Gece geç saatte evine dönüyordu. Saatine baktı eve epeyce geç kalmıştı. Bir yandan saatin ilerlemesi bir yandan arabanın teybinde çalan müzik göz kapaklarının ağırlığını artırmıştı ki birden uzakta yanıp sönen ışıklar dikkatini çekti. Ekip otosu rutin kontrollerini yapıyordu birkaç yüz metre ileride. Geri dönüp kaçacağı bir ara sokak veya yol kalmamıştı. Ehliyet, kimlik ve ruhsat namına aracında ve yanında hiçbir şey de yoktu. Bu tür durumlarla daha önce de birkaç kere karşılaşmıştı ve hepsinde bir yolunu bulup kurtulmuştu ceza yemekten. ----- -

-“Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüye böyle köşeye sıkışır.” dedi.

Biraz daha yaklaşınca ekip otosundan inen bir polis memuru dur işareti yaparak sağ tarafı işaret etti. Bildiği bütün duaları okuyordu gözlerini kapatırken içinden. Araçta kendisinden başka birisi olsa dörtlü lambaları yakıp hasta taşıyormuş numarası yapacaktı; ama araçta sadece kendisi vardı. Pet şişe olsa benzini bitmiş gibi aracı durdurup benzin almak bahanesiyle oradan uzaklaşacak polis ayrıldıktan sonra da aracına binip gidecekti. Her seferinde onu zor durumdan kurtaran talihi bu sefer yalnız bırakmış ani durumlarda pratik çözüm üreten işlek zekâsı adeta iflas etmişti. İçine bir sıkıntıdır düştü. Aracı sağ tarafa çekti çaresiz bir şekilde bekledi. Polis memuru cama vurunca gözlerini açtı.
Polis memuru:
İyi akşamlar bey efendi. Ehliyet kimlik, ruhsat lütfen! dedi.
Lal numarası yapmayı düşündü bir an sonra bunun işe yaramayacağını düşünerek ani verilmiş bir kararla:
Vedduha? dedi soru yüklü bir tonla.
Polis memurunun daha sonraki ısrarlı sorularına da:
-“Vedduha, velleyli iza seca şeklinde duha suresinin diğer ayetleriyle cevap verdi. Polis memuru bir ilerleme kaydedemeyince araçtaki imam hatip kökenli polis memuru arkadaşının yanına gitti. Sen Arapça biliyordun değil mi?
Evet, dedi diğer polis memuru. Neden sordun? Araçta bir Arap turist var. Ehliyet kimlik sordum Arapça bir şeyler söyledi anlamadım. Gidip şununla sen bir ilgilensen. Diğer polis memuru araçtan inip Arkadaşının Arap turist dediği adamın aracının yanına vardı. İyi akşamlar bey efendi. Ehliyet kimlik, ruhsat lütfen! dedi. Araç sürücüsü az önceki numarasını ısrarla devam ettirdi ve sorulan sorulara vedduha velleyli iza seca şeklinde cevap verdi. Polis memuru, araçtaki bu zavallı adamın bir Arap turist değil ehliyeti ve kimliği olmayan zavallı bir adam olduğunu anladı. Sorduğu sorulara karşılık aldığı “vedduha velleyli iza seca” cevabı hoşuna gittiğinden midir yoksa arkadaşının kuran hakkındaki cehaleti mi yoksa arabadaki adamın kurnazlığı hoşuna gitti bilinmez sürücünün cevap niteliğinde söylediği sözlere kendisi de duha suresinin diğer ayetleriyle cevap verdi. Ma veddeake Rabbuke vema kala. Velel ahireti hayrulleke minel u’la şekline karşılık verdi.