- 681 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yazmak eyleminin başındayım
yazmak eyleminin başındayım.Bugün kendi bilmecemin,içinden çıkılmaz labirentine düştüm. Hava güneşli ve vakit açık mavi.Sıyrılıp şiltesinden bir köpüklü dalganın,sakinliğine düşüyorum şekilsiz bir kayanın.Seyriyle hoşnut olduğum bu geniş yelpazeye bir kağıt ki gökyüzü,tıpkı maviye düşmüş bir tuvalden ibaret.Bir kadın eli serince esen rüzigar,eteklerini uçuruyor düşüncelerimin.
uzakta ta uzakta ufkun bir hat ile gerildiği noktada dünya dökülüyor sanki.çığlıklarını duyuyorum allı pullu balıkların. her şey sürükleniyor sanki ve her şey sürgüne hükmü verilmiş birer kemmiyet. güneşin seksek oynadığı şu tepelerden devrilen yaşamları düşünüyorum da,mesut mu insan yahut mahzun mu. belki bir ağacın gövdesine yaslanmış muhakemesine henüz başlayan hayatın bir adam var.soğuk gövdesine zıpkın bir dert filhakika dudağında sarma cigara bıyıklarına serpilmiş sarı bir is. yavaş yavaş eriyen umar ve yavaş yavaş büyüyen hüsran, ayaklarından yükselip başının tavanına değiyor gibi belkide. istifimi bozarak çekiliveriyorum kıyıdan...ve bir yabancı yolculuk yakalıyorum heyuladan. küf kokusu vakitler yapışıyor kati duvarlarıma. çekiyor toprak ellerimin faniliğinden.
ah keşkelerim siz yok musunuz siz. yıkılmışlığımın taziyesinde ne işiniz var. bugün katran saatler, gönlümün melun hatıralarına yas giydirdi. ritmik ritmik can veriyor hislerim...dizinde bir güncenin rüyasına dalıyorum ahkamın...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.