- 734 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ÇİÇEK İLE MMED
Geçitvermez köyü, adındanda anlaşılacağı gibi eskiden çok karın yağdıgı birmevsimde düşman askerleri bu köyden geçmek isterler ama köylü bir olup silahını, yabasını, anadutunu alıp birlik olmuş ve düşmanın oradan geçip katliamlar yapmasına engel olmuş ve o günden sonra köyün adı geçitvermez köyü kalmıştır.
Köy bir derenin iki tarafına kurulmuş, her iki tarafında arkasında bir dağ vardır. Dağ yamaçları oldukça yeşillik ve ormanlıktır. köylü kışlık odun ihtiyacını bu ormandan saglamaktadır. Bu dağlar onlar için hayat demektir. Hayvanlarınıda bu ormanlarla ve yeşilliklerle kaplı yamaçlarda otlatırlar.
Bu köyde şehirlerde olduğu gibi birbirine aşık olan pek olmazdı, yada aşık olanlarda aşkını kimselere söyleyemez, dolayısıyla evliliklerine büyükler karar verirdi. Hasan ağa köyün zenginlerindendi. güzelde bir kızı vardı çiçek isminde. Çiçek’in saçları düz ve uzundu kumral tenli gözleri ise yeşildi. Hüseyin ağa da köyün ileri gelenlerindendi. Onun ağalığı zenginliginden degil, herkes taraafından sevilip sayılmasındandı. Hüseyin aganın memed isminde bir oğlu vardı nüfus memuru böyle yazmıştı adını. Uzun boylu kumral tenli ve ela gözlüydü.
Hasan ağa her zaman köy kahvehanesine gider ve kızım kimi isterse, kimi begenirse ona verecegim derdi.Köyde kimin bir sorunu olsa ilk olarak Hüseyin ağa nın yanına gelir sorununu anlatır ve yardım isterdi. Bu duruma Hasan ağa çok buzulur ve bu köyün zengini benim neden bana gelmezler diye söylenip dururdu.
Çiçek ve memed birbirlewrini ilk kez köy çeşmesinde görmüşler ve her ikisininde yürekleri yerinden fırlayacak gibi olmuş ve göz göze gelmişlerdi. Bir müddet bakıştıktan sonra Çiçek hızlı adımlarla oradan ayrılmıştı. Memed ise orada dona kalmıştı. Arkadaşı süleyman onun öyle durduğunu görünce aklına şeytan lık gelmiş birazda alaycı bir ifadeyle muhtar emmiye söyleyimde çeşmenin başında duran şu direge bir lamba taktırsında çemeye gelenler çamurlara batmasınlar demişti.Etraftakilerin gülme sesiyle kendine gelen Memed şaşkınlıgını gizleyemez.
Günler geçip gidiyordu ama memed in aklından Çiçek bir türlü çıkmıyor, Çiçek te hep Memed i hayal eder olmuştu.
Aylar yıllar geçmiş ama her geçen gün birbirlerine duydukları aşk yüreklerinde büyümüştü. Hem çiçek in babası Hasan ağa hemde Memed in babası Hüseyin ağa çocuklarının aşkının farkındaydılar.Memed in askerligi yaklaşmıştı. Hüeseyin ağa oğlunu askere göndermeden önce evlendirmek istiyordu. Nedendir bilinmez ama bunu çok istemişti. Durumu Hsan ağa ya anlattı, Hasan ağada benim sözüm var kızım olur derse hemen dügünü yaparız dedi.Çiçek durumu ögrenince çok sevinmiş ve hiç düşünmeden babasına olur demişti.Adetler yerine getirilmiş, kahveler içilmiş kız istenmiş, ve yüzükler takılmış ve dügün günü gelip çatmıştı.
Yemekler hazırlandı, masalar kuruldu, halaylar çekildi ve silahlar havaya ateşlendi.Hasan ağa ve Hüseyin aga aynı masada oturdular. Önce silahını Hsan aga ateşledi ve bir şarjörü boşalttı.Sonra Hüseyin ağa belinden silahını çıkarıp ateş etmeye başladı bu esneda mermilerden biri balkon demirinden sekip Çiçek in annesi ESMA ya geldi ve kanlar içerisinde yere yıgıldı. Çiçek annesini gelinligiyle kucakladı ve ne olur anam ölme diye feryad etti Annesinin kanı beyaz gelinligi kırmızıya boyamıştı. Çiçek annesine öyle sarılmıştı ki ayırmak kolay olmadı. jandarmaya haber verildi, jandarma komutanı Hüseyin ağanın ellerini kelepçeleyip götürdü.
Hüseyin ağa mahkemede yargılandı ve tam 18 yıl hapsine karar verildi. Çiçek memedle evlendi ve bir kızları oldu. Adınıda ESMA koydular. Çiçek kızına her baktıgında annesi gelirdi aklına. bu geçen zaman içerisinde Memed in anneside hayata gözlerini yummuş ve Çiçekle Memed yeni bir ev yapıp taşınmışlardı.
Aradan yıllar geçmiş Esma büyümüş ve okula gidiyorrdu.Esma birgün okuldan eve dönerken beyaz sakallı yaşlı bir amcayı gördü. Yanına yaklaşıp kimi aradıgını sordu, yaşlı amca çiçek VE memedi aradıgını kendisininde o köylü oldugunu.uzun zamandır uzaklarda oldugunu ve memdin de babası oldugunu anlattı Esmaya torunu oldugunu bilmeden.Esma anlamıştı yaşlı adamın dedesi oldugunu, okulda hep ona deden katil anneanneni öldürdü demişle ve nefret etmeye başlamıştı dedesinden. Oysa şimdi dedesine sarılmamak için kendisini zor tutuyordu. Evi tarif ettikten sonra koşarak uzaklaştı ve eve geldiginde annesine dedesinin geldigini haber verdi.
Hüseyin ağa eve geldiginde çok şaşırmıştı, biraz önce sokakta gördüğü kızda oradaydı. Çiçek önce hüseyin ağa nın elini öptü.Hüseyin aga adeta yıkılmıştı Çiçek in bu davranışı karşısında mahcuptu ve üzgündü hep bu anı düşünmüştü yıllarca ne diyecegini bilemedi cümleler bogazında dügümlendi ve gözlerinden yaş döküldü.Çiçek ESma yı göstererek buda tonun dedi. ismini sordu Esma dediginde Hüseyin aga iyice çöktü birkez daha yıkıldı.
Sonra kahvehaneye gittiğinde herkes önce hoş geldin dediler sonrada geçmiş olsun. Kavehaneci Hamza çıragına seslendi oğlum acılı bir kahve yap diye. Hüseyin ağa nın asıl düşündügü Hasan ağanın kendisine nasıl davranacagıydı. Hasan aga kapıda göründü agır adımlarla masaya yaklaştı herkes sustu Hoş geldin hüseyin aga geçmiş olsun deyip elini sıktı.
TUNCAY
YORUMLAR
Bu hikayelerin genellikle birde türküsü vardır
Beğeniyle zevkle okudum
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim
DOSTLUKCAN
saygılar...
DOSTLUKCAN
saygılar...