- 571 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
" IŞIĞIN ARKASINDAKİ KARANLIK. "....NİZAMİ MERT.....
IŞIĞIN ARKASINDAKİ KARANLIK.
Her şeyin menfaate dönüştürüldüğü dünyamız da, şerefli olan insandan bahsetmek, son derece zordur. Bugün insan en kutsal bildiği kelime ve kavramlarla, kandırılmaktadır. Okumaktan, düşünmekten, mahrum bırakılan insan, "Allah " Adına ne söylenirse inanmakta ve teslim olmaktadır. Bir kaos ve karmaşayı yaşayan insan, semavi söylemleri, duyduğunda onun arkasındaki o anki günü görmeden, kendisine bir kardeş olarak bakıldığını ve uyarıldığını zannetmektedir.
Işığın nurun, şu veya bucuların gölgesinde kalan Allah’ın sözleri, İnsan gönlünde istediği makesi bulamamaktadır. Ülkemizde olduğu gibi Dünyanın çeşitli Ülkelerinde de Allah Adına soyulan ve mağdur durumda bırakılan insanımız, kendi cehaletinin kurbanı olarak bir başına bırakılmışlardır. Sözde Müslümanım diyen ve İslam’la Uzaktan yakından hiç bir ilişkisi bulunmayan insanlar, sadece diş ve tırnağı ile bir yerlere üç beş kuruş biriktiren gerçek inanmış insanları, çarpmak için yetiştirilmekte, kendi basın, yayın kuruluşları tarafından güvenilir bir insan olarak kamuoyuna takdim edilmektedir.
Işığın arkasındaki karanlığı görmeyen yurttaşlarımız, ışığın aydınlığından faydalanmak için özene bezene yetiştirdikleri çocuklarını sonunu göremedikleri bir karanlığa teslim etmektedirler. Halbuki kendilerini yaratıp insan biçimine koyan Yüce yaratıcı Âdemin Yaratılışından bu günlere kadar, defalarca şu uyarısını tekrar tekrar yapmıştır
" Ey Âdemoğulları; şeytan sizi Allah’ın adı ile aldatmasın. Nasıl ki daha önce anne ve babanızı da aldatıp cennetten çıkartmıştı."
İnsan hep duyup gördüklerine göre yaşadığı için, Allah’ın bu uyarısını duyma şansına sahip olamamıştır.
"İşte bu bağlamda Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin kurulması ile birlikte ilk yaptığı şey Türkçe anlamı olan bir meal ve tefsir yaptırmıştır. Işık ve aydınlık adı altında çağ dışı bir karanlığa sürüklenmiş bir İmparatorluğun akıbetini gördüğü için."
Bugün de oynanan ve sahnelenen tiyatro, geçmişte oynanan ve sahnelenen tiyatro ile aynıdır. Belki urbalarda bir değişim olmuştur, ama bu sadece ışığın arkasındaki karanlığı gizlemek için yapılmış bir perdeden ibarettir. Bu perdenin arkasında, Allah’ın özgür bıraktığı insana ve yaşamına kin ve düşmanlık vardır. Bugün insanın üzerindeki, Allah’ın egemenliğinin üzerinde, onun adı kullanılarak oluşturulan tehlikeli bir egemenlik daha vardır. İşte bu egemenliği elinde bulunduran menfaatçi güçler kutsal olan her şeyi insanı etkilemek için kullanmaktan çekinmezler.
Mesela, Kur-an-ı Kerim bu zihniyette olan insanların duruş ve anlayışlarını açıklarken hepsine de ayrı ayrı cevaplar verir. Dünyayı bir kardeşlik içinde bir yaşam yurdu olarak gören gerçek inanmış insanlar, cennette yaşamları sürdürürken, cehennemin ortasında olan Allah’ın adını kullanarak, insanları kandıran bu menfaat Pereseleri gördüklerinde, hani sizi nurunuz nerde? Diye sorduklarında kaybolduğunu söylerler ve derler ki "ne olur bize dua edin ve bize bakın da nurunuzdan bizde istifade edelim" dediklerinde cennetlikler derler ki "siz arkanızı dönünde nur arayın."
Kısacası diyorum ki; çocuklarınızı yaşam ve gelecek imtihanına sizler hazırlayın, arkasını görmediğiniz her ışığın bir karanlığı vardır, unutmayın. Devletimizin okullarda vermiş olduğu temel bilgileri sizde emek vererek sevgiyle, şefkatle geliştirebilirsiniz. Hiçbir kurum ve kuruluş anne ve babanın şefkatli elleri ve yüreği kadar verimli değildir. Bu duygular içinde yüreğinizden sevgiyi, dilinizden hoşgörü, yaşamınızdan ahde vefayı eksik etmeyin sevgi ve dostlukla diyorum.
Nizami Mert
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.