- 2985 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seyran Ormancı.
.....Çok zaman önceydi yıllardan sanırım aklımda kaldığına göre ya 1959 ya da 1960 yılı falandı. Bir cumartesi günüydü. Okuduğum dışında o zamanlar sıvası bile bulunmayan taş yığma bina ortaokul tatile girmiş okulun bahçesinde arkadaşlarla çeşitli oyunlar oynuyorduk.
.....Biz orada oyun oynarken bir de baktık’ ki, on on beş belki de bundan çok daha fazla atlılar okulun bahçesine doğru gelmeye başladılar. Hepimiz oyunu bırakmış gelenlere bakıyorduk. Okulun bahçesine gelenler yeşil elbiseli atlı koruma memurlarıydı.
Yanlarında bakımlı atları, omuzlarında yerlere kadar sarkan Fransız filintaları üzerlerinde ütülü yeşil elbiseleri ile okulun bahçesinde toplandılar.
.... .Bizler bahçede bir kenara çekilmiş onların yanlarındaki atlarını seyrederken, yanlarına kravatlı ayağında körüklü çizmesiyle kendinin sonradan orman işletme müdürü olduğunu öğrendiğimiz, biri geldi.
.....Atlı ormancılar onun geldiğini görünce, sıraya geçip hepsi birden selama durdular.
.....Daha sonra oraya gelen işletme müdürü ormancıları tek, tek karşına alarak elbiselerini üst başlarını giyim kuşamları denetledi ve atlarının üzerlerindeki heybelerini indirterek heybelerdeki evrak çantalarındaki evraklarına baktı.
......Sanırım her şey bitmiş sıra gelmişti ormancıların atlarının kontrolüne. Müdürüm dedikleri gelen adam Teker, teker herkesin atına baktı her baktığı atın sahibine at binmesini emretti. Atına binen her ormancı atını, okulun boş bahçesinde önce koşturuyor sonra tekrar müdürün yanına geliyordu.
......At kontrolü ve at binme sırası, şimdi adını tam olarak hatırlayamadığım ama soyadının Seyran olduğunu hatırladığım uzun boylu ormancıya gelmişti.
......Soyadının Seyran olduğunu hatırladığım, Bu Seyran ormancı, atına bir taraftan binerken, bir de ne görsek dersiniz, atının terkisine ayağını atmasıyla atının öbür tarafından yere boylu boyunca düşmesi bir oldu.
.Atın üzerindeki eğer gevşek bağlanmış, eğer birden ters dönüvermişti ve üzerine binen bu uzun boylu Seyran ormancıyı bindiği eğer yere düşürmüştü.
......Bizler onun atına binerken atından yere düştüğünü görünce katıla, katıla hepimiz birden katıla gülmeye başlamıştık.
......Allah rahmet eylesin onun bu halini aradan yıllar geçmesine rağmen hiçbir zaman unutmadım. Bu önemsiz küçük olay, bir çocukluk anısı olarak o günkü haliyle hep gözümün önüne gelirdir.
Sana derlerdi sana, bir kahraman,
Bir görev aşkına, sen hiç durmadan
Görevden göreve koşturdun durdun,
Dağlar kahramanı, Seyran ormancı.
Boyun uzun, atın atların şahı,
Gezdin durdun, dağları ormanları,
Af etmedin, tuttuğun suçluları,
Mahkemeye verdin, Seyran ormancı.
Ormandan ormana, atla gezerken,
Senden korkardı ormanda her gören,
Dayaktan bıkardı, rüşvet gösteren,
Sen yaman biriydin, Seyran ormancı.
İçtin’ mi yaklaşılmazdı yanına,
Sen toz kondurmazdın, kendi şanına,
At üstünde giderken orman yolunda,
Bir heykel gibiydin, Seyran ormancı.
A.Yüksel Şanlı er
15 Ocak 2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.