- 2056 Okunma
- 25 Yorum
- 0 Beğeni
KABAK TATLISI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yahu neden bir sürü iletişim yolu varken cep telefonuma mesaj yazar bu dostlar anlamıyorum ki? Aç telefonu güzel güzel konuşalım di mi ama?
Sabah saatleri..10.00 gibi bir zaman dilimi… Okuldaki kuş kafesi misali müdür odamda oturmuşum kafayı da gömmüşüm yine bilgisayara…Yok yok yazı ya da şiir filan yazmıyorum. Baya baya adam gibi iş yapıyorum...Yani anlayacağınız e- okul u açmaya çalışıyorum karşısına geçip eee..eee..eee..eee…pııışş..pııışşş..pıııış..pııış…diyerek…( E-okul böyle açılıyor..Bilmeyenlere duyurulur) Ben E-okulu açayım derken gözler kapanıp duruyor. Kafamı masaya koyup başlıyorum çaydanlık kaynatmaya.
Hani böyle masabaşı şekerlemeleri de bir tatlı olur ki sormayın…
Neyse efendim ben bu minval üzre mışıldarken birden birileri gıdıklamaya başlıyor beni…’’ Len elleşme’’ diyorum ama aldırmıyor…Resmen titretiyor… Gözlerimi açıyorum ki benim cep telefonu avaz avaz bağırıyor: ‘’ Cingıl bells … cingıl belsss…cingıl cingıl bellls ‘’ diye. ( Bu arada unutmadan..Ahlatın başı türküsünü nasıl ettiysem silmişim yine)
Telefona bakıyorum...Bizim Edebiyat Defteri sitesinden bir arkadaş.
‘’ Hocam nasılsın? Yıl başında ne yapıyorsun?’’
Cevap vermek lazım değil mi? Başlıyorum telefonda harf aramaya..Güya ‘’ Selam..İyiyim…Yılbaşı için çocuklarla saç saça baş başa girdik Biri Bahamalara gidelim diyor, öteki Şeyseller…Lakin ben de İbiza’ya gitmek istiyorum ‘’ yazacağım…Yazmasına yazacağım ya şu S harfini bir bulabilsem. İki dakikalık bir arayıştan sonra S yi buluyorum. Bu sefer de E kayboluyor..Ara ki bulasın. Ben daha ‘’ selam yazmadan bir mesaj daha geliyor ‘’ Biz evde geçireceğiz…Kabak tatlısı yapacağım.’’ Ben bu sefer ‘’ Kabak tatlısına bayılırım ‘’ yazacağım…Büyük bir araştırma ve dahi soruşturma sonunda güç bela ancak ‘’ Kab ‘’ yazabiliyorum ve bir de utanmadan nasıl beceriyorsam gönderiyorum. Anında telefonum çalıyor .Bu sefer belli ki konuşacak.
-Aman Allahımmm…Hocam… ‘’ Kab’’ yazmışsın…Kabız mısın yoksa? Hemen biraz neft yağı iç. Popona da gres yağı sür.
-Yahu ne kabızı, nereden çıkarıyorsun?
-Yoksa kabakulak mı oldun? Aman dikkat et...İleri yaşlarda kabakulak, kısırlığa neden olurmuş.
-Yav saçmalama…Kabakulak filan olmadım. Hem bu yaştan sonra kısır olsam ne mısır olsam ne?
-Hımmmm..Anladım ‘’ Kabaramazsın Kel Fatma’’ yazacaktın? Kel Fatma kim? Şimdi de kel karılarla mı oynaşıyorsun?’’
-Hay senin Kelini de Fatmanı da e mi? Yahu’’ kabak tatlısına bayılırım’’ yazacaktım.
-Ben sana göndereyim olmazsa.
-Yok sen bana tarif et ben kendim yaparım.
-Hımmm..Kolay. Kabakları ince ince doğra..Kabuklarını soy..sonra bir tencereye koy..Üzerine bolca şeker dök ondan sonra ver altına ateşi..Ya da tepsiye diz…üzerine şeker dök öylece fırına sür.
Sabah sabah yapılan muhabbete bakın…Kabak tatlısı tarifi alıyorum resmen…Bir erkek için utanç verici bir durum…Utanç verici diyorum çünkü cep telefonu ile birbirlerine yemek tarifi veren kadın milletine oldum olası uyuz olurum...Boğasım gelir onları…Ama şimdi ben alıyorum tarif.
-Aynen dediğin gibi yaparım…Ne demiş atalarımız ‘’ Ye kabağı, salla göbeği’’
-Eee başka ne yapacaksın Yılbaşında?
-Valla oturup Nesrin Topkapı’yı bekleyeceğim dans etsin diye.
-İlahi Hocam...Nesrin Topkapı mı kaldı? Hadi sana bir kıyak yapayım. Tam saat 24 te Viktorya Sekret var kanalın birinde. Seyret de gözün gönlün açılsın.
-O da dansöz mü?
-Kim dansöz mü?
-Viktorya Hanımefendi? O da dansöz mü?
-Haaaa haaa haaaa…Seyredince görürsün...Sürpriz olsun.
Biraz daha konuştuk arkadaşla...O gün yani yılbaşı günü öylece geldi geçti… İki üç gıdım çerez, biraz meyve filan derken kabak tatlısı güme gitti ama sabah kalkınca ilk işim hemen kabak tatlısını yapmak oldu. Yemek, bulaşık, evi derleyip toparlamak derken akşam oldu. Akşam oldukça hüzünlü bir şiir yazıp astım sayfama. Çok geçmeden de dostlardan yorumlar, mesajlar gelmeye başladı…Sitedeki yorum ve mesajların dışında cep telefonuma da geldi iki mesaj. Önce bana kabak tatlısı tarifi veren arkadaş:
‘’ Ya hocam o nasıl bir şiirdi öyle…Ağlaya ağlaya helak oldum’’
Sonra bir başka arkadaş.
‘’Ya ne yapmışsın sen öyle...Dilim bile varmıyor söylemeye...Tövbe tövbe…İyimisin sen bir şeyin yok ya?’’
Cevaben ‘’ Bomba gibiyim, bir şeyim yok ‘’ yazacağım. Bu sefer de araya araya ancak ‘’ Bom ‘’ yazıp yolluyorum..Anında telefon konuşması başlıyor.
-Bombok yazacaktın değil mi? Hüüüüüü…Hüngür hüngüüürrrr…Ben anlamıştım zaten..Gidicisin yani…Hüüüüüü.
-Yahu bir yere gittiğim yok.
-Hüüüüüü..Kandırma beni. Bak zaten sesin de bir acayip geliyor. Sanki boğuluyor gibisin.
-Yahu ağzım dolu…Ondan sesim öyle geliyordur.
-Hüüüüü. Yoksa Azrail geldi boğazına çöktü canını mı alıyor? Sanki son nefesini veriyor gibisin. Hüüüüü..Hüngür hüngür hüngürrrr.
-Yahu ne Azraili ne Cebraili…Oturmuş kabak tatlısı yiyorum.
-Kabak tatlısı mı? O da nereden çıktı?
-Ebeninnn..
-Anlamadım.
-Eeee… Benim… Ne zaman ne yapacağım belli olmaz demek istemiştim.
-Yani sen ciddi ciddi kabak tatlısı mı yiyorsun şimdi?
-Evettt..Ne var bunda bu kadar şaşacak?
-Çok yeme..Yaşlı başlı adamsın…Sonra başka şeyden değil şekerden gidersin valla.
-Merak etme çok yemedim…Sadece iki porsiyoncuk indirdim mideye..Toplamda sekiz dilim yani.
-Ay ben de çok severim kabak tatlısını…Neetcezz şimdi?
-Hımmm..Kolayı var…Ben senin yerine de yerim bir porsiyon daha..Son bir tabak kalmıştı..Bizim Kangallara ( yani oğullarıma ) ayırmıştım. Ama onlar etobur beslendikleri için yemezler öyle kabak tatlısı filan...Onu da senin niyetine yiyim bari.
-Ya bak ciddi söylüyorum..Akşam akşam bu kadar tatlı yeme..Sonra uyuyamazsın.
-Hiiiç merak etme ..Sen Adana’dan bana yastığı göster yeter ki. Ben Mersinden kafayı koyduğum gibi uyurum…Korkma acı patlıcanı kırağı çalmaz.
-İyi madem…Sen benim yerime kabak tatlısı ye, ben de senin yerine boyoz yiyim burada.
-Zıkkımın kökünü ye e mi? Yediğin her boyoz , boynuz olsun inşallah…Şurada iki dilim kabak tatlısı yiyelim dedik..İnsan böyle de intikam almaz ki…
Cevabını yine mesaj olarak yazdı: )))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))) ( Gülüyor yani )
Neyse efendim..Uzatmayalım. O gece girdim yatağa…Hemen de uyudum..Yani öyle şekermiş, tansiyon muş, mide spazmıymış hiç biri olmadı…Lakin Uyuduktan bir süre sonra renkli, Türkçe sinemaskop bir rüya başladı ki evlere şenlik.
Önce yüksek bir yerdeyim. Oradan aşağıya bakıyorum. Aşağıda bir grup insan bağırış çağırış münakaşa ediyor…Daha sonra biri karşısındaki insanın üzerine yürüyor. Üzerine yürüdüğü kişi tam bunun boğazına sarılıyor ki vatandaş belinden çekiyor bıçağı ve carttırı curtturu daldırıyor da daldırıryor. Ondan sonra ortalık kızılca kıyamet…Döner bıçakları başlıyor doğrama işlemine…Biri , bir sallıyor, kafayı enine ikiye biçiyor.. Al beyini salatasını yap…Beyin aynen ortada..Öteki bir sallıyor el, bileğinden kopup yerde zıp zıp zıplıyor. Vay anam babam vay…Ben yukarıda tırsık bir vaziyette biraz olaya baktıktan sonra saklanıyorum beni görmesinler diye…
Olaya müdahalem ancak ve ancak bu kadar..Lakin sonradan bakıyorum ki polis milleti harıl harıl beni arıyor… Güya ben de birilerini öldürmüşüm. İşin kötü tarafı birilerini öldürdüğümü ben de hayal meyal hatırlıyorum lakin kimi öldürdüm, niçin öldürdüm bilmiyorum. Demek ki ‘’ Çorbada bizim de tuzumuz olsun ‘’ diyerekten dalmışım o tırstığım kavgaya ve birilerini sırf ‘’maksat muhabbet olsun’’ diye öldürmüşüm. İşin daha da garibi çok da soğukkanlı bir katilim…Polis her yerde beni arıyor, ben karakola gidip polislerle çay ve sigara içerek onlara anılarımı anlatıyorum.
Amma velakin..Çekirge bir sıçrar iki sıçrar..Sonunda bir polis memuru yaklaşıyor yanıma…Elime bir kağıt tutuşturuyor ve diyor ki ‘’ Hocam bu kağıttaki telefon numarası seni ararsa anında bize haber ver..Bu azılı bir katil..Ne zamandır onun peşindeyiz…’’ Kağıda bakıyorum benim telefon no su…’’ Tamam koçum..sen merak etme..Bu namussuz ararsa beni, hemen size haber veririm’’ diyorum. Kağıt elimde ilerlerken cep telefonum çalıyor…Cep telefonumu elime aldığım anda da tepemde bir helikopter beliriyor ve içinden sesler geliyor…’’ Buldukkk..Bulduk…İb..yi bulduk…’’
Helikopter tam önümde duruyor…İçinden bir kısmı normal karakol polisi, bir kısmı da Zebellah + zebellah dev gibi özel harekat polisleri iniyor…Özel harekat polislerinin en önemli özellikleri ise gözlerinin sanki aylarca güneş görmemiş gibi ve de pörtlek oluşu…Bana çok fena öfkeliler…İçlerinden biri uzun namlulu tüfeğini tam ağzıma doğrultuyor…Resmen vuracak beni. Neyse ki öteki arkadaşları durduruyor onu..Ama hepsi de bana olan öfkelerinden silahlarındaki kurşunları havaya sıkıyorlar...Hatta biri elindeki tüfeği yere çarparak parçalıyor…Diyeceksiniz ki bu kadar öfkeli olmalarının sebebi ne? Sebep ben gibi birinin bunları bu kadar uzun süre atlatmış olması..Hem de burunlarının dibinde olduğum halde…Neyse efendim kısacası enseleniyorum sonunda. Tam kelepçeler takılacakken de kan ter içinde uyanıyorum.
Yataktan kalktığımda bakıyorum sabah saat 7.30…Kahvaltı yapıp okula gitmem lazım ama artık bende kahvaltı yapacak hal mi kalmış. Bir bardak su içmek için mutfağa gidiyorum. Bakıyorum masanın üzerindeki tabakta son bir dilim kabak tatlısı öylece duruyor. Başlıyor bir nefs mücadelesi
Sol taraftan ‘’ ye’’ diye bir ses…Sağ taraftan ‘’ yeme..Onun yüzünden bak ne hallere düştün’..Sol taraftaki ‘’ Onun ne günahı var..haydi dal ‘’ diyor…Mideye giden yol nereden geçiyor ? Kalpten…Kalp ne tarafta? Solda…Anlayacağınız kalbimin sesini dinliyorum. Hem yemesem bana o tarifi veren arkadaşa çok ayıp olur di mi?
Sabah okula geliyorum.
Önce bana kabak tatlısının tarifini veren arkadaştan bir mesaj: ‘’ Hocam..Günün benim kadar güzel, benim kadar aydın, benim kadar neşe dolu geçsin ‘’
Cevap veriyorum: ‘’ Çok teşekkür ederim..İnşallah senin günün de çok çok güzel geçer’’
Sonra bana boyozla nispet veren arkadaş:
‘’ Nasılsın ihtiyar? Ölüp mölmedin inşallah?’’
Ona rüyamı anlatıyorum…
-Hocam ben de rüyamda hamur yoğurduğumu gördüm.
-Eeeee..Normaldir...Ben hapse düşünce benim Kangalları kim besleyecek? Di mi ama?
-Şiiiişşşşttt…Heeeyyyyy…Hay Allah’ım yaaaa..Güleyim derken yine sandalyeden düştü garibim. Sesi soluğu gitti yine… Helakı benden olacak zavallımın.
Böylece başladığım bu günde akşama kadar kendi kendime bir kanto mırıldanıp durdum.
‘’ Kabak da pişti tuz ister.
Ana benim gönlüm kız isterrr.
Kız olmazsa dul olsun.
Yeter ki eni bol olsunnnn’’
YORUMLAR
ben de geciktiğim için özür dilerim moral hocam yazını okurken yanımda her ihtimale karşı su ,kahve ,çay gibi şeyler bulundurmadım iyi de yapmışım resmen krize girdim inan gülmekten
ama şu anda benim de canım kabak tatlısı istedi yarın ilk işim yapmak olacak günün seçkisini içtenlikle kutluyorum sevgiler saygıler
reimdeki tatlı harika gözüküyor...
yazının tadı ise damağımda kaldı..
tebrikler hocam.selamlar..
sami biberoğulları
Benim yaptığım tatlı az yanık oldu ama dostlardan öğrendiğime göre zaten öylesi makbulmuş.
Beğendiğiniz için çok çok teşekkürlerimle birlikte selam ve sevgilerimi yolluyorum.
Değerli Sami hocam, bu yazıyı sabah çayımı içerken şöyle bir keyifle okuyayım dedim. ne mümkün, ağzımdaki çayı klavyenin üzerine puskurmamak için kendimi zor tuttum:))))))))
Böyle de yazılmaz ki, içinde hayat olan yazıları okumak başka türlü zevk veriyor insana.
Tebrikler hocam, selam ve saygımla...
sami biberoğulları
Kaç defa söledim. '' Samidir ne yapsa yeridir'' diye...Benim yazıları olumadan önce emniyet kemerlerinizi takın..Bakın bir daha demem valla. Klavye neyse de bilgisayara yazık olur.
Selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
ne kadar severimmm
canım istedi şimdi hocam:))
affola geç kalmışlığım
bu yaştan sonra öğrenci olup sınavlara girmekte varmış kaderimizde:))
gününde okuyamadım ama kutlamaya geldim hocam:)) tatlıdan payımı isterim:)))
yerine yakışmış yazar ve yazı
saygı ve hürmetler hocam
sami biberoğulları
Hele de tavuk ızgara üzerine ne kadar güzel giderdi değil mi?
Bir dahaki karşılaşmamızda inşallah...
Selam ve sevgilerimle.
Sayın Hocam,
Süper Poze yazınızı ve hak ettiği kurdeleyi kutlar, saygılar sunarım.
sami biberoğulları
Daha tatlılarında buluşmak dileklerimle.
Selam ve sevgiler.
şimdi kabak alıp tatlısını yaptıracağım.....çok tatlı bir yazı yakışıyığı yerde saygılar hocam
sami biberoğulları
Artık kabak üreticilerinden şöyle yüksek bir komisyon almam gerekiyor değil mi.
Sana şimdiden afiyet olsun diyorum.
Delam ve sevgilerimle.
Kabak tatlısıda nefis gözüküyor.
öyle güzeldiki anlatımınız sabah sabah mutlu oldum..
zaten hak ettiği yeri bulmuş yazan yüreğe saygılar başarılar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
çoookkkk güldüm çok : )))))
çok başarılı buldum yazınızı...
gülerek : ) severek : ) okudum...
ama,kabak tatlısı deyince orda duracaksınız hah hah...
aşurede olduğu kadar bunda da iddaalıyım- bugüne kadar benim
yaptığım kadar iyisini yapanını görmedim - yemedim - yahu : )))
akşamdan yatıracann şekere - kabakları -bi'kaç tane de karanfil atacannn içine,
sabahına,yakacaksın tencerenin altını - kapağı kapalı - yarım saat kadar,
sonra aç kapağı - ya da arala - bi' yarım saat daha - dibine tam tutmadan,
ağdalansın şerbeti iyice...
soğuyunca al tabağına yiyeceğin kadar,dök üstüne tahin'i - antalyada öğrendim bunu da
( tahinli yemesini ) - kesin tavsiye edilir : )
ve bolca cevizi,ye afiyetleee...
yılbaşında ben de yaptım,en şahanesindennn : )
telefonda mesaj olayında,durumlar bende de aynı hacıııı :P
severek : ) selamlarımla...
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğiniz için çok çok teşekkür ederim.
Kabak tatlısı ile ilgili bir detayı daha öğrenmiş oldum. Kabaklar bir gün önce suda bırakılacak ve üzerine karanfil konulacak...Haaa bir de tahin dökülecek yenirken...( Antalya'da öğrenmişsiniz)
Sonra Aşure diyorsunuz ve de kalbimi yiyorsunuz. Söz konusu aşure ise ve de bunu çok güzel yapıyorsanız kesinlikle size aşık oldum gitti. Tanımam da şart filan değil. Amma velakin bir de korktuğum nokta var: Her ne kadar '' Deftere Tarif-3- yazınızda görmesem de Antalya'nın Manavgat İlçesindeki gibi aşurenin içine en sonunda kurban Bayramından kalma kemikli et koyuyorsanız o zaman tüm aşkım biter gider...
Anlayacağınız Ben de bilirim Antalya'yı ve dahi Manavgat' tan ayrılmamının sebeplerinden biri de iş bu aşuredir. ( Şaka tabii ki..Tayin sebebiyle ayrıldım...Batman'a postaladılar beni )
Tarifeniz üzerine bir aşura yapmaya çalışacağım...Bakalım becerebilecek miyim?
Selam ve sevgilerimle.
Vertigo
aman ha,kabaklar suya değil,şekere yatırılacak : ) -
yatırılmadan önce suları süzülecek iyice - su koyveriyor ziraa : ))
aşruyi tarifim üzerine yapmaya kalkanlar benim yaptığıma yaklaşsa da,
- ehh! bazen o daa - yetişebilmesi zor : )))
fotoğraftaki aşure benim mamulüm olur :P
kolay gelsin size...
sami biberoğulları
Kabaklar demek ki şekere yatırılıyor...Hani bu kabaklar da çok keyfine düşkün valla..Ben bile şekere yatmadım hayatımda...Neymiş efendim soyadımda biber varmış.
Aşureyi bilmem ama yemek konusunda üstüme aşçı tanımam..Hodri meydan.
Vertigo
şahaneee olduğunu söylerler yiyenler - ben dee - : )))
biber'e gelince,yazdan en zehir biberler alınır,kurutulur,çekilir...
bi' güzel yenir,yemeklerle - acı acı,ama nee acıııııı -
benim yediğim acıya dayanananı görmedim daha :P
Kurdeleyi tebrik etmek için tekrar geldim Sami hocam, çok keyifle okuduğum ve güne geleceğini tahmin ettiğim yazınız hak ettiği yerde. Tebrikler, selam ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Daha nice tatlıları hep beraber yemek umuduyla.
Selam ve sevgiler.
Ne güzel böylesi kendini eğlendirmek. Yeni yılınızı ve sizi kutluyorum. Kimse duymasın şu mesajlardan bende anlamıyorum !!!
Saygımla.
sami biberoğulları
Mesaj konusu gerçekten de acilen halletmem gereken bir konu benim için de.
Selam ve sevgilerimle.
Sitemizin değerli dostlarıyla, sevgi, saygı, güven, hoşgörü ve anlayış malzemeleri ile pişirip tüm dostların ikramına sunduğumuz KABAK TATLIMIZ'ı ödüle layık gören seçki kuruluna, Tatlımızdan nasiplenen tüm dostlara, her zaman omuz omuza olduğum tüm edebiyat dostlarına sonsuz teşekkür ve sevgilerimi sunuyorum.
sami biberoğulları tarafından 1/6/2013 10:49:11 AM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Yazınız kabak tadı vermemiş demek ki günün yazısı seçmişler. Tebrikler
Birde revani ve peynirli börek üzerine yazı yazarsanız artık ayın yazısı seçilir herhald eonları da çok güzel yaptığınızı yazmıştınız. Ha birde balık demiştiniz. Gerçe siz bütün yemekleri çok güzel yaptığınızı söylüyorsunuz. Sadece siz söylüyorsunuz
Amanınnnn ben düştüğüm yerden kalkana kadar kırmızı kurdaale gelmiş:))) Şu kırmızı kurdaaleli kabak tatlısının tarifini de vermezsin artık:))
Kutlarım seçkini
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Çok çok teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle
Eyvahhhhh... Bir de güne mi seçildi yazınız. Yandınız hocam yandınız. Tüm site hanımları kabak tatlısı yapacak desenize yarın. Ve hepsi kilo alacak. Bunun sorumlusu sizsizniz. Bulun artık bir çaresini...Resim zaten felaket, yazı iştah açıyor...:))))
Şaka bir yana tebrik etmek için gelmiştim. Daim olsun. Saygılarımla...
sami biberoğulları
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Ah dibini tutmuş bol şekerli kabak tatlısı olacakta yiyeceksin. canım çekti.Perşembeye kadar sabır
perşembe günü çubuk'un pazarı. İnşaallah o güne kadar unutmazsam alır pişiririm.
Gülümseten bir yazıydı,
arayanınz çok olsun,
aranmamak kötü..
tebrikler,
selâm ve sevgilerimle..
sami biberoğulları
Benim Kabak tatlısının resmen dibi tuttu...Ben bunu kötğ bir şey sanıyor ve '' Beceremedim '' diyordum..Ama şimdi sen ''Dibini tutmuş kabak tatlısı'' deyince ve özlemle yâd edince anladım ki ben baya baya iyi yapmışım tatlıyı...Bunu duyduğuma sevindim...Artık sık sık yaparım.
Bu arada Perşembeye sizdeyim ben...Tatlı nerede ben oradayım...
Selam ve sevgilerimle.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Hele hele sen Ankarılımızın gııı
glenay
barajı, karagölü olan..
Ben senin Ankara'da oturduğunu biliyom ama :)
Kabak tatlısın seven buyursun. İnşaallah perşembe günü kabak alacamm.
selâmlar, sevgiler..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Bende sizin ters istikametinizde Batıkentte oturuyorum. Çubuğa çok gittim severim orayı ve Çubuklular Ankara havalarını güzel oynar kaşıklarla özellikle erkekleri öyle değilmi.
Ya bizde Ankarada edebiyat defterri toplantısı düzenliyelim mi ne dersiniz bana yazın
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Bende sizin ters istikametinizde Batıkentte oturuyorum. Çubuğa çok gittim severim orayı ve Çubuklular Ankara havalarını güzel oynar kaşıklarla özellikle erkekleri öyle değilmi.
Ya bizde Ankarada edebiyat defterri toplantısı düzenliyelim mi ne dersiniz bana yazın
glenay
Ama şimdi hava çok soğuk. Toplantı bahara olabilir.
Geçen hafta batıkente gittim. kardeşimin arkadaşının gelini doğum yapmıştı. Görüşürüz Eray, sevgimle..
sami biberoğulları
Kabak tatlısını iyi yapıyorsanız ben haydi haydi Aydın'a damlarım..Zaten Çine'de yediğğim köftelerin tadı damağımda..Üstüne bir de kabak tatlısı olursa artık Aydın'a gelinmez mi?
Selam ve sevgilerimle.
AYSE 09
Gülerken yazıyorum hatalarım olursa affola zaten sizin suçunuz.:))))
Şu telefonda mesaja bende kızıyorum ve hiç sevmiyorum. Mesajlara cevap vermek yerine dönüp arıyorum.
Eminim çok güzel olmuştur kabak tatlısı. Offfff bak şimdi canım tatlı çekti. Gerçi hiç ihtiyacımda yok gibi ama ne yapayım düştü aklıma. kabak tatlısı olmasada mutlaka bir tatlı vardır dolapta. Ben dolabı karıştırmaya gidiyorum hocam. Kilolarıma kilo ekleyecem sayenizde...
Tüm suç sizin.
Şimdi emeğinize, yüreğinize sağlık desem miiii demesem miii?:))))
sami biberoğulları
Siz kabak tatlısı yapıp şişmanlıyacaksınız..Kabak benim başımda patlayacak...Haksızlık değil mi bu?
Selam ve sevgilerimle.
hocam sayenizde herkes kabakçı oldu pazarda kabak kalmayacak bu gidişle nasreddin hoca birgün bahçede çalışırken ceviz ağacı varmış kadırmış başını ceviz ağacına ey allahım şu koskoca ağaç kücücük meyve veryor şu incecik tefekte koskocaman ürün veryor diye söylenmiş derken bizim hoca yorulmuş ceviz ağacının altında dinlenmeye koyulmuş dinlenirken ağaçtan hocanın kafasın taak diye bir ceviz düşmüş hoca ey allahım senin işine karışmak olmaz sen işini bilensin ya o kabak o ağaçta olsaydı nolurdu benim halim demiş bende diyorum ki sen işini bilensin senin işine karışmak olmaz fazla yeme diyecem kabak tatlısınıda hocam harikaydınız her zamanki gibi kutlarım o değeli kaleminizi saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Allahtan Havyar filan yazmamışım. Çünkü oldukça pahalı...Kabak yine masum sayılır diğer yiyecek ve tatlılar içinde.
Anlattığın Nasrettin hoca fıkrası da tam oturdu bu yazıya...Çok teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle.
bekir odaci
İnsanın kendiyle dalga geçmesi zekice bir davranış. Türkiye'de herkes mizah üretemiyor. En zor şey mizah yapmak. Hele yazmak. Keskin zeka gerektirir.
Katkı olsun:
Ramazan ayında; kadrosuz,yarı İmamın birisi, imamı olmayan köyün birinde, paralı imam olmuş. bir oda vermişler İmama. Köylülerle birlikte iftar ederken, kabak tatlısı gelmiş; çoktan beri yemediği için imam yemiş süpürmüş. Muzip köylünün birisi sormuş,
-İmam Efendi, tatlılardan en çok neyi seversin?
-Kabak tatlısı.
Demiş.Bunu duyan köylüle İmama savurda, iftarda bol bol kabak getirmeye başlamışlar. İmama artık gına gelmiş kabaktan.
Birgün bütün köylüleri toplamış, öteden beriden vaaz ettikten sonra yemek adabını konuşmaya başlamış makamla;
-Her vakit bal yesen de faydası yok. Artık s..rim sizin kabağınızı .....
Hoşça kal. Selam ve saygıyla.
sami biberoğulları
Doğrudur..İmamlar cennet taamı derler kabağa..Lakin heep kabak yemek zorunda kalınca da '' Yahu ben cennetlik bir kul değilim..Siz kebap getirseniz de olur'' deyiverirler.
Katkınızx için çok çok teşekkürlerimle selam ve saygılarımı gönderiyorum.
İlâhi Sami hocam, yazınızı okurken gülme krizine tutuldum, bunca espriyi sıralamak sizin gibi ustaya mahsustur.
Tebrikler, selâm ve saygılarımla...
sami biberoğulları
Bu sefer yazdıklarım kurgu olmadığı için çok rahat yazdım...İnanmayacaksınız ama her şey aynıyle vaki..
Selam ve sevgilerimle.
Bende yılbaşında kabak tatlısı yapamadım çünkü saat 11 kadar tek başınaydım. Çocukalr arkadaşlarınlaydı sonra eve birbir gelmeye başladılar ve gelen karnı toktu. Zaten yapma demişlerdi bende yapmadım. Neyse siz yapmışsınız eminim güzel olmuştur.
Yapılan araştırmalara göre erkekler kadınlardan daha güzel yemek yaparmış. Yani kendi erkek işlerinizi yapıyorsunuz yetmiyor kadın işlerini ve mesleklerinide yapıyorsunuz. En iyi aşçılar, bayan kuaförleri erkekdir zaten. Kadının biri de taksici, tır şöförü ouluncada yadırgıyorsunuz.Erkek işi elinin hamuruyla erkeğin işene bulaşmayın diyorsunuz yav siz kadınların hamuruna bulaşıyorsunuz.
kabak tatlısını severim ama aman Allahım ölüyorum kabak tatlısına da demem
Uzattım size afiyet olsun
Selam ve sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA tarafından 1/5/2013 9:54:08 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Ben Revani bile yapabiliyorsam artık kabak tatlısı vız gelir...Hem o kadar güzel bir tarif verdin ki yapmak değil yapamamak ayıp olurdu.
Selam ve sevgilerimle.
Gecenin bu saatine güldürdünüz sağ olasınız Allah uzun ve sağlıklı ömürler versin ..Lakin...
Ben kabağı""Yeter artık,sende kabak tadı verdin"cümlesinden tanırım..Tatlısını da yazınızdan öğrendim..öğrenmesin yaşı yoktur.Değil mi ? Bizim köyde bir kabaklar yetişir otuz kilo,içine on kiloluk çocuk girer..Köyde bir kadın;kabağı bütün olarak fırına verecekken saklambaç oynayan çocuğunun kabağının içine saklandığını bilmiyormuş.Çocuk kabağın içinden bir bakmış annesi onu diri diri fırına atacak,can havli ile annesinin elini ısırmış..Kadın acı ile yere düşmüş..eh otuz kiloluk kabak,birde on kiloluk çocuk etti mi kırk kilo,kadının üzerine kırk kiloluk ağırlık düşünce kadının karaciğeri patlamış.Kadın karaciğerini eline almış,başlamış hastane hastane dolaşmaya..yolda bir kedi kadının karaçiğerini elinden kapmaz mı?Kadın düşmüş kedinin peşine...o sırada kadına bir araba çarp..böbrekleri caddeya dökül..:)))))) bu hikaye çok uzar.."A aaa yeter yahu sende kabak tadı verdin demeyesin diye burada kesiyorum..". selam ve sevgiler...
sami biberoğulları
Senin hikaye de çok güzelmiş...Bundan harika bir seri yazı çıkar aslında..Bence geliştir bunu...
Selam ve sevgilerimle.
:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
Düştüğüm yerden kalkabilirsem yorum yazarım:))))))))))))))))))))))))))))))))))))))))
sami biberoğulları
gecenin bu saatinde yapılırmı bu olmadı ama yarın bende erkenden gidip bir kabak alıp yapayım:)))
ayrıca bende teknoloci yoksunuyum telden msj çekmeyi hala anlayamıyorum sizin başınıza gelen benimde başıma geldi sayılır benzeri yani :) yanlış anlaşılma:)
ne güldüm yine yeniden sağol arkadaşım:)))
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.