- 899 Okunma
- 5 Yorum
- 2 Beğeni
SOSYETE KÖPEĞİ PAMUK
Onu kayın pederin evinin birinci katın balon altında ilk defa gördüm .Çoban köpeğiydi , her ne kadar pamuk desek de tüyleri şampuan görmediğinden tutuğum takımın renginde siyah beyazdı .
Bizi görünce kaçmak kaçmamak arasında davrandı.Ne de olsa insandık belki onu o hale koyan içimizden biriydi.Kaçamıyordu o zaman kendini acındırmak için acı acı sesler çıkardı belki de yalvarıyordu.Anlamıştım bir yeri acıyor veya hastaydı.
Çoban köpeğinin şehir yerinde işi ne diye geçirdim içimden.Her halde çaptan düşünce sahibi terk etmişti veya sürü satılınca ortada kalmıştı.
Gözleriyle bize bakıyor bizden gelecek tepkiye göre davranacaktı.
Ocağınıza düştüm siz bari yapmayın dercesine yalvarıyordu sanki.Kuyruk sallamasıda yoktu.Yattığı yerden birbirimizi süzüyorduk.Dostmuyduk düşmanmıydık.
Konuşsaydı bir anlatsaydı başından geçenleri öğrenirdik.
Aklıma akşam yediğimiz tavuğun kemikleri geldi,ben eve gidiyorum kemikleri alıp geleyim dedim.
Kemik parçaları tavuk suyuna buladığım ekmekle geri döndüm.Yanına yaklaşmaya korkuyordum,ne de olsa köpekti atalarımız köpek padişah tanımaz demişlerdi.Korka korka gazete üzerindeki yemeğini yanına yaklaştırdım.Bir yandan da o beni ben onu takip ediyordum.O sadece acıyla inledi yoksa sizi rahatsız etmem ağabey der gibiydi bakışları.İyice başının yanına yaklaşıp yemeğini verdim.Biraz geri çekileyim kaçayım der gibi hareket yapayım dedi ama kımıldayamadı.
İster istemez kuyruğunu salladı ,dost olmamıza işaret gibi geldi bana.
Gözlerinden o acıyı hissediyordum,canı yanıyordu.
Çocuklar baba bir veterinlere götürelim yazık diye mızlanıyorlardı.Köpek bizi tanımıyordu ıssırır bir tarafımızı diyerek ikna ettim.
Yesem mi yemesem mi derken ortalığı kemik sesleri kapladı bizim tavuğun kemikleri ortadan kayboldu.Sanki yutuyordu kemikler midesini delecekti sonra.Yemek birkaç dakika sürmedi sonra gazeteyi okurcasına yaladı anladım doymamıştı.
Daha sonrası günler ona hizmet ettikçe yattığı yerden kuyruğunu birkaç kez sallıyordu anlıyordum teşekkür ediyordu..
Günler geçince birbirimize alıştık.Yanına sokuldum ilk defa başını okşadım boynunu kaşıdım
mest olmuştu kuyruk daha hızlı çarpıyordu.
Artık dost olmuştuk benden bir kötülük gelmiyeceğini biliyordu.Bu arada vücudunu elimle yoklayarak sanki paytar gibi muayene ediyordum .Her halde araba çarpmıştı acıyan yerine dokununca elimi ısırıyor gibi yaptı korktum ama ıssırmadı anladım acıyor abi diyordu.
YORUMLAR
Hasan Hocam.
Çok çok güzel bir yazı ve harika bir anlatım yapmışsın. Yalnız bir çoban köpeği olan Pamuk'a niçin sosyete köpeği dedin onu anlayamadım. Neyse çok da önemli değil.
Ben köpek milletinden hiç korkmam...Direkt yaklaşırım..Hatta geçen hafta durakta gördüm bir tane sokak köpeği..Öylece uzanmıştı. Yaklaştım yanına..'' Hayırdır senin yolculuk nereye '' dedim..Millet kırıldıu gülmekten...Köpek kalktı, pantolonumun paçalarını yalamaya başladı. Sonra da patisini kaldırd..Tokalaştık...Sonrasında o yoluna, ben yoluma...
Haaa..BNi,r de Pamuk çok sevdiğim birinin adıydı...Bir köpekte de olsa bu adı göetrmek beni ayrıca duygulandırdı...Teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle.
Hasan Özaydın
Teşekkür ederim saygılarımla.