Kırk yıldır milletimizin birliğine, canına kasteden bölücü terör, genç, yaşlı, kadın, çocuk, asker, polis,imam, öğretmen demeden bu milletin evlatlarının kanlarını vahşice dökmüş, o yiğit bedenleri vatanımın toprağına düşürmüştür. Türk Milleti her defasında "Vatan sağ olsun" demiş. Bölge insanıyla teröristi birbirinden ayırmıştır.
Son Türk vatanının bütünlüğü, büyük milletimizin birliği ve beraberliği, Türk Devletinin bekası için acılarımızı yüreğimize gömdük, onurlu duruşumuzdan asla taviz vermedik, düşmanlarımızı sevindirmedik. Ancak bunca yıllık mücadelenin sonunda bize dayatılan tek çıkış yolu, güya barış adına binlerce şehidimizin, gazimizin kanını ellerinde taşıyan bölücü terörün elebaşısı, bebek katili ile el sıkışmak olmaktadır. Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, İmralı’daki cani bebek katilinin ve PKK’nın insafına terk edilmektedir.
Binlerce gencimizin kanı henüz kurumamışken, yaralarımız kanarken ve acılarımız bu kadar tazeyken, bölücü silahlarının gölgesinde terörist başıyla müzakerelere başlamak tüm türk milletini derinden yaralamaktadır.
Madem ki terörü o kanlı elleri sıkarak çözecektik, o zaman bu vatan evlatlarına neden kıydık? Madem bu iş pazarlıklarla çözülecekti, o yiğitleri dağlara neden sürdük. Neden binlerce vatan evladı al bayrağa sarılıp analarının önlerine konuldu. Neden benim kardeşlerimin kanları döküldü.Neden eşleri dul çocukları yetim bırakıldı.
Büyük Türk milleti tarihinin hiç bir döneminde böyle bir zilletle karşı karşıya kalmamıştır.
Aziz milletim, ben bütün bu olanları içime sindiremiyorum. Siz sindirebiliyor musunuz?