Hekim Gözünden
HEKİM GÖZÜNDEN
Yarı uykulu girdim hastanenin acil kapısından. Her sabah olduğu gibi aynı telaşlı koşuşturma çarpıyor gözüme. Başka yerde olsa bu panik havası farklı değerlendirilip dehşet içinde bırakabilirdi kapıdan içeri girenleri. Burada herkes bu durumu olağan karşılıyor. Öyle ya pastane değil ki burası herkes kuytu bir köşeye çekilip fısır fısır konuşsun.Tüm çalışanlar sorumluluk bilinciyle elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyor, aynı anda birden çok kişiye koşup yardımcı olmaya çalışıyorlar. Hareketlilik bundan kaynaklanıyor. Gene de yeterince takdir edilmeyip horlanıyor,itilip kakılıyor her fırsatta, hatta yeri geliyor dövülüyorlar.
Ceberrut Sağlık Bakanlığı pusuya yatmış, muhbirlerini hastanelere salmış, eksiğimizi kusurumuzu bulmaya ant içmiş adeta. On binlerce sağlık çalışanının sessiz çığlığını kimse duymuyor mu bu ülkede?
Bu ortamda çalışmakla ömrümüzden kaç yıl gidiyor acaba? Bu çalışmaya ömür mü dayanır. Efkarlandım sabah sabah. İçimden böyle hayat olmaz olsun demek geliyor ama demiyorum. İçimde hala bir şeylerin değişeceğine dair umut olmalı, bu iyi bir şey. Umut insanı hayata bağlıyor.
Neyse ki uykum açıldı bu hengamede. Şimdi doktor odasında çayımı içer, kader ortaklığı yaptığım arkadaşlarımla şakalaşıp dağıtırım efkarı.
Çay içmeye sadece on dakika ayırabildim. Şimdi poliklinik zamanı, hastaları fazla bekletmeye gelmez. Ekrana bakıyorum, sabahın bu erken saatinde, daha şimdiden doksan hasta kaydolmuş. Otuz hasta daha kaydolsa yüz yirmi hasta eder. Göz Hastalıkları Uzmanı olduğum için yüz yirmi göz hastasına bakmam gerekecek. Olsa olsa ancak hastalarla karşılıklı bakışabiliriz bu yoğunlukta, bakıp muayene edebilmek için hasta sayısı otuz kırk kadar olmalı. Bunu anlattığımızda anlayabilecek kimse var mı bu ülkede?
Çok zor…
Ercan Kutlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.