- 729 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
A Benim Bağnazım!
Herkes kötü de bir sen mi iyisin?
A benim bağnazım..! Toprağımı, suyumu, güneşimi paylaştığım beyni yanlışlarla, saçmalıklarla kirletilmiş yurttaşım..!
Cehaletine mi yanayım, kötü niyetine mi.
Beyninin boşluğuna mı yanayım, vicdanının kararmışlığına mı..?
Yediğin-içtiğin ayrı, yattığın-kalktığın ayrı.
Son durakta iki metrelik çukurun ayrı.
Ananın sonundan kesilen göbek bağın ayrı.
Söylesene senin derdin nedir?
Kucağına mı oturacaksın, nüfusuna mı alacaksın da kendine benzetmeye, kendi kalıbına sokmaya çalışıyorsun.
Söylesene sen kendini ne sanıyorsun.
Sen Mesih misin, Havari misin, Allah’ın fedaisi misin..?
Kıçını toparlamaktan, iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz; “dikeni bilmezsin, sökeni bilmezsin; kıçında bir avuç çakıldakla, önüne gelene melersin”. Senin gibi olmayanı kendine benzetmeye yeltenirsin.
Be Allah’ın sefili, sen makbul biri misin ki başkalarını da kendine benzetmeye kalkışıyorsun.
Mademki dini bütünsün, mademki kendinden eminsin ve cennete gideceksin; o zaman korkun neye, telaşın neye, hiddetin neye?
Her koyun kendi bacağından asılmıyor muydu sahi?
Sen var ya, sen !
Allah’ın yarattığını yok sayacak kadar sapıtmışsın.
Bre gafil, bre yezit, bre zındık; ötelemeden, masum insanları kendi karanlığına sürüklemeden, birilerine saldırmadan yaşayamaz mısın ?
Sana göre herkes kötü, öyle mi !
Aleviler kötü, Ermeniler kötü, Hıristiyanlar kötü, Rumlar kötü, Yahudiler kötü… !
Bir sen mi varsın iyi..?
Sen de farkındasın ne mal olduğunun. Sen de farkındasın gittikçe pisliğe battığının. Günah bataklığında çırpınan iblis olduğunu sen de biliyorsun, ben de. Üstelik bilmeyen yok.
Sen nerenin kokuşmuş züppesisin ki, bre zındık; Allah’ını hem kandırıyorsun, hem de O’nun aczini vurgularcasına, O’nun adına konuşuyor, O’nun hilafına insanlara şerle, nifakla, yalanla yaklaşıyorsun, baskı yapıyorsun.
Sen kandaşına, sen dindaşına, sen senden daha dürüst, daha içten, daha masum, hiçbir dinle mezheple, milletle alıp-veremediği olmayan güzel yurdum Anadolu’nun Alevi kardeşlerini yok etmeye, kendi sapkınlığına, düzmecelerine uydurmaya kalkışıyorsun.
Onlar senin gibi; Şeyhin, Şıhın, Mollanın peşinden koşmadığı, önlerinde enikleşmediği, salya sümük ağlamadığı, yalvarıp yakarmadığı için kıskanıyor musun yoksa?
Cüppeli, sarıklı, dört karılı dolaşmadığı için mi yoksa?
Aklıselimi ve mantığı benimsedikleri için mi yoksa?
Bilmekten, anlamaktan, sorgulamaktan, kendileri olmaktan, oldukları gibi görünmekten, sevmekten, sevilmekten, bağlılıktan, eşitlikten, insanlıktan, haktan yana oldukları için mi yoksa?
Ah benim bağnazım!
Mesele din olunca hemencecik at gözlüklerini takıveriyorsun.
Cennete giremezlermiş, sana ne!
Sen Allah’ın yargıcı mısın, savcısı mısın.
Sen cennetin ağası mısın, yoksa cehennemin zebanisi mi ?
Hristiyanın , Musevinin, Mecusinin gerisini yalıyorsun da; kardaşın, yurttaşın, dindaşın, ülküdaşın Aleviye cehennem bileti kesiyorsun.
Sen bilmiyorsun, bilemiyorsun, bilmek istemiyorsun, anlayamıyorsun. Anlasan da çevren köhne. Çevrene direnemiyorsun.
Alevilikte erdem var.
Alevilikte içtenlik var.
Alevilikte sadelik var.
Alevilikte insana, ahlaka, vatana, dosta sadakat var.
Alevilikte barış var, barış. İslam’ın adı olan, anlamı olan BARIŞ.
“Aman efendim aleviler çok kötüymüş”, “aman efendim bir ben değil, herkes öyle diyormuş.”
Kimdir o herkes?
İnsan yerine konmamış, sapık-mapık laf ebelerince nesiller boyu beyni sulandırılmışlardır o herkes.
“Elle gelen düğün-bayram” diyen, kandırılmış, aşağılanmış, kendinden başkasına düşman kesilmiş, ezile ezile, doldura doldura kompleksler yumağı olmuşlardır o herkes.
Sen hiç kendi inancını dayatmak için başkalarına zarar veren, katliam yapan, savaş ilan eden, kendinden olmayanı öldüren alevi gördün mü, duydun mu?
Sen hiç iftar çadırı basan, ya da oruç tutuyor diye boğazlayan, ya da namaz kılıyor diye öldüren alevi gördün mü, duydun mu?
Sen hiç suç işleyip, günahları af olsun diye cem evine giden alevi gördün mü?
Sen hiç ezan sesini susturmak için cem evinden çıkıp cami basan veya yakan alevi gördün mü, duydun mu?
Sen hiç cem evinden çıkıp tekbirler getirerek sokaklarda “sunniler mezara “ diyerek ağzının salyasını akıta akıta tehditler yağdıran, saldırıya geçen alevi gördün mü?
Sen hiç öldürülenlerin, yakılanların, dışlananların horlananların intikamını alacağım diye insan öldüren alevi gördün mü?
Sen hiç kendinden olmayanları ağır iftiralarla, ahlaksızlıkla suçlayarak, nesiller boyu insanların gözünden düşürmeye çalışan, yakılmalarını, katledilmelerini körükleyen alevi duydun mu?
Sen hiç suni köylere cem evi yapmak isteyen hatta bunu zorla yapan alevi gördün mü ?
Pekiii, öyle giyinme beni günaha sokuyorsun, böyle davranma mahallenin bereketi kaçıyor, şöyle konuştun katlin vaciptir diyen bir alevi gördün mü, duydun mu?
Bugüne kadar kaç aleviyle oturup- kalktın, kaçıyla sohbet ettin, dertleştin, kaçıyla insanlığını paylaştın ?
Ya da hangisinden, ne kötülük gördün.
Atalarından nesiler boyu süregelen kara dedikoduların, safsataların esiri olmuşsun.
Ön yargılı davranıyor, peşin hüküm veriyorsun. Bildiklerinin, ezberindekilerin, beynine kazınmışların sorgusunu yapamıyorsun.
Ey bağnaz kardaş, yurttaş, dindaş, ülküdaş..!
Sen yozlaştın, özünü yitirdin, anlamadığın dili geveliyor, boğazında şişen lokmayı yutamıyorsun.
Yanlış yoldasın..!
Vatanını sev!
İnanı sev, yaratanı kandırmaya çalışma!
Özünden utanma, yanlışlarınla yüzleşmeyi dene.
Her gördüğün sakallıyı baban zannetme, duyduklarının nedenini-nasılını sor, araştır.
Kimseyi kandırma, kışkırtma.
Seni kimse kandırmasın, kışkırtmasın, kullanmasın.
Haktan, adaletten, doğrudan, ahlaktan ayrılma.
O zaman göreceksin, senin de içinde atan bir Anadolu Aleviliği damarının olduğunu.
O zaman göreceksin, Allah’ı daha çok sevdiğini. Korku yüzünden değil aşk ile sevdiğini.
O zaman göreceksin, insan olmanın erdemini, dünya yaşamının sana sunulmuş ne büyük armağan olduğunu.
*Müsadenizle*
YORUMLAR
"" Alevilikte erdem var.
Alevilikte içtenlik var.
Alevilikte sadelik var.
Alevilikte insana, ahlaka, vatana, dosta sadakat var.
Alevilikte barış var, barış. İslam’ın adı olan, anlamı olan BARIŞ."
Belki de bunlar gerçekten vardır... Ama yazıda pek bir iz olmadığı da ortada bunlardan:) Şİkayetçi olunan, yakınılan hemen herşeyden, hatta katmerlisinden bizzat örnekler verilmiş. BU yolla güzelleme yapmaya çalışmak, alevilere, aleviliğe değişik bir saldırı şekli mi orasını pek anlayamadım :)
Bu konu hakkında konuşulur usta...Önce şu konuşulmalı Anadolu'ya İslamiyeti yayan isim kim...Hepimizin bildiği gibi Hacı Bektaşi Veli...Bu bizim büyük fetihlerimizi gerçekleştiren ordunun adı ne ? Yeniçeri ocağı...Yeniçeri ocağını kuran kim Hacı Bektaşi Veli...İlk kurulduğu zamanlar Bektaşi ocağı olarak anılırdı Yeni çeri ocağı...Yani fetihlere övgüler yağdırırken o Alevi evliyasına da bir teşekkür borcumuz var....hadi onu da geçtik bu bizim "a bağnazlarımız" Yunus'un ilahilerini dinlerken kendilerinden geçerler...Yunus'u Taptuk dergahına gönderip Yunus olmasını sağlayan kim Hacı Bektaşi Veli....Yunus'un ismi Taptuk Emre'nin dilinde Aslanlı Yadigarı dır...Aslanlı Hünkar isminden kastedilen Hacı Bektaşi Veli dir...O zaman o ilahileri dinlerken de Alevilerin sultanı Hacı Bektaşi Veliyi şöyle bir ansak yeridir....
Hani bizim güzel Alevilerimiz semah dönerek Yaradana şükür ederler...Semah'ın kökenini araştıranınız vardır...İslamiyet öncesi Türk kültürüne dayanır....Yuğ törenlerine....O zaman bu Ergenekon dan çıkıp gelen ceddimize methiyeler düzerken, onların kültürünü bugüne taşıyan Alevilere bir teşekkür borcumuz yok mu :) isteyen varsa örnekleri çoğaltabilirim :) Anadolu Aleviliği İslamiyet ile Türklüğün yoğrulmuş halidir...Onlar neden mi suçlu...Onlar İslamlaşmayı Araplaşmak olarak algılamadılar :)) Anadolu olarak kaldılar...Her dönemde suçları büyük yani :D Bizim bağnazlarımızın gözünde :D
Vatanını sev!
İnanı sev, yaratanı kandırmaya çalışma!
Özünden utanma, yanlışlarınla yüzleşmeyi dene.
Her gördüğün sakallıyı baban zannetme, duyduklarının nedenini-nasılını sor, araştır.
Kimseyi kandırma, kışkırtma.
Seni kimse kandırmasın, kışkırtmasın, kullanmasın.
Haktan, adaletten, doğrudan, ahlaktan ayrılma.
ne Güzel özetlemişsiniz aslında
Bir çok alevi arkadaşım var ve takdir ettiğim öyle çok yönleri var ki..
Sinirlenmiş bir halde yazının kaleme alındığı belli ama elden geldiğince kontrollü yazılmış..
Renkli Düşlerimizi bu karanlık odalarımız bıktırmadı mı..
gözlerimi açmanın ne türlü oyunlara alet edildiğimizin farkına varmanın zamanı gelmedi mi
diyorum..
Sevgiler selamlar