- 1607 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kar tanesi ile Kum tanesi
Ne kadar ayrıydı dünyaları kum tanesi ile kar tanesinin. Ama onları bir araya getirenin bir bildiği olmalıydı. Her şey nasıl oldu bitti hiç anlamadılar ve Kum tanesi ile kar tanesi denizin ortasında buluşuverdiler. Birlikte uyudular ama birlikte uyanamadılar. Gözlerini açtığında bir deniz kabuğunun içinde buldu kendisini kum tanesi. Kar tanesinden ise eser yoktu. Bir deniz kabuğunun içinde bırakarak terk edip gitmişti kum tanesini. Yıllar sonra bir tıkırtı ile uyandı. Birisi kabuğu açmaya çalışıyordu. Ve bir el onu yavaşça çekip çıkardı kabuğundan sormadan etmeden. Kendinde bir başkalık hissediyordu hissetmesine ama neler olduğunu kestiremiyordu. Karlı bir kış günü pencereden dışarıya bakan güzel bir kadının boynunda yansımasını gördüğünde anladı artık kendisinin bir kum tanesi değil pırıl pırıl parıldayan bir inci tanesi olduğunu. Kar tanesini hala unutamamıştı. Kimbilir nerelerdeydi şimdi. O da kum tanesini düşünüyor muydu acaba. "Kar yağıyor!" dedi kadın sanki inci tanesi ile konuşuyormuş gibi. Kar mı? Sokak lambalarının loş ışığında sessiz sessiz uçuşan kar tanelerine baktı. Hiçbiri diğerine benzemiyordu. Gözleri kendi kar tanesini arıyordu ama nafileydi çabaları. Sonra kadın pencerenin önünden ayrılarak televizyonun önündeki koltuğa uzandı. Kolyesini çıkarıp sehpanın üzerine koydu. İnci tanesi olduğu yerden televizyonu görebiliyordu. Ah işte işte oradaydı! Bu oydu! Kar tanesi bütün heybeti ile karşısında duruyordu. Bir adam onun resmini çekmişti. Kimseler görmedi, anlamadı göz göze geldiklerini. Sabah olduğunda güzel kadın boynuna takmak için inci kolyeye uzandığında hayretle tanelerden birinin yerinde olmadığını gördü. Kar tanesi ve kum tanesinin nerede olduğunu sadece siz biliyorsunuz:)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.