- 719 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Acı İle Göz Göze Gelmen Kaçınılmazdır
Acı, güvenin karşı çaprazında durur ve kesişme noktalarından birbirlerine dokundukça dağılırlar. Ne zaman birine güvensen, güvenin karşı çaprazında duran acı ile göz göze gelmen kaçınılmazdır. Ne zaman birine güvensen acırsın, acıtılırsın... Hezeyan!
"Çok küfür ediyorsun diyorlar. Ne yani hayatımın içine edenlere şiir mi yazayım?" diyor, Charles Bukowski! Ben yazdım! Yaşadığım duyguyu acıda olsa tüm gerçekliğiyle, geçirgenliğiyle yazdım. Korkmadan karşısında durdum acılarımın, acılarının... Süsledim, hemde gelin arabası gibi... Kır çiçekleri armağan ettim, yıldızlar, peri tozları... Yetmedi, içimden akan billur bir damla sürdüm satırlara. Cesurdum! Kendi duygularımla yüzleşecek, alaşağı edecek, derine çekip duyguların bütün boyutlarını merak edecek kadar cesur.
İnsan, duygu geçişleri arasında en çok acıda cesur olabilmeli. Ancak acı karşısında cesaretle duran yürek, deli mavi bir dalgayla harelenerek yaşamın tüm renklerini görebilir ömür kütüğünde. Yoksa geride kalan bütün duygular, resmi bir tören geçidi gibi gri bir toz kümesi halinde gelip geçicidir.
Hayatta yoğun şekilde hissettiğimiz yanılsamalarla adına aşk, güven, sevgi, tutku, hoşlantı dediğimiz duygu yoğunluklarımız bile gelip geçicidir. Hatta çok daha manidardır ki duyguların resmi geçidi sırasında en hızlı geçenler; aşk, güven, sevgi, tutku, hoşlantıdır... Siz büyük bir heyecanla geçişlerini beklerken, bir bakmışsınız ki tören sona ermiştir. Bu gösterişli geçişten hatırladığınız ve size kalan tek şey, hezeyandır!
Her duygunun karşı çaprazında birbiriyle kesişen değişmeyen tek duygudur acı.
Acıtılacaksın, acıyacaksın; ama yaşayacaksın!
Kesişme noktalarından acıya çarpa çarpa sonuçta hayattan hiçbir şey beklememeyi çıkarımsal olarak öğreneceksin.
Her an her şey herkes gidecek gibi,
Yalnız kalacak gibi,
Sade yaşayacaksın...
Sadece yaşayacaksın.
Bir gün al al sevecek gibi,
Yanacak gibi,
Yakacak gibi,
Koşacak gibi,
Düşecek gibi,
Her an her şey olacak gibi...
Acıda büyümeyi öğrenmiş gibi.
Sıradanlığın insanı değiştirdiğini,
Aynılaştırdığını, sisteme kattığını;
Ama acının insanı dönüştürdüğünü,
Varlığına ruhunu hatırlattığını biliyor gibi.
Hayatımda en çok acılarıma, hayatıma acı salanlara yazdım; çünkü acılarım onlara seçkin bir tören düzenleyecek kadar asil duruyorlardı ömür kütüğümde. Bende öyle yaptım; gelen her acıyı törenlerle karşıladım, törenlerle uğurladım... Ne diyor, Dostoyevski: "İnsanın ruhunu yücelten acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir.’’
Acının görünmeyen bir asaleti vardı için(m)de, ben görebildiğim kadarı ile yazdım.
Zühre Meryem Kaya
2012