SİYAH İNCİ
Onu ilk gördüğümde sakin sakin kıyıya vuran dalgayla alay edercesine , deliler gibi koşuyordu sahilde
Dalga dalga simsiyah saçları , hiç kuaför görmemiş çok gür ve parlaktı.Onun rüzğara saçlarını salıverişini görselerdi , bütün kızlar kıskanırdı.Ergen kızlara has o kambur duruşun eseri bile yoktu onda.
Boyunu posunu iyice göstermek istercesine dimdik kendinden emin ,asil bir duruş sergiliyordu.Belli ki güzelliğinin farkında olan bu hanım soylu bir aileden geliyordu.Gururlu duruşu ile bu çok uzak mesafelerden bile hissediliyordu.
Sahile inip onu yakından görmek istedim.Kalbimin atışı ile onu kaçırmaktan korkup çok yaklaşmadım.Heyecandan ölebilirdim.
Güzel gözlerini yakından görebilmek için çalıların arkasına gizlendim.Gözleri kahverengi ,kirpikleri siyahtı.Hayatımda hiç bu kadar güzel gözler görmemiştim.Duruşu ne kadar asil ve onurluysa bakışı da bir o kadar masumdu.
İlk görüşte aşk bu olmalıydı.İçimdeki heyecan dizlerimi titretiyordu.Onu görünce çeneme bir uyuşukluk geliyordu nedense.Nefesimi kontrol edemiyordum.Kelimenin tek anlamıyla vurulmuştum ona.
Çok çalımlı bir yürüyüşü vardı yere nazlı nazlı basıyordu.Onun doğallığı, yalın ayak sahilde koşuşu ,saçlarını savuruşu gözümün önünden hiç gitmiyordu.
Tutkuyla bağlanmıştım.Her şeyden vazgeçebilirdim onun için.Özgürlüğümden geçemeyeceğim gibi ondan da geçemezdim.
Bana özgürlüğü hatırlatan bu güzele hür olmak çok yakışıyordu.Onun için onu sahiplenmeyi unutmalıydım ,böyle mutluydu,mutlu kalmalıydı.O her zaman istediği gibi yalın ayak koşmalıydı sahilde.
Onu unutamıyorum, hayallerimde o upuzun kuyruğu ile havalı havalı dolaşıp duruyor.Bir sağa bir sola sallayıp duruyor simsiyah kuyruğunu.
Özgürlüğün yakıştığı kadar ona yakışan bir şey daha var yüzündeki ak.