- 2393 Okunma
- 9 Yorum
- 2 Beğeni
İLÂH SURETİNDEKİ PUTPERESTLER
Adam Olmak!
Herkesin bildiği meşhur bir hikâye vardır hani , adam olmakla ilgili.
Farklı yazılır çizilir, herkes kendine göre yazar çizer ama çıkan sonuç aynıdır. Adam olmak ’öz’le ilgilidir. Mayan sağlamsa tamamdır ama maya bozuksa ne yapsa değişmez aslı… Çok hırslı ve azimli bir kişilik yapın vardır, kavgacı dövüşken tuttuğunu koparan… Kaderini değiştirecek, yaşadığın küçük yerden kaçacak kurtulacak büyük adam olacaksındır. Hayallerinde Avrupa ve Amerika vardır. Yurt dışına tahsile yollar anan baban seni. Her şeyden fedakârlık eder. İneğini koyununu satar deden ninen. Tarla tapan satar baban yollar son parasını da sana. Kendileri tarhana içine ekmek doğrayıp yemeğe razıdır, yeter ki çocukları okusun ’adam olsun’ isterler.
Okumakla adam olunur mu? Bir eğitimci olarak üzülerek söylüyorum ki okumakla adam olunmuyor sadece diploma sahibi olunuyor.
Okumak bilgi dağarcığını doldurur, kültürünü arttırır. Yemek yerken ağzını kapatmayı, çatal bıçak kullanmayı öğrenirsin, peçete nasıl yayılır katlanır, nereye konur ezbere bilirsin. Elbisen tanınmış markadır birkaç yabancı dili de ana dilin gibi konuşmayı öğrenmişsindir. Sayısız denemelerden sonra ’olmuşşundur’ artık.
Bir de sanatla pekiştirmen lazımdır adamlığını. Şiirler yazmaya başlarsın edebi değer taşımayan, kerâmeti kendinden menkûl sanat tarzı yaratırsın. Özgün kalem koyarsın adını da..
Kendini kanıtlamak için insanlara da sataşman gerekir.Öğrenmişsindir artık yalancı dallara sahtelikle tutunmayı.
Bulanık suda bir damla bile değilken ırmak olduğunu sananlar vardır ya hani günümüzde bu hikayedeki kahraman gibi.. Kendini şair-i azam ilan eder... Soytarılar kralın olmadığı yerde taç takar ve kral zanneder kendini. Bu yüzden saltanat kayığında yer bulmak için türlü şaklabanlıklar yapar, sırf sadrazamın gözüne girsin diye ayaklarının üstüne kalk dese sadrazam efendi kalkar patileri üstünde takla bile atar
Hani Ziya Paşa’nın Terkib-i Bend’ de söylediği gibi
’Bed asla necabet mi verir hiç üniforma zer-dûz palan vursan da eşek yine eşektir’ kıvamında…
Okursun koca adam olursun ama adam oldun mu bir bakalım?
Atanı, babanı tanıdın mı?
Onca emek verip okuttukları adam olduklarını sandığı evlat döner gelir gurbetten bir gün... Ama ana baba şaşar kalır bu işe... Atasıyla, babasıyla öyle bir konuşur ki ezer küçültür onları yerin dibine geçirir. Yanında getirdiği yabancı uyruklu hatun kişiyi de göstermez, onların yanına getirmez tanıştırmaz bile. Utanır geçmişinden ağzı laf yapıyor diye atasından konuştuğu yöresel ağızdan utanır. Nerden geldiğini öğrenmesini istemez . Ama keşke getirip tanıştırsaydın. Belki o yabancı senden daha insandır. Senin vermediğin değeri verecek. Senin aslını senden daha çok sevecek, belki de başının üstünde taşıyacaktır atayı, babayı.
Meşhur hikâyeyi anımsayalım .
Çocuk köyde doğmuştur fakir ama görgülü, gururlu, dürüst, namuslu aile içinde doğması büyük şanstır ama gel gör ki çocuk çok yaramazdır ipe sapa gelmez yere göğe sığmaz yaramazlıkları, kötülükleri.
Baba hep peşinde koşar, durdurmaya engellemeye çalışır, yaptıkları kötülükler için kapı kapı dolaşır özürler diler. Cam, kapı yaptırmaktan, kırılan gönülleri tamir etmekten bıkar usanır ata-baba. Ama ne yapsınlar evlat atsan atılmaz satsan satılmaz.
Baba bıkmadan öğüt verir ’yapma etme kötülük a oğul adam ol! ’ çocuk hiç dinlemez baba kızar öğütleri almamakta kararlı bildiğini okumaktan vazgeçmeyecek çocuk karşısında pes eder, ümidini keser.
’Sen adam olmazsın oğul’ der her konuşmanın sonunda. Aslında cin gibidir. Çok zeki ve duyduğunu unutmayan anında belleyen hafıza vardır ama hainlik baskındır bu farklı çocukta. Çocuğu okutmak için baba ne varsa satar savar büyük kentlere yollar bu akıllanmaz oğlanı.
Çocuk okur büyük okulları derece ile bitirir. Baba ocağına yakın bir kentte o yörenin en büyük amiri olur. Makam koltuğuna oturur oturmaz babasına sürpriz yapmak ister.
Ne kadar büyük adam olduğunu gösterecektir zamanı gelmiştir.
Çağırır o zamanın kolluk kuvvetlerini der ki:
- Gidin varın şu köye şu adamı tutun getirin karşıma.
Adamlar gider, verilen emri yerine getirirler. Yaka paça getirirler takım elbiseli kravatlı adam olan makam sahibinin karşısına dikerler gariban babayı.
Kasılarak sorar bacak bacak üstüne atmış makam sahibi zat-ı muhterem babaya:
- Bak nasıl adam olmuşum gördün mü? der kasılarak.
Baba bakar şöyle oğulun suratına acıyarak:
- Ah oğul sen hâlâ adam olmamışsın ki! Sadece makam sahibi olmuşsun ama adam olamamışsın.
- Nasıl adam olmamışım, görmüyor musun? Bu memleketin en yüksek makam sahibiyim artık ben.
- Sen adam olsaydın, adam olabilseydin eğer beni adamlarınla sürükleyerek yaka paça karşına getirip dikmezdin. Sen gelirdin benim ayağıma. Baba ocağına gelir karşıma geçer el öper hayır duası alırdın. Gördün mü oğul adam olmamışsın hiç, yazık boşa geçen yıllarına der ve çıkar gider kapıdan gönlü kırık baba
Ne der koca Yunus Emre:
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Bu nice okumaktır.
İki tane ucu kırık şiir yazmakla adam olduğunu sanan ve saygısızlıkta sınır tanımayanlar sözüm size! Tevazu hırkasını giymeyi beceremeden, daha ham bile olmadan ben piştim diyen ve bir damla bile olamamışken kendini okyanus zannedenler sözüm size! Ben sizin gibi geçmişini unutanlardan gelenek ve göreneklerini unutanlardan utanıyorum. Ben mi? Ben pişmedim hâlâ her sözümde tevâzuya sarılıyorum sizler gibi küçülmüyorum, büyüyorum dost dergâhında ve Allah’ın selamıyla giriyorum her meclise putperestlerin sözlerine tıkıyorum kulaklarımı.
Denizler pislik kabul etmez suyu kirli ırmakları bile vururlar kıyıya. Ve son sözüm EyvALLAH Evvel ALLAH kendini bilmezlerin adamlığına…
YORUMLAR
Tabrik ederim hocam çok güzel bir yere değinmişsiniz. Benlik çemberinin gün geçtikçe genişlediği şu asırda mütevaziliğin gittikçe unutlulmaya başladığını görmekteyiz.Bir veli demiş ya hani '' hamdım, piştim, yandım'' biz hamlık safhasını henüz üzerimizden atar atmaz yanmak davasına girişiyoruz ve işte tamda bu noktada kaybediyoruz çoğu şeyi.Yüreğinize sağlık...
Küçük bir eleştiri; mavi arka fonun üzerindeki beyaz yazı insanın gözünü yorabiliyor hocam,böylesine güzel bir yazıyı insanların sonuna kadar okumasını istersiniz herhalde.
Mustafa Turan Osmanoğlu tarafından 8/16/2014 2:59:37 PM zamanında düzenlenmiştir.
Cahil insanın en tehlikelisi,diplomalı cahillerdir.
Diplomayı gösteriş olsun diye almış olanlar,hiç bir zaman adam olamazlar.sadece okuyarak adam olunsaydı her okuyan adam gibi adam olacaktı.bu konuya yunus'umuzun bilinen çok ibretlik sözleri şiirleri vardır.ve diyorki Yunus Emre.
Gezdim halep ile şamı,
Eyledim ilmi talep.
Meğer ilim bir hiç imiş
İlla edep illa edep.
Size yürekten katıldığımı şimdilik bu kadarla yetindiğimi belirtmek istiyorum.
Selam sayğı ve dua ile...A.E.O.
Deniz Giritli
Selam ve saygılar.
BİR'e emanetsiniz.
Ah canım benim ya,ne güzelde duygularıma tercüman olmuşsun
Helal olsun o güzel yüreğine.çok şey yazmak isterdim
Ama,amalardan korkuyorum.yüreğine duyarlığını tebrik ediyorum
Gönlüne sevgi ve saygılar yüreği güzel bacım
Deniz Giritli
Kimsenin tavuğuna kışt dememişim.İki kıçı kırık şiir yazdı diye kendini şair-i azam sananlar , ayaklarıma basarsa uğraşırım bacım..
hem sanalda hem reelde..Öpüyorum gül yüreğinden seni..
Canımıniçi dost kalem, çok ama çok üzüldüm bu yazının oncesini de yeni gördüm.Başımdan kaynar sular döküldü ve bu sekilde olmasını haketmediginizi de cok iyi biliyorum.Ve tum içtenliğimle söylüyorum ki nedenini anlıyamıyorum. Sanırım bazı seylerin nedeni yok, bazı kötü şeylerle karsilasabiliyoruz ya da birilerinin tepkileriyle.Hayat bu, yürümek degil, koşmak lazım hızla yüceltecek yerlere, yüceltecek insan sevisine, çok kızmış çok kırılmış olsak bile...bırakarak kini, nefreti geride...gerek yok dost, herkes birgün anlar dogruyu, dogru olanı gerisi hikaye
Sevgim her daim
Deniz Giritli
Üzüldüğüm nokta sayfamda kendini bilmez edepsiz birinin saldırısına uğradın..
Sayfada değildim sende bende çalışıyor , alın terimizi akıtarak yaşam kavgası veriyoruz..Bazıları da kadınların ayaklarına basarak yükselmek istiyor bunuda çabuk öğrenmişler..Düne kadar bana övgüler düzen, iki kıçı kırık şiir yazınca adam olduğunu sanan adamsızlara ben hak ettikleri yanıtı sanalda da reelde de veririm.
Sevgilerimle her daim..Unutma boş teneke ses çıkarır..
Söylenecek çok şey var da,biz onları da biliriz.Tebrik ederim saygılarımla.
Deniz Giritli
Kimse uyumuyor onlar farkında değil.Saygılarımla.
uzun uzun yazmak istemedim uzunca süre tekrar tekrar okuduğum yazınızın yorumunu . babam desin dedim , bana kendimi bildim bileli söylediği söz ile '' okumakla adam olunmaz...öğretim cehaleti alır , eşşeklik baki kalır'' . selamlarımla.
Deniz Giritli
Allasalarda pullasalarda öz çıkıyor ortaya.
Okumakla adam olunmuyor..
efendim çok güzel konuya değinmişsiniz adam olmak evet efendim adam olmak her kişinin harcı değildir eğer bir insanın kimyası bozuksa nekadar okursa okusun o kişi sadece diploma sahibi olur ama şu gerçek ki okumuşları ve birde parası olanları adamdan sayıyorlar ve onlar itibar görüyorlar bu defterde bile bana bazen yorum yazıyorlar methiyeler düzerek ve hocam diyerek bende hoca olmadığımı sıradan bir vatandaş olduğumu belirtince daha sayfama bile uğramaya gerek görmüyor böylesi garipliklerle karşı karşıyayız malesef umarım yazı yerine ulaşmıştır o dediğiniz öylesi kişileri muhatap almayıp kendi doğrularınızda ilerlemektir diye düşünüyorum cahil bir vatandaş olarak emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
Deniz Giritli
her kasket takan er değilidr..Okumak sadece diplolma kazandırır eşeklik baki kalır..Siz şiirleri okuyor özü bularak son derece güzel yorumlar yazıyorsunuz Her zaman saygım sonsuz size.Sizi üzmelerine lütfen izin vermeyin..
Selamlar ve saygılar.