- 1283 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Sansürsiyon
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sizden rica ediyorum yormayın beni.Eve gidip düşününce o gün çok abarttığımı ben de anladım. Ama rahat olun o halimi pazarda bıraktım sizin için. Fakat bu hiç konuşmayacağım anlamına gelmez. Mümkünü yok susturamazsınız. Meydanı sizin gibilere bırakacak değildim ya. Arkadaki şaklabanlar, öküzün trene baktığı gibi melül melül bakmayın öyle suratıma.Bir şey anlatıyoruz burada.Dinlemeyecekseniz hiç vakit kaybetmeden çıkıp gidin, uğraşamam sizinle. Hah, şöyle adam gibi durun. Hadi dinlemek istemediniz mış gibi yapın ki dikkat çekmeyesiniz, ancak onu bile beceremediniz, daha ne diyeyim. Beceriksizler. Neyse bunlar derin mevzular,vaktimiz elverdiğince değinmeye çalışırız.Hiç endişeniz olmasın bu konuda.
Hiç okuma zahmetinde de bulunmuyor bu öküzler. Cancağızım size değil. Onlara dedim. Neden öküz diyemeyecekmişim söyler misiniz? Çok mu kaba oluyorum böyle? İnanın ne düşündüğünüz umurumda bile değil. Özür dilerim,özür dilerim. Ama hak edene hakkettiği kelimeyi kullanmamın neresi kaba. Kaldı ki o kadar da ağır bir kelime değil. Alt tarafı ÖKÜZ! Bas bir sesle söylememi ister misiniz,yoksa bu kadarı kâfi mi?
İyi ki beni yormayın dedim.Onu geçtim,moralim bozuk dedim,dedim,dedim.
Tansiyonum mu çıktı ne.
Ne diyordum?
Buraya gelmeden önce dışarı çıkıp biraz dolaşmak istedim. Ne gördüm dersiniz? Kendini bir halt zanneden bir şair grubunu. Şiir yazmayı beceremiyor olabilirim.Böyle bir yeteneğim de yok zaten.Ama hangi şiirin iyi veya kötü olduğunu şüphesiz hemen anlarım.Bu da doğuştan bana bahşedilmiş bir yetenek olsa gerek. Bir görseydiniz onları. İnanır mısınız,ya da inanmayın böyle şeylere.Sadece dinleyin yeter. O mezkur şair grubu var ya, birbirlerine şiir yazıp okuyorlardı. Şiirlerde şiir olsa hani. Merak edip okudum şiirleri tabii. Fakat okuduklarımın şiir değil de birkaç söz yığınından ibaret olduğunu nasıl söyleyebilirdim ki. İnanmak istemezler zaten,çünkü onlar ŞAİR’dir. Ama bilmezler ki, şair olmadan şair egosuna kapılanlar olduğunu. Memlekette yığınla var bunlardan. Sokak başı rastlarsınız. Yüreğine sağlık canım. Seni alnından öpüyorum.Hatta bazıları kendini kaptırıp,kalemine kurban olayım diyen bile var.Bu kadarıyla kalsa iyi.Bu şiiri bana ödünç verebilir misin bu gece( ne yapacaksa artık)? Immm nefis… vesaire vesaire,diyen okurlar da cabası. İçinizden şiir karalayan var mı bilemiyorum. Vardır muhakkak. Memlekette her üç kişiden dördü şair ne de olsa. Tuhaf olan ne biliyor musunuz,bu sözü söyleyen de bir şairdi. Kim olduğunu sanırım anladınız.
Evet,yine de sizi tenzih etmiyorum bu konuda,sadece üzerinize alınmayın diyebilirim. Düşünün bu söylediklerimi biraz. Hayır efendim, düşüncesizsiniz demiyorum tabii ki de.Düşünün dedim sadece. Tövbe tövbe. Allah aşkına duygu sömürüsünden vazgeçin,sizi bilmez miyim. Hey size söylüyorum: hiç inandırıcı değilsiniz!
Belki de (emin değilim) biraz sonra saygı duymam gerektiğini söyleyeceksiniz bu mezkur şairlere,kim bilir? Yok yok tamamen öyle düşünüyorsunuz,gözlerinizden okuyabiliyorum.Ne de olsa kadim bir sanatı icra ediyorlar ve sırf bunun için onlara saygı duyulmalı…gibi ucuz fikirlere de beni kesinlikle ikna edemezsiniz. Asla! Sadece hakaret etmek zorunda olmadığımı söyleyebilirim, o kadar. Kaldı ki hakaret sayılmaz bu. Onların yazdıkları beni ilgilendirmiyor mu dediniz? Bunu duymamış olayım. En doğal hakkım.Okurlar hakkındaki görüşlerimin ise arkasındayım.Son tahlilde.
Bakıyorum da konu şiir olunca nasıl da uslu uslu dinliyorsunuz. Hey şiir, sen nelere kadirsin! Alkışlamanıza ihtiyacım yok.Gerçekleri su üstüne çıkarıyorum. Biraz korkuyorum diyebilirim yine de.Niçin olacak, bunları deşifre ettiğim için. Eğer başıma bir hâl gelirse,bilin ki bunları söylediğim için gelmiştir. Ama korkunun ecele faydası yok, diye bir söz var yanlış hatırlamıyorsam. Biraz bu sözün hatırı için istifra ettim. Ayrıca daha ne kadar içime atabilirdim ki…Neye bakacağım, içinizde yabancı biri var mı diye bakıyorum.
Siz şimdi onları kıskandığım için bu sözleri söylediğimi düşüneceksiniz. Hiç çekinmenize gerek yok, açık açık söyleyebilirsiniz.Zaten hep öyle olmadı mı? Siz düşünedururken bir konuya daha parmak basmakta fayda var. A!..çok ayıp,hiç yakıştıramadım size.Parmak basacağız dedik ama öyle bir parmak değil. Evet yerinde bir eleştiri yapmanıza rağmen,senin onu kıskandığın için öyle bir eleştiri yaptığını hayâsızca söylerler. Size bir soru: neden (bazı)şairler,ya da yazarlar birbirlerinin yazdıklarını çekemezler? İstisnalar tabii ki kümeye dahil değil. Hiç düşündünüz bunun sebebini? Ben çok düşündüm doğrusu diyen var mı? Peki ben, İşin içinden çıkamadığımı söylesem. Çünkü dünyanın,yani şiirin merkezinde sadece O’nlar vardır.Kimseyi kabul etmezler yanlarına. Sürekli beğenilmek isterler. Kazara da olsa onların yazdıklarını eleştiremezsiniz.Onlar bu eleştirinin kendilerine yapıldığını zannedip,size düşman kesilirler. Hazırlıklı olun.
Size çok önemli bir itirafta bulunmak istiyorum: yorgunluğum geçti.Anlayacağınız iyi oldu içimdekileri dışa vurmam. Bir kuş misali hafifledim adeta. Ah bu şairlerin gözü kör olsun diyeceğim ama,sonra al başına belayı.Mahkeme salonlarına kadar uzar gider,çünkü hakaret ettiğimi söyleyecekler. Beddua etmek hukukta bir sakınca teşkil ediyor mu işte onu bilmiyorum.Etsem mi acaba? Bu kadar yeter.Asıl konumuza geçelim en iyisi.
Bittiğini mi zannettiniz yoksa söyleyeceklerimin. Beni hiç mi hiç tanımamışsınız. Daha başlamadım ki.Sadece başımdan geçen bir havadisi anlattım.
Kitaplığınızda, Fareler ve İnsanlar kitabı bulunur mu bilmiyorum. Kitaplığınız elbette ki vardır,onu sormadım. Daha almadınız değil mi? Size iyi bir haber vereyim o halde: alamayacaksınız o kitabı. İsteseniz de alamayacaksınız. Çünkü yasaklandı. Daha yasaklanmadı mı? Ne yani bir de onu mu bekleyeceğiz? Hadi kitabın isminde fare geçiyor diye yasakladınız (sansürlediniz),peki, Şeker Portakalı’nın nesi var? Adı üstünde şeker gibi kitap. Gel de şimdi anlat bunu büyük ağabeylere ve amcazadelere.
Gülmeyin rica ederim hiç komik değil. Gülün diye de anlatmadım bunları.
Okumaktan bahsediyordum ya hani geçenlerde.Siz de okumaktan hoşlanmayız demiştiniz marifetmiş gibi. Hatırladınız mı? Biliyorum, biliyorum okumaya başladınız,ama kabul edin ilk zamanlar böyle düşünüyordunuz. Dağıtmayın konuyu. Uğultu çıkmasın lütfen,dikkatim dağılıyor,toparlayamıyorum sonra.
Çok mu yoruldunuz? Madem öyle başka sefere o zaman.
Hadi dağılalım!
Ha, unutmadan,geç kalmayın sakın,o da yasak çünkü!
Ocak 2013
YORUMLAR
Okumak güzeldi(r)...
Neyi okuyacağıma bile öz irademle karar veremeyeceğim bir demokrasinin, okuyan elemanı olmanın ne önemi kaldıysa!
'Şeker Portakalı'nın nesi var ?' demişsin Aktaş, nesi olduğu değil, nesi olmadığı asıl mesele. Kitabın edebi yokmuş, Kime göredir edebin çizgisi bilemeyiz biz. Ne kadar az okursak, o denli az bilir, o kadar susarız. Ne kadar susarsak o kadar örnek vatandaşız. O hâlde ben daha fazla konuşmayayım.
Tebrikler.
Ben beğendiğimi söylediğim kişilerin- burunlarının taa kaf dağına çıktığını görünce; ki kendini bir şey zannettiği zaman, gözümde küçülüyor; bir insan olarak...
İnsan neden beğendiğini söylediğinde tevazuyu elden bırakırlar bunu anlamış değilim
Tamam, insanlar kendilerini geliştirmek isterler, ilerlemek; en azından ben kendi adıma böyleyim, olmaya çalışıyorum diyelim. ya da duygularımı yazmayı seviyorum, paylaşmayı da... vee
Şımarmak, burnu havada gezmek- ben oldum- demek niçin?
Anlamış değilim
anlamak da istemiyorum, bu saatten sonra...
Güzeldi ve son kez eklemek istediğim bir şey var
En azından güne gelen yazıların okunması taraftarıyım
Tekrar tebrikler
ben okumuştum fareler ve insanlar kitabını oh neyse...yoksa çok üzülürdüm, ya ne saçma bir yasaktır! edebi dili bilmeyen, anlamayan koyun sürüsüyle bende çok kavga halindeyim...şair gurubu deyince vallaha bende anlarım şiirden, bu yüzden hiç şair geçinmem 100 şiirim olmasın arağmen sadece 5-6 şiirimi beğenirim...ancak çok iyi yazanlar da var değil mi? cumaliye hayranım, deniz var var da var...sevgiyle..okan kilit var...
önce uğradım sayfaya, baktım epeyce uzun..
sonra döneyim, dikkatim yerinde olduğu bir an okuyayım dedim...
dayanamadım geri döndüm, baktım yağdan kıl çekercesine akıyor cümleler, gayette sade, anlaşılır bir uslûp..
ah dedim, yahu ben bu arkadaşa daha önce niye raslamadım ki sitede, hem dil akıcı, hem cesur..
baksana okuyucuyu da sıkmıyor. bir an bir stendap gösterisinde ön koltukta, pür dikkat kendimi görür gibi oldum.. sonra baktım, son cümle dilimden düştü düşecek, kararsızlığa büründüm çıkarsam mı çıkarmasam mı ağızdan ? pek keyifli gitmekteydi. e artık devamını gözlemeye..
kutlarım bu güzel yazının, yürek ellerini..
sevgi ve hürmetler...
nargulu tarafından 1/7/2013 4:02:28 AM zamanında düzenlenmiştir.
"Hiç okuma zahmetinde de bulunmuyor bu..."
bak ne güzel de sansürledim cümleyi...peki neden?..derin açıdan bakmak lazım...asıl mesele burda yatıyor işte...yani birinin seni eleştirmesi ve hatta sansürlemesi için bile olsa ilk önce bu yazını okuması gerekiyor değil mi?...ha peki sadece bu göndermeyi mi yapmış Şair?..hayır şiir adına birçok önemli konuya değinmiş...ve birçok yerde de kafamı sallayıp kendi kendime "doğru" dedim...peki ben böyle bir yazı yazarmıydım?..ya da hiç yazmayı düşündüm mü: -hayır...peki neden?..birçok neden var çünkü...ilk başta 'ötekilerin' yani başkalarının düşünceleriyle çok meşgul olursan ve onların ön yargılarını kafanın içine yerleştirirsen oturupta sadece sana ait olan bir düşünceyi sese dönüştüremezsin...ben kendi sesimi asıl ne zaman buluyorum biliyor musun?..kendimi bütünüyle topluma kapalı tuttuğum ve kendimi içime hapsettiğim zaman kendimle konuşma fırsatını buluyorum...diyelim ki en basiti bir eleştiri veya gönderme yapıcam birilerine; kafama takılan ilk şey: "şimdi biri üstüne alınacak ve dengesiz konuşacak, moralimi bozacak" veya "ortamı germenin anlamı yok herkes gayet mutlu görünüyor"...veya "şimdi herkes dikkatleri üstüme çekmek için böyle konuştuğumu sanacak"...veya "aman sanki kendisi çok güzel yazıyor da burda oturmuş ahkâm kesiyor"...veya "işi gücü yok ekran başında sıkıntıdan bilmişlik taslıyor"...vs.vs.vs...işte böyle uzadıkça ve'lerin kuyrukları yolumuzu şaşırıyoruz...ve geri dönüyoruz takıldığımız en baştaki yerimize...
neyse konu uzun...vakitte de sıkıntı var...başka sefere...
bu arada şiir de bekliyoruz senden...
özleniyorsun sevgili Harun...