ASLI NERELİ?
Soğuğa sormuşlar:
"Aslın nereli?"
Tereddütsüz yanıtlamış:
"Babam Erzurumlu,anam Sivaslı, gendim de Yozgat’ta otururum."
Zemheri ayındayız.Kışın en şiddetli zamanı.Soğuk.Hele bizim diyarlar.Bozok yaylası...Şimdilerde dağda belde, Soğluk’ta kol geziyordur zemheri soğuğu.
Diyarbakır’dayız.Soğuk olsa da kulak asma.Akşam ve geceler,bir de sabahın erken saatleri "Ben burdayım." diyor.Güneş azarlıyor.O da çekiliyor kovuğuna.Gün batana dek çıkmıyor dışarı.
Diyarbakır’ı tanımaya çalışıyorum.Güneşin güldüğü demlerde iniyorum Sur’a.Gezip tozuyorum.İzlenimlerimi siz dostlarla paylaşmaktır muradım.
"Kar mı Yağmış?"da Dört Direkli Minare’den söz etmiştim.Hemen yanlışımı düzelteyim:"Dört Ayaklı Minare" olacak.Bu minare Şeyh Mattar (Mutahhar) camisinin hemen bitişiğinde.Camiyle bir bütünlük oluşturmuyor.Sokakta.Dört sütun üstündeki kare minare taş işçiliğinin Anadolu’daki tek örneği.Bir benzeri yok.Kitabesinden Akkoyunlu Sultan Kasım’ın l500’de yaptırdığı anlaşılıyor.Minarenin sütunları arasından yedi kez geçenin her dileğinin kabul olacağına inanılıyor.
Cadde üstü giderken Sülüklü Han ismi dikkatimi çekti.Tabelayı izleyerek sokağa girdim.Sülükçü filanca tabelalarına takıldım.Hareketli bir sokak.Demirci,tenekeciden tutun da manavı,attarı,sakatatçısı,peynircisi hepsi mevcut.Dar bir ara sokaktan Sülüklü Han’a vasıl oldum.Han içinde eski bir kuyu var.Bu kuyudan sülük çıkarılıp şifa için kullanılırmış.Bu yüzden hana "Sülüklü Han" denilmiş.Sülüklü Han’ı 1683’te Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve bacısı Atike Hatun yaptırmış.İki katlı hanın alt katı ahır.Üst kat dinlenme odaları ve dükkanlardan oluşmuş.Şimdi kafe ve lokanta olarak hizmet veriyor.Güzel bir dinlenme mekanı.
Sülüklü Han’ın girişine Paul Eluard’ın "Asıl Adalet" şiiri asılmış. Asıl Adalet’i A.Kadir çevirmiş dilimize. Bu şiirle nokta koymak istiyorum sevgili dostlar.Diyarbakır izlenimlerime devam edeceğim.
.
Asıl Adalet

İnsanlarda tek sıcak kanun,
Üzümden şarap yapmaları,
Kömürden ateş yapmaları,
Öpücüklerden insan yapmalarıdır.

İnsanlarda tek zorlu kanun,
Savaşlara, yoksulluğa karşı
Kendilerini ayakta tutmaları,
Ölüme karşı yaşamalarıdır.

İnsanlarda tek güzel kanun,
Suyu ışık yapmaları,
Düşmanı kardeş yapmalarıdır.

Hep var olan kanunlardır bunlar,
Bir çocukcağızın ta yüreğinden başlar,
Yayılır, genişler, uzar gider
Ta akla kadar.