- 1205 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BİZ AŞKIN ÇOCUĞUYUZ , AŞKTA BİZİM ANNEMİZ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Otobüsün camına başınızı dayayıp uykuya dalarsınız ya hani , sonra kolunuzun soğukluğuyla uyanır ,karanlıkta dans eden ışıkları seyredersiniz; yol uzundur ne de olsa , dalarsınız karanlığa . Aralığın soğuğu kimin umurunda . Kim dert yanar ki bundan içini Şems’le ısıtmışsa ; Mevlana’ya yol almışken kim takılır soğuğa.
Kucağımda bir kitap uykudan uyanmışım. Uyanmak içinmiş tüm yolculuklarım , rüyama uyanmak içinmiş kimseyi dinlemeyişim. Rüyama uyanmak içinmiş geceyi bekleyişim…
Kitabın sayfalarında ilahi bir dans başlamış. Biz kitabı okuyoruz ,o bizim içimizi . Bazı cümleler iki kez okutuyormuş kendini , noktanın ardından derin bir nefes alıp cümleyi harf harf içimize çekiyoruz. Biz ,siz birlikteyiz bu yazıda. Bu kitapta , bu yolculukta . Biz çıktık bu yolculuğa. Biriz ruhlarımızla. Biriz evrende. Tek bir vücut her şey aslında.
Usul usul bir dinleti başlıyor…
Ney sesi kulaklarımızdan kalbimize bir yol bulmuş akıyor . Çoktan yer etmiş kendine içimizin derinliklerinde. İlahi bir dil sesleniyor. Uyanışın müziği üfürülmüş ruhumuza. Kim karşı koyabilir buna…
Bulutlar liğme liğme olup kızıl bir dansın eşliğinde uyandırıyor günü ,güneşi. Ufukta güneş ,ufukta Şems ,ufukta Rumi…
Şems …
Işığının parlaklığı canımı canıma çarpıp çarpıp silkeliyor .’Aşk deryasında teslimiyet yelkeni açmadan yol alınmaz’ diyor.
Aşkımı içime doldurup ,huzura geldim şems. Dertleşmeye geldim. Hele ses ver! Yine çöktüm yamacına. Ey Şems ! Artık eskisi kadar çok konuşmuyorum. Sustum . Hamuş olmaya niyetlenen bir yüreği sürükleyip getirdim huzuruna . Suskunluğum açsın kapıları. Ne çok bağırıyordu içimin sesleri. Bu sefer sustum! Susmaya geldim ey şems! Aç kapılarını. . Hücrelerimin her zerresine kadar hissettiğim varlığın nasılda çekiyor beni kuyuya.
’Şems gibi bakmayan yüzü neyleyeyim. Yârenin yüreğine merhem olmayan sözü neyleyim. Kır kalemi ey felek! Şems yoksa ne diye devran edersin alemde. Zerrede âlemi , âlemde aşkı yaşamayan Âdemi neyleyim.’
Bu yolculukta herkes gönüle dost. Ama aşka aşıklar görünür oluyor göze. Aşka coşmaya niyet etmiş , aşka abdest almış bir yüreğe eşlik ediliyor yol boyunca. Ne güzel ki yürek titreyince , duyulası sesi ulaşıyor yerine.
İnsanlar geçiyor gözümün önünden ,yüzlerce insan. Zaman yok şimdi burada. Herkes başka boyuttan.
Bir derviş geçiyor önümden ,sonra biri daha, melekler tebessüm edip aşk merasimine çağırıyorlar çığlıklarıyla…
Yeşil türbenin altında dervişler sohbette. Muhammet kokusu gelir dervişlerin sohbetinden gören yüreklere…
"Şu zerreler güneşin ışığında sufîler gibi semâ edip dururlar; fakat hangi nağmeyle, hangi vuruşla; ne biçim bir sazla semâ ederler, kimsecikler bilmez!"
*Semâ sâfa, cana şifa, ruha gıda…
Semazenler dönüyor ,her şey yok oluyor. Bir tek aşk var şimdi meydanda. Bir tek aşka giden yol var. Dönerek yok olan tuzcu baba gibi ,yokluk var şimdi ,tavus kuşunun kanadında seyreyleyen yokluk ..
Hiçlik deryasında kana kana aşk şarabı içmek var şimdi. Görünmez bir çizginin böldüğü hattı-ı istiva denilen kutsal çizgiye yatırmışım ruhumu. Elim kalbimde ,şah damarımda başlayan yolculuk ,yıldızlara kadar ulaşıp ruhuma geri dönüyor. Her bir hücrem sema ediyor ney eşliğinde.
Alem dönüyor ey can!
"Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur.
Biz aşkın çocuğuyuz, aşk da bizim annemiz."
Semazenler hırkasını çıkarırken ebedi aleme ,hakikate doğup ,oraya yol alırken ellerini çapraz bağlayıp ,BİR oluyorlar hakkın huzurunda. Salondan göğe yükselen rengarenk bir bulut beliriyor gözlerimin önünde. Gizli ruhun ,ruha selamını izliyorum sessizce.
Ey dost! Sen can’a aynasın ,Ey dost! Meyl ettiğin gidişler ,içimi yaksada , sen her daim candasın…
Yan !... diyorum içime !
Sadece sen yan!...
Ve ‘dayan’diyorum gönlüme
Herkes mutlu olsun ,sen dayan!
Aşk dediğin ya Allahtan gelmeli
Ya Allah için olmalı
Ya da Allaha ulaştırmalı
Yoksa yerle bir olmalı.
Alem dönüyor ey can!
"Bizim Peygamberimizin yolu aşk yoludur.
Biz aşkın çocuğuyuz, aşk da bizim annemiz."
YORUMLAR
Hiç olmak...istediğim.
Dünya dedim; seni sevmiyorum.
Sonra Yunus Emreyi okuyunca anladım ki kendimi kandırıyorum.
Aşk Sende Allah'ım.
Çok güzeldi tebrikler.
Gülşen Kazgın
bir gülşen bu yazı. kuyulardan çıktım, yusuf gibi.. can silkelenirken yıkadı ruhumu.
yokluğa aşk içimizde seyrettiğimiz yolculuk. "Aşka coşmaya niyet etmiş , aşka abdest almış bir yüreğe eşlik ediliyor yol boyunca"
"Herkes mutlu olsun ,sen dayan!"
olursa Allah için olsun, dayan!
ne tarife sığmaz, yorumları fakir kılan bir yazı. arafın kolları sarmışken boynumuzu.
Allah her hâlin varlığında mutmain etsin, kalbinizin zenginliğini.