Kafamdaki Sorular
Herkes gibi benim de cevabını merak ettiğim sorular var. Her insan doğası gereği merak eder, sorar ve cevabını bulmaya çalışır. Sorulan soru ne olursa olsun, mutlaka bir cevap ve bu cevabı verebilecek bir kişi vardır. Daha doğrusu soru sorulacak bir kişi her zaman mevcuttur.
Sorular biz doğmadan öncede vardı. Biz doğduktan sonrada var olacaklardır. Kim bilir belki de bizim doğumumuz bile bu soruların cevabı niteliğindeydi haberimiz olmadan. Belki de biz cevaplayacaktık bu sorulardan bir kaçını. Bir döngünün –sorular ve cevaplar, soranlar ve cevaplayanlar- içinde dünyaya gelmiştik.
Şu günlerde gördüğüm kadarıyla insanlar artık çok soru sormuyorlar. Ve yahut sorulan soruların içi boş. Herkes artık her şeyi öğrenmiş midir? Sanmıyorum. Belki cevapları nasıl bulabileceklerini bildikleri için sormuyorlardır. Bu da doğru olmamalı. O zaman nedir insanları soru sormaktan, cevapları bulmaktan alıkoyan?
Peki beni insanların soru sormadığı yargısına iten şey nedir? Bak bunu cevabını biliyorum sanki. Bu şu soruyla doğru orantılı olabilir: Neden ilimde, bilimde veya teknolojide ilerleyemiyoruz? Sanırım merak etmiyoruz ve de düşünmüyoruz diyebiliriz.
Kaç kişi akşam kafasını yastığa koyduğu zaman, varlığının bu dünyada ne işe yaradığını düşünüyor? Bugün kendisi ve dünya için kalıcı olabilmek adına ne yaptığını düşünüyor? Dünkü halinden daha ileride mi diye düşünüyor? Bak işte yine sorular ve cevabı verebilecek tek kişi kişinin kendisi.
Benim sorularıma gelecek olursak; en başta demiştim her cevabı verebilecek bir kişi vardır diye. Benim sorularımın cevabını bu dünyadan bir kişinin cevap verebileceğini pek zannetmiyorum. Neden diye soracak olursanız. Bu dünya nasıl oluştu? Bu koskoca kainat nasıl yoktan var edildi? Bu evrendeki denge, nizam nasıl bu kadar muntazam olabildi? Zaman kavramı nasıl bu kadar değişken olabilir? Bir atomun içindeki yasalar ile şu koskoca evrende olan yasalar nasıl bu kadar birbirine benzer? Bir düşünsenize bir atomun en küçük yapısındaki çekim kuvveti, gezegenler arasındaki çekim kuvvetiyle nasıl bu kadar benzer özellikler gösterir? Ve şu evrendeki atomların –ya da daha küçük parçaların- en küçük farklılıkları bile bütün bir evreni nasıl değiştirebilir? En küçük bir hesap hatası nasıl olmaz? Bu kuvvet nasıl böyle uygulanabilir? İşte benim araştırdığım ama cevabını bulamadığım birçok sorudan birkaç tanesi. Ama şunu biliyorum ki bu soruların cevabını bulacağım. Bu mekan ve boyutta olmasa bile.
Bana göre, bu dünyada insanı insan yapan merak duygusudur. Sorduğu sorulardır. Alınacak bir sürü cevap var. Yeter ki soru sormaktan vazgeçmeyin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.