- 1655 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
GÜL ÜSTÜNE
Baharla bayram birleşince gönlüm baharın sultanını çağırmak istedi ve gül dedim. Gündüzün gördüğüm bütün güzellikleri koynumda kıskanarak geceye taşıdım. Dudağıma bir tebessüm düşürdüm;baharı ve bayramı güllerle karşılamak istedim. Belki de birazcık gülümsemek istedim. Çıktığım uzunca gül yolculuğunda bazen sevinçle ürperdim,bazen hüzünle irkildim ve gül dedim...
Çocukluğumda güle doğan nasiplilerdenim. Dedemden kalma bahçemizin yıkık kerpiç duvarlarının dört bir yanından sarkan kırmızı gülleri hatırladım. Bahçemizde her şeye el atmamız yadırganmazdı da elimiz güllere uzanınca bir feryatla sarsılırdım;"Koparma yavrum onlar dedenin gülleri !" dedemin kırmızı güllerinden koparıp koklamak bana çok az nasip oldu. Şimdi gül denilince hep ninemi hatırlarım...
Umuyorum ve biliyorum ki, konu gül olunca hepimizin dudağına gülce bir tebessüm düşer. Ruhumuz,gönlümüz,gözlerimiz;kırmızının,siyahın,sarının ve beyazın onlarca tonuyla yıkanır...Sevginin ve sevdanın görkemli ve asil remzi olan gülleri açılır;kapımız,penceremiz...Burkularak biraz hüzünle ardımızda bıraktığımız gül medeniyetini hatırlarız. O gül medeniyetinin ilk muştucusu parıldar ufkumuzda Peygamber-i Zi-şan. Güllerle gerçek muhabbetimiz peygamber damgalıdır. Hazreti Ali’nin Salman’dan son arzusu bir tutam gül olmuş. Belli ki bu hatıralar uğruna Anadolu her yıl şehir şehir,köy köy,mezra mezra güllerle yıkanır her bahar...
Kültürümüzde gülün üstüne özellikle dini ve metafizik anlamlarla yüklü geniş bir dünya kurulur. Kırmızı güle "Allah’ın ihtişamının tezahürüdür" denilmiş. Bulutlar göğün gülleri olarak algılanmış. Zülüf gibi ebrulara düşürülmüş. Güle sonuçta ilahi güzelliğin bir yansıması olarak algılanmıştır. İnsanımız gülü sevmiş. Destanlar çağından günümüze kadar yetişen şairlerimiz güllerle söyleşmiş. Yahya KEMAL’in "Rindlerin Ölümü",Ahmet HAŞİM’in "Kanlı Gül’ü",TANPINAR’ın "Kadehten Güller’i",sürgün gurbetçi edebiyatçımız Cengiz DAĞCI’nın "Yansılar" adlı eserinde hüzünle andığı Kırım Bahçesaray’da ki "Gurzuf’un Gülleri" hafızama şu an nakşolan birkaç derin çizgi...
Bu yazıya sokağın birinde duvardan sarkan kırmızı bir gül neden oldu. Dedemin gülleri ile hüzün yüklendim. Güller gözümde büyüdü,sonsuz ve iri güller oldu. Balkanlar’da şu an barut kokusuna bulanmakta olan gül tarlaları ile kalbim yandı. Gül Baba’nın mahzun kalan türbesini düşledim. Zafer takı yürürken çalınmış gülbankları,sevgili Isparta’mızın gün doğmadan,bir de akşam serinliğinde toplanan gülleri ve gül yorgunu memleketimin gülcü kızları. Fatih’i o tertemiz gülüyle aynama düşürdüm...
Bu duygularla gül yorgunu bir geceden soyunarak günümüzde,dünyayı güllerle yeniden selamlamak,gül suyuyla yıkamak mümkün olur mu diye düş kurdum. Kaskatı bir dünyanın mücerret ikliminde yol almaktayız, kırlar ve şehirler biri birinden kesin hatlarla kopmuş. Kırlar var etmenin sevinç çığlıkları ile uğuldarken,şehirler yok etmenin girdabında kıvranmakta. Bizler bir demet gülün hasretlisi olmakla masunuz. Bütün güzellikler içerisinden gülü öne çıkarmanın ve katı gerçeğimizden uzaklaşmanın,aydınlık bir geleceğe açılmanın gülcesini yaşamak. İnsanı anlamayı dostlarla denerken,tabiatı anlamayı da güllerle deneyerek gülsuyuyla bahara ve bayramlara uzanmak istiyorum.
YORUMLAR
Ne değişik bir konu...herkesin bir kere koklayıp attığı ve sokaklara salınan onlarca para...oysaki ne değer biçilmez yeri vardı güllerin renga renk çiçeklerin ...dedelerimiz zamanında..Güller toplanmaz...toplansa da defter sayfalarında saklanmaz...kıyılıp ta kurutulmaz ruhu kendinde saklıdır gülün...atılmaz...saygımla
...Sevginin ve sevdanın görkemli ve asil remzi olan gülleri açılır; kapımız, penceremiz...Burkularak biraz hüzünle ardımızda bıraktığımız gül medeniyetini hatırlarız.O gül medeniyetinin ilk muştucusu parıldar ufkumuzda Peygamber-i Zi-şan. Güllerle gerçek muhabbetimiz peygamber damgalıdır. Hazreti Ali’nin Salman’dan son arzusu bir tutam gül olmuş. Belli ki bu hatıralar uğruna Anadolu her yıl şehir şehir, köy köy, mezra mezra güllerle yıkanır her bahar.
...
Güller dolu yüreğinizin güzelliğini satırlara nakış gibi işlemişsiniz. Gül kokulu satırlarınızla bahtiyâr olduk.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim. Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Rabbime emanet olunuz.
Gül şiirlerime bakarsanız sevinirim.