- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
" UMUTSUZLUĞUNUZU UMUTLARINIZLA YOK EDİN "......NİZAMİ MERT.....
UMUTSUZLUĞUNUZU UMUTLARINIZLA YOK EDİN…
Yorgun düştüğümüz her an içimizdeki umutsuzluk ateşi bir kat daha alevlenir.
Birden depreşen yaşama karşı yenilgi duyguları kaplar her yerimizi. Güven duyduğumuz her canlının ihanet çığlıkları yükselir çevremizde. Bir kez daha yenildiğimizi anlarız yaşamın kollarında.
Oysa insan böyle olmamalıdır. Her olumsuz sandığımız ve karşılaştığımız zorluklar bizi bir kat daha inatçı kılmalıdır inadına yaşamak için. Yese düşmek canlılar içinde ancak insana yakışmamaktadır. İnsan tüm güçlüklere karşı dayanıklı yaratılmış bir canlıdır. Sadece içinde bulunduğu durumu iyi tahlil etmek durumundadır. Bunu yaptığı zaman her şeyin üstesinden geleceğini anlayacaktır.
“ Gönlümün burcunda adın yazılı, Fark edecek gözün yok mu sultanım “
Geleneksel anlayışımızda kaderimizin alnımıza yazıldığını söyleriz. Aslında bilerek ve inadına kendimizin yaşayarak yazdığımızı düşünmeyiz. Yaratıcı bu bağlamda şu sözünü söylemektedir. Ey inananlar başınıza gelenler ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir. Bu söz bizim söylemimizi tasdik etmektedir.
Doğumdan itibaren yeni bir hayata ulaşmak için yapılan yarış ve hayata geçişle doğum arasındaki zaman dilimi bize beklide bitmeyecek kadar uzun gelmektedir. Bunun içindir ki insanoğlu, sürekli kazanma ve stoklama hırsıyla, kendi gerçeğini de, ayaklar altına almaktan çekinmez. Her yaptığı işi insanlığın faydasına diye bir kılıf bulur kendine, onun çerçevesini de kendi çizer. Hep kendisi doğruyu söyler, yapar, onun dışında kalanlar onun gibi bilemezler, çünkü bilgi de kendi tekelindedir.
İşte böyle bir dünyanın içinde kitap tan da haberin yoksa seni hangi iş hayata küstürmeden kurtarabilir. Aslında düşünüversen senin hayata küsmen bile bu tip insanlara fırsat kazandırır senin her halinden onlar kazanır ve mutlu olur.
Öyleyse yapman gereken tek şey için deki mutsuzluk ateşini biran önce söndürmek ve hayata yeni doğmuş gibi sarılmaktır. İşte o zaman göreceksin tüm çıplaklığıyla içinde bulunduğun toplumun olumlu ve olumsuz noktalarını ve neden daha önceden kendimi yenilemedim diye hayıflanacaksın. Geç kalmış değilsin. Bunu hiçbir zaman unutma. Önemli olan görmen gerekenleri görmendir. O zaman her şeyin bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu anlayacaksın ve asıl hayatın, seni bu oyun ve eğlencelerin sonunda karşılayacağını unutma.
Bu gün dünyamızda yapılan bir çok şey insanoğlunun faydasına gibi görünse de, teknolojik gelişmeler, kendini yeterli gören insanın elinde, onun heva ve hevesinin bir gereği olarak insanlığın sonunu getirmektedir.
Asıl kıyamet işte o zaman kopacaktır.”İşler Allah’ın sünnetullahının dışına çıktığında “ YERYÜZÜNDE FİTNE VE FESAT HÂKİM OLACAKTIR ”.
BİZİM ÇOCUKLUĞUMUZ DA BÜYÜKLERİMİZİN BİR TAVSİYESİ VARDI, ÖLÜYOR OLSANDA ELİNDEKİ FİDANI TOPRAĞA DİK VE ÖYLE ÖL.
Yeşilin yok edildiği ekin ve neslin öldürülmeye çalışıldığı bir dünyada yine de ümit var olunuz Bu duygular içinde yüreğinizden sevgi dilinizden hoşgörü ve yaşamınızdan ahde vefayı eksik etmeyin diyorum. Sevgiyle.
Nizami MERT.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.