerek, hemcinsiniz birine...
"Vazgeçilmez" olmayı beklersiniz; O kadının, yıllarca birini vazgeçilmez gördüğünü, bilmemeyi yeğleyerek...
Ve kadın, bir an gelir; Kimsin sen? Diye sorar...
"Erkeğim" dersiniz; en saf şekliyle öğretilerinizin...
O an; kaybedersiniz...
Neden?
Bilemezsiniz...
Eser Akpınar
19.01.2013
Urla
YORUMLAR
Sayın Yazarım,
Gelin bu güzel yazıyı, hiç kızmadan iki tarafa mesafeli olarak açalım, ne dersiniz?
Şu tenkit ettiğiniz biz erkekleri kim doğurdu? Ben ,sizin gibi bir kadının içinden ve ağlayarak, üstelik başka çarem olmaksızın geldim dünyaya. Peki bana ilk meme veren, altımı temizleyen de sizlerden biri değil mi?
Daha yürümeye başladığımda düşmemek için yine sizlere tutunma dım mı? Bizlere o günlerde babanın korkulacak biri olduğunu, ona mesafeli olmak gerektiğini sizler kız veya erkek çocuklarınıza aşılamıyor musunuz?
Kızlara, erkekleri korkulacak, kandırılacak, kullanılacak yaratıklar olarak gösteren, kocasından çektiği eziyetin intikamını erkeklerden almaya programlayan yine sizler değil misiniz?Aynı ana oğluna da kadınlara yüz vermemesini, onu konuşturmamasını öğütlemiyor mu?
Sonuçta erkek olamamış erkekler ile kadın olamamış kadınlar arasında kalarak , üç günlük dünyayı birbirimize zehir ediyoruz. Eğitimimizi bu yönde hiç bir şey bilmemek üzerine aldığımız için , hala Anadolu'nun bazı yörelerinde başlık parası var. Adam kızını sattığını anlayamıyor bile. Onu alan sapık ise yok kediyi, yok horozu parçalayarak erkek olduğunu ispata çalışıyor.Kadına el kaldırması bile anasının hoşuna gidiyor.
Yani her etki tepkiyi, her mutsuzluk yeni nesilde de ,mutsuzlukları doğuruyor.
Hele aramızda hiç arkadaşlık yaşanamıyor. Elini tutan öptüğünü, öpen ...yaptığını övünerek anlatıyor. Dobra dobra '' Sizinle yatmak istiyorum '' diyen hiç gördünüz mü? Hep iki tarafa çekilebilecek laflar, hep nabza şerbet veren sözler.
Velhasıl bu işler düzelmez be dostum.
Teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Eser Akpınar
Teşekkür ediyorum; okuduğunuz ve görüşe değer bulduğunuz için.
Saygılar, selamlar.
çok sağlam bir kalemin ustaca satır aralarında ki didakdik,lerde,uyarıcı,uygulayıcı ve övütleyici derslere devamı gerekdiren mesajları yükleyen kalem sahibini kuylarım,saygı hürmetle selamlar efendim
VaTaN25 tarafından 1/20/2013 5:01:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eser Akpınar
Saygılar, selamlar.
kalemin kaviliği tartışılmaz dedikleri çok doğru.....ben çok erkek biliyorum... haşin kırıcı vurucu ama evlenince tam tersi olanlar var pısırık... sünepe...yalloz... ipler hep kadının elinde...bunlarda müstesna olsa gerek...hele asker eşleri hep bir üst rütbede.... bu güzel yazıya daha çok yorum yazılır...saygılar
Eser Akpınar
Selamlar, saygılar.
konu bizi aşar ve
konuyla ilgili yorum yapmak riskli bir iş
ama kaleme alınışı ve usta anlatımyla
takdire değen bir çalışma
gönülden kutladım eser hanım