Kalem, acemi avcıların elinde hedefini şaşıran bir ok da olabilir.-- baraccio
Müsadenizle
Müsadenizle
@musadenizle

Çokbilmişlere Ve Ekemelere Ve De Lafa Ortasından Dalanlara

13 Ocak 2013 Pazar
Yorum

Çokbilmişlere Ve Ekemelere Ve De Lafa Ortasından Dalanlara

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

679

Okunma

Çokbilmişlere Ve Ekemelere Ve De Lafa Ortasından Dalanlara

Çokbilmişlere Ve Ekemelere Ve De Lafa Ortasından Dalanlara



Bilmek önemlidir.
Bildiklerini anlamış olmak daha önemlidir.

Hayatın boyunca dört ayaküstüne düşmüş olabilirsin. Hayran kalınacak, imrenilecek kadar rahat bir yaşantın da olabilir. Bu senin her şeyi bildiğini, bildiğini anladığını, ya da her şeyi yapabildiğini göstermez.

İnsan kendini beğenmezse çatlarmış da, bu kadar da değil.
Sen çatlamayasın diye, kibirliliğinle başkalarını patlatmaya ne hakkın var.

Ne gökten zembille indin.
Ne de bulunmaz Hint kumaşısın.
Neden sürekli egonu besliyor, doyuruyor, tavan yaptırıyorsun.
Her şeyin en güzelini, en iyisini, en doğrusunu bildiğini zannediyor, başkalarının bildiğine tahammül göstermiyorsun. Devamlı başkalarının açıklarını/hatalarını söylüyor, kendi artılarından bahsediyorsun.
Unutma ki; herkes muhatap olduğu kişide biraz mütevazılık görmek ister.

Elbette kişinin kendini farklı görmesi ve beğenmesi güzeldir.
Aşırıya kaçmadığı sürece, her insanın kendinde olan değerleri beğenmesi gayet normaldir. Hatta özgüven geliştirir. Hayata tutunmasını, doğru ve sağlam adımlar atmasını sağlar. Ama asla bu farklılık kişiye başkasını kötü eleştirme/küçümseme hakkını vermez.

Özgüven ile kendini beğenmişlik arasındaki farkı bilmek gerek.
Özgüven ile saygı arasındaki ince çizgiyi görmek gerek.

Bir gerçek var ki; her konuda ahkam kesenler pasif bilgi taşıyıcılarıdır. Birçoğu kendi açıklarını kapatmaya çalışan ve kendiyle çatışmada olan insanlardır. Toplumda popülerlik amacı gütme adına ahkam keserken, küçüldüklerinin farkına bile varmazlar.
--Çok bilmişlik
--Kendini beğenmişlik
--Eke-mişlik, cahilin zırhıdır.
Kişi sadece açıklarının üstünü kapatmaya çalışır.

Bildiğini anlayanlar sadece fikrini söyler. Ki zaten bunlar; gönül rahatlığıyla her konuda fikir alışverişi yapılan, saygı duyulası insanlardır.
Bildiğini anlamayanlar bilmişlik taslar. İtici ve tiksindirici oldukları için konuşmaları kale alınmaz. Ukalalıklarının bedelini etrafındaki insanları kaybetmekle öderler. Acınası insanlardır bunlar.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, bildiğini okumak, bildiğini dayatmak; insanın hem kendine, hem de karşısındakine yaptığı kötülüktür.
Son zamanlarda (bildiğini anlamayan) “çok bilmiş”ler fazla üremeye başladı. Kimse kimseyi dinlemez oldu. Sürekli kapışma halinde, sürekli sidik yarışındalar. En çekilmez ve tehlikeli olanları; biraz okuyup bir yerlere gelen ve her sözü söyleme hakkına sahip olduğunu zanneden diplomalı cahillerdir.

Çokbilmişe kimse katlanamıyor, en yakını bile uzaklaşıyor, soğuyor.
Güzel insan bilge olandır. Bilen, bildiğini işleyebilen ve yerinde kullanandır.


Müsadenizle

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çokbilmişlere ve ekemelere ve de lafa ortasından dalanlara Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çokbilmişlere ve ekemelere ve de lafa ortasından dalanlara yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Çokbilmişlere Ve Ekemelere Ve De Lafa Ortasından Dalanlara yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
glenay
glenay, @glenay
13.1.2013 12:18:09
9 puan verdi
Sevgili Müsade, sana gönülden katılıyorum. böylelerini görünce dinlemeye bile güç katlanıyorum.
İnsan mütevazi olmalı. Herşeyi ben bilirim havasında olmamalı. Böyleleri yürürken de kasılırlar
tıpkı bir kabadayı gibi kollarını arkaya gererek yürürler. Ne yazık ki şimdilerde böylelerinden çokça
var. Özellikle medyada..

Eke sözcüğünü bizde kullanırız..

sevgilerimle..
yara terbiyecisi
yara terbiyecisi, @yaraterbiyecisi
13.1.2013 00:25:18
"eke" kelimesini kullanan birine denk geldiğim için kendimi kutuplarda hemşehrime rastlamış gibi şanslı adlediyorum. "Ego" noktasındaysa geçenlerde aldığım yarım yamak notu yazıyı okumanın verdiği huşuyla paylaşmak istiyorum:

Belki de yazmak denilen kavram o tatminsiz olarak bilinen egoyu evcilleştirme girişimidir!

Bu anlamda egosunu yırtık benlikten çıkar gibi her daim ortaya serenler vahşiliğin ve vahşetin bir boyutunu inşa ediyorlar da haberleri yok.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.