- 733 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Harcanmış Hayat 6
Harcanmış Hayat 6
“Yasin,sen beni Gülay’ların evine bırak.Ben morga gitmek istemiyorum.” “ Tamam hala,bende oraya gitmek istemiyorum. “ Gülay ‘ların evi insan kaynıyordu.Bütün akrabaları toplanmış dua edip, Yasin okuyorlardı. Zehra ‘ ya baş sağlığı dileyen herkes abisinin iyiliğinden ve kendilerine çok yardım ettiğinden ve çok iyi bir insan olduğundan söz ediyordu.Evet,abisi gerçektende çok iyi niyetli , yardım seven bir insandı… Elbette içki içmediği ve ayık olduğu zamanlarda.
Morg cephesinden gelen haberler,hiç de iç acıcı değildi.Üç kalp damarı değişen küçük abisi morgdaki kardeşinin yüzünü görünce fenalaşmış,mide bulantıları ve kusmalarda başlayınca oğlu Melih onu,Yeşilyurt Devlet Hastanesi aciline götürmüştü şu anda hastanede müdahale edilmekteydi.Diğerlerinin de durumu kötü idi..Ok yaydan çıkmıştı bugün,Ok sadece acıları hedefliyor ve on ikiden vuruyordu.Abisi yapılan müdahale sonucu iyileşmişti..Herkes “Oh…çok şükür Yarabbim..”demişti...
Morgdan alınan cenaze Gülay’ların evine yakın olan camiye getirilmişti.Musalla taşına konulan cenazenin başında oğlu serdar ve kızı lale bekliyordu. Cisil cisil yağmurun altında cenaze namazı kılınmıştı. Birkaç basın mensubu camiye gelse de..zannederim buradan haber çıkmaz diye düşünerek gitmişlerdi..
Cenaze namazı kılındıktan sonra ,tabut sessizce cenaze aracına konulmuştu.Mezara geldiklerinde yağmur sağanak halinde yağmaya başlamıştı.Mezarlık çok kalabalıktı en az on tane gurup,kendi yakınlarının mezarları başında defin işlemi yapmaktaydı..Mezar çok büyüktü Zehra ‘ın görebildikleri o kadardı.Herkes şemsiyeler altında dua okuyor,Yasin okuyordu.Zehra ‘ın şemsiyesi yoktu. Çok ıslanmıştı. Birden başının üzerinde siyah bir şemsiye gördü.Eltisin oğlu ibo..”Yenge başın sağ olsun, sonra da şaka ile; sonra hastalanırsın,bana telefon edersin ”İbo,ben Bornava ‘dayım,gel beni al dokuz eylüle götür dersin..” “Haklısın ibo..benim ıslanmamam lazım..” abisinin kefen içindeki bedeni yavaşca mezarın içine bırakıldı.Son kürek, çamur haline gelen toprakta üzerine atıldıktan sonra duası yapıldı..Mezarının başından herkes ayrılmaya başladığında..O ,sonsuzluğun içindeki sessizliğe bırakıldı. Kırk beş yıldır dostu bildiği,onun için canını bile feda ettiği içki şişeleri cenazesine gelmemişti.Mezardan çıkarken Zehra bir kez daha, baktı abisinin mezarına,sessizdi mezarı,yalnızdı, Nur içinde yat abi…
Herkes arabalara binmeye başladı.Zehra eşini aradı yine bulamadı.Aslında bu kavga sebebi idi;ama ne yeri nede zamanıydı.Kavga hakkını saklı bırakarak Yasin ‘ in arabasına bindi…
Dönüş yolu başladı.Yolun yarısına geldiklerinde , onların önünde giden arabaların bir kebabçının önünde durduğunu gördüler…Zehra dün ilkindi de oğlu ile yediği yemekten sonra hiçbir şey yemediği geldi aklına.Gece içtiği sigaralardan ağzı dili hala zehir gibiydi.Hiç acıkmamıştı.Yanında oturan yengesi “Acıyan yer başka,acıkan yer başka.”demişti.Lokantanın içinde herkes ufolarda ıslak paltolarını kurutma çalışmalarına başlamıştı.Kimisi mezarda çamur olan ayakkabılarını temizliyor kimisi de pantolan paçalarındaki kuruyan mezar çamurlarını çitiliyordu…Zehra vejetaryan değildi;ama etin kokusuna bile çok zor tahammül ediyordu..yani durabildiği kadar etten uzak duruyordu.Zehra sadece çay içti..Hayat bu cephede normale dönmeye başlamıştı bile…Vay gidene…Şimdi çok zor bir görev kalmıştı geriye.. anneye bunu bildirmek..Kızı gün boyunca Zehra ‘yı telefonla aramış “ “Anneannem çok üzülüyor,galiba anladı “ demişti…Zehra ‘ da” sakın kızım,idare et ve gerçeği söyleme “ dedi....
Devam edecek...
YORUMLAR
Yazı, son hızla gidiyor, bakalım sonuç ne olacak. Musallatı ben diyecektim ama Sami hocam demiş. Tabii ki sen de biliyorsundur ama bazen fazladan yazdığımız bir harfi görmezsek böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. Zamanla düzelecek. Devam...
Tebrikler, sevgimle...
sareyaprak
Sevgili Arkadaşım.
Yine meraktan meraka sürükledin bizleri...Sanırım bu ölüm olayının altından hiç beklenmedk bir şey çıkacak.
Yazımda biraz daha dikkkat..Mesela Musallat taşı değil musalla taşı olacak...Bir de: “Anneannem çok üzülüyor,galiba anladı “ demişti…Zehra ‘ da” sakın kızım,idare et ve gerçeği söyleme “ demişti.....Dikkat edersen ''demişti'' ler kulak tırmalıyor..Bunlara dikkat edersen çok daha şahane bir eser olacak...
Selam ve sevgilerimle.
sareyaprak
En zor iş büyüklere evlat acısını söyleyebilmek...
Bayağı zor işleri.
Bakalım neler olacak gelecek bölümlerde.
sareyaprak
efendim gayet güzel gidiyor anlatım olarak kendini okunur kılıyor kaleminizde bu yolda oldukça iyi tabi ben bu konuda bilgi sahibi değilim sadece yazının akıcılığı ve okuyana bir şeyler anlatılabilirliğine bakarım bence gayette iyi kutlarım kaleminizi kolay gelsin efendim saygılarımla selamlar
sareyaprak
sareyaprak
yazılarını okuyorum..bu seri ile uğraştığın için yorum yazamıyorum..sevgiler selamlar can....