Vicdanımın Aşkısın Elnaz
hayrettin taylan
Affet…
-İdlerim egoların sarmaşığındaki hazlara teslim.Henüz Müslim olmamış egolarım var.
İD:Ruhsal aygıtımızın en eski parçası olarak kabul edilir.İçgüdümüzü,doğuştan var olan her şeyimizi içermektedir.Asıl olan dürtülerin tatmine ulaşmasıdır
EGO:Dış dünyanın gerçekleri ile iç dünyanın haz arayışı arasında dengeyi sağlar.
-Toplum argümanlarında, aile varyantlarında psiko-sosyal açıdan incelediğimizde henüz ehil olmayan egoları vardır erkeğin.
-Affet sevgilim, bilinci, bilinçaltı filtreleri kirletilmiş şişkin egoları olan toplumüstü bir özneyim. Yüklemine yüklediğim sosyal atlasımı görmelisin.
Dudaklarındaki kırmızı bahçesini hissetmeli dudak uçlarım.Ucu sevdanla tükenmeyen kalemimi başka tenlerin defterine yazdırma Elnaz.
Ve sen içinde binlerce hayalin olduğu aşk yüklemiydin. Hayaller kırılmak için ,öznemde bekliyordu.
-Sen kırılan hayalin fırtınası gibisin. Bense aşk kıyısının kumları.Her zaman sensizliğe savruluyorum.
Neden estiği belli olmayan y’ellerin var. Sen artık el rüz’garısın.
Ben sıcak cümlelerin güneşi gibiyim.Şiirlerin yağmur gibiyim, yanık hasretleri serinleten...
-Kendine bereket, aşkına keyfiyet dönencesi bir dünyalık algısıyım.
Tamamlanmış cümlelerin yüklemiydin.İçimdeki eksiltili cümlerin yüklemiydin gizlice sonlarımı tümlüyordun.
Belki eksik kalmışların tadını kavuruyordun,belki sonu bitmeyen sevdaların can arısı olup sevilerimize b’al oluyordun.
Virgüllerin ayırdığı onca eş görevli duygularım vardı.Bir nokta gibiyiz ömür cümlesinin sonunda.Herkesin bir bitmişliği, ya da biten bir cümlesi vardı.
Nokta.
-Herkes kendi noktasını atmak için ömrünün cümlesinde yaşıyordu.
Oysa seninle bitmemiş, sonu üç noktalarla kaplı cümlelerimiz vardı.
Cemalinin romanını okuyan özlemlerim var.Kapak aralığında kalmış sende kalışlarım var.
-Sorularımın beli bükülmüş?
Neden?
-Herkes bir nedeni sorguluyordu.Nasıl olurun katığı gibi ayrılık ekmeğimi kızartıyordu veballerim.
-Niçin?
-Niçinin içindeki için sorgusuz , sualsiz, içiyim Elnaz.
Biz ayrılığa misafiriz. Dünyalardan dünyaya gidiyoruz. Gözlemek, öğrenmek, büyümek, sevmek ,inanmak, gitmek, giyinmek, yemek,içmek, gezmek, gibi özel kavramların dimağını taşıyoruz.
Sonra hayat, bu kelimeler dağarcığı kadar bizi kucağına alıp başka ocaklara, başkalaşmış özlerimizle başka kendiliğimize gideriz.
Ve affet beni sevgilim,sevgilerim mevsimlik değil.Sen aşk bebeğimsin ve seni mevsimlik leylekler getirmedi.
-Gönülevimizin bacası da yok.Artık doğalgaz olduğundan her şey daha doğal, leylekleri getireceği baca da kalmadı.
Böyle yüreğimi saat dilimiyle ayırıp başka ben’lere gidemezsin.
Ben sevmenin ayarlı , uyarlı, duyarlı, seherli, hünerli, bilinçli saatiyim.
-Saat şimdi seni ben’den tam ben geçiyor.Yani sevmenin on ikisindeyiz.Akrep sen yelkovan ben.On iki gibiyiz.Öylece kalalım.
Şarkıların etkileşim merkezi,şiirlerin his bombası, hayallerin ham meyvesi, sevmelerin sevi okyanusu, senli her şeyin özetsiz yayınıyım.
-Düşlenmiş,içi işlenmiş, bilinçsel algılarla yıkanmış, güzel gelecek ikilisiyiz.
Aynı yağmura teslim ederiz gözyaşlarını.Aynı rüzgarın esintisinde esinlenirim sana.
-Benim ilhamımsın. Bu yüzden sende kaldım.
Onca fedakarlığın mevzisiyim.
Başka şehirden,başka hayattan, başka güzellerden, bambaşka emellerden, başkalaşmış ben’den arıtıldım, eritildim, eğitildim, vicdanımın adasına taşınıp sana kaldım Elnaz.
-Bütün başkalara hayır diyen hayırlı bir Mecnunluk aynasıyım.
Vazgeçilecek ne varsa vazgeçerliği dolmayan senli sevmeler ermişiyim.
-Islak dudaklarının nefsi müdafaasıyım.Bir kerenin hatırında kaldı dünyam.
-Nefesimin ıslandığı, nefsimin durulandığı, hevesler,mutluluklar, güzel anlar çeşnisiydin.Gidemezdim senden.
Tüm zaman kipleri yüreğinde çekimlenirken.Sen sevginin fillerini büyütürken bana da bu sevdaya taşıyacak fil olmak düşüyordu.
-Sen ağır bir sevdaydın, ancak bir fil taşırdı. Sen nesli tükenmekte olan aşkların son örneğiydin, filler gibi nesli tükenişleri, nefsi bitişlerin, nefessiz kalışların algısıydın Elnaz.
Bu yüzden yeniden s’onsuzluğa, yokluğu yok eden yokluğa, varlığını var eden varlığa,en mutlağa ,kendim oldum, arındın, arılandın, arıtıldım, sevmeler öğretildi.
-Gidemem senden, kalamam nefsini aşk kılan güzellerin sıcak yurduna.Yurtsu sarılmalarla sarmalar yiyemem.Benim t’adım sensin Elnaz
YORUMLAR
Biz ayrılığa misafiriz. Dünyalardan dünyaya gidiyoruz. Gözlemek, öğrenmek, büyümek, sevmek ,inanmak, gitmek, giyinmek, yemek,içmek, gezmek, gibi özel kavramların dimağını taşıyoruz.
Sonra hayat, bu kelimeler dağarcığı kadar bizi kucağına alıp başka ocaklara, başkalaşmış özlerimizle başka kendiliğimize gideriz.
vicdan muhasebesi
kutlarım efendim