AÇILMAYAN KAPI -13
Anne oğul ne güzel sohbet ederlerken Dr.M.Ali bey elinnde filmler ve labaratuvar sonuçları ile odaya girdi.
-Haydi bakalım Süheyl efendi korkulacak pek bir şeyin yok.Hafif bir çatlak var kolunda.Tahlil sonuçlarında gayet iyi gözüküyor.Seni bu gece de istemeyerek te olsa misafir edeceğiz.Yarın sabah seni alçıya alır göndeririz.Mücahid bey ile de telefonda görüştüm.Hemşehrilerime bakıyormusun diyor?Size selamı var.Bir sıkıntınız olursa çağırma ziline basınız.Kat hemşiresi bana anında iletir.Bu gece ben nöbetçiyim zaten.Süheyl sen kitap okumayı severmisin bu arada?
-Evet doktor bey,severim.
-Bak Hastenemizin kütüphanesinde güzel eserler var.İstediğin bir kitap var ise hemşire hanım getirsin.Çıkış yaparken iade edersin.
-Şemseddin Sivasi hazretlerinin "Dört Büyük Halife" kitabı varsa onu isteyebilirim.Orada çok güzel menkıbeler okumuştum bir ara.
-Hemişire hanım Süheyl in dediği kitaba bir bakın,varsa hemen getirin.Misafirimizin canı sıkılmasın.Yoksa Dr.Mücahid bey den fırça yeriz bak.
-Tamam doktor bey hemen bakıp geliyorum.Kütüphane sorumlusu Melih bey az önce oralardaydı.
-Tamam bekliyorum.Ayşe hanım sizin bey ile babamlar tanışıyorlarmış biliyor musun?
-Yo hayır bilmiyordum.Nerden tanışıyorlarmış acaba?
-Benim babam Yıllardır Osmaniye de esnaflık yapan bir kişidir.İsmi Fuat.Beyiniz tanırmış babamı.Arada bir yazın Zorkun yaylasına çıktığında birlikte "zorkun tava" yer,çay içerlermiş.Dolayısı ile Suheyl ile babalarımız dost ise,bizde dost sayılırız.Öyle değil mi Suheyl?
Dalmış bulunan Suheyl hemen kendini toparlayarak:
-Tabi,tabi biz dostuz doktor bey,dedi.Az sonra kütüphaneye giden hemşire hanım eli boş olarak döndü.Dr.M.Ali bey:
-N’oldu hemşire hanım,kitap yokmuymuş?
-Malesef dr.bey. Melih bey kayıtlara bir iki defa baktı ama kütüphane de yokmuş.Birisi almış ama kaydetmeyi unutmuşlar sanırım.
-Kütüphane yeni olduğu için karışıklık olmuş olabilir.Şansına küs Suheyl.Var mı başka istediğin bir kitap?
-Belki biraz çok olacağım ama bana bir Kur an meali getirtebilir misiniz?
-Tabi getiririz.Yeter ki okumak iste.Peki az önce neden "Dört Büyük Halife" kitabını istemiştin,merak ettim Suheyl.
-O kitabı orta okul yıllarında severek okurdum.Babam kitaba meraklı bir insandı.Okuyamasa bile eve kitap alır koryardı.Olur ya belki bizler merak eder de okuruz diye eve hep kitap alırdı.Onun yanında İmam Gazali nin "İhya-u Ulumiddin"i,Evliya Çelebi nin meşhur "Evliya Çelebi Seyahatnamesi",Ahmet Cevdet Paşanın "Kısası Enbiya-ı Tevarih-i Hulefa"sı,Size basettiğim Şemseddin-i Sivasi hazretlerinin "Dört Büyük Halife" kitapları hep babamın kitaplığında baş köşede olurlardı.Zaman zaman onları karıştırmaktan zevk alırdım.Ama en çok ta "dört büyük halife" kitabını çok severdim.O halifelerin yaşadıkları ibretlik olaylar beni çok derinden etkilerdi.Onların yaşadıkları o olayları okuyunca ben kendi kendime sorardım hep,acaba biz ne kadar müslümanız diye?Ayrıca babam bizlere düşünüp idrak edebilmemiz için ilginç konular anlatan "zafer dergisi" ile "can kardeş" dergileri alırdı.Bu dergi okuma geleneğini ben de Yair de devam ettirdik.Daha sonra.Babamın verdiği harçlıkla "Tercüman çocuk,Türkiye çocuk,Milliyet çocuk" gibi dergileri değişik olarak sürekli alır okurduk.Okumak bizde temelden var yani,dr.bey.
-Şimdi anlaşıldı Suheyl in neden bu yaşta böyle kitaplar istediği,adam temelden okuyucuymuş arkadaş.Tebrik ederim seni Suheyl.Sakın bu azmini bir ömür boyu yitirme.Ne varsa okuyan adamda vardır.Cahil çabuk kanar Suheyl.Okursan bilirsin,bilirsen olaylara farklı bakabilirsin.Bu arada Ayşe hanım söze girdi:
-Dr.bey belki size biraz farklı gelecek ama Suheyl yemek yerken bile,kahvaltı yaparken bile mutlaka bir şeyler okur.Ya dergisine çay damlar,ya kitabına yemekten bir şey damlar.Sanki okumaya sevdalı çocuk.Bıraktıamadım kahvaltıda ya yemekte kitap okuma alışkanlığını.
-Bırak okusun Ayşe hanım.Bu ülkenin okuyan çocuklara ihtiyacı var.Ne gelirse cahilden gelir.Ebu Cehil dahi "cehaletin babası" demektir.Neden cahildir,oysa çok ta varlıklı bir adamdı,kendine güveni vardı,lider bir adamdı,hizmetçileri vardı ama yine de cahildi.Çünkü gerçeklere körü körüne gözünü kapamıştı.Babadan,dededen gördüğü yanlış inançtan kopamadı.Yeni bir dine uyum sağlayamadı.Kur anı anlayamadı ya da anlamak istemedi.Dolayısı ile toplumun ve aklın gerçekliğini ısrarla reddettiği için cahil kabul edildi.Ebu Cehil denildi.
-doğru söylüyorsun,dedi Ayşe hanım baş sallayarak.
(Devamı gelecek...)
Talip KAZGI
6 Ocak 2012 Pazar
saat: 01:53
KÜTAHYA
YORUMLAR
Talibi
AYSE 09
saygımlasınız hayırlı günler