meselci'ye MEKTUPLAR -39
Cana yakın değilsin meselci.
Kendi bildiğini okuyorsun bana. Dinlemiyorsun beni. Sormuyorsun beni. Benimle arkadaşlık kurmuyor, ne halde olduğumu merak etmiyorsun. Umrunda değilim. Evet hiç değilim.
Seninle epey derdim var. Çok duygusuz, çok anlamsızsın bana karşı. Ne desem sana boş. Boş gözlerle bakıyorsun bana. Ben konuştuğumda sen sessizleşiyorsun. Yine bildiğini okumakla sokaklarda dolaşıyorsun...
Yaramazsın meselci.
Tamam güzel lirik şiirler karalıyorsun. Tamam edebiyatı çok seviyorsun. Tamam yüreğin engin ve derin. Tamam şairsin. Tamam MİMOZA adındaki ilk kitabın Eylül 2011’de çıktı. Ancak adam gibi adam kıvamında değilsin. İyi niyetlisin fakat ilerleyen bir doğrun yok. Ansızın ortalıkta kayboluyorsun. Ansızın bağırıyorsun bana. Gereği yokken yalnız bırakıyorsun sol yanımı. Sebep yokken küsüyorsun mor dağlarıma. Benim özgürlüğüme göz dikiyorsun. Benimle dalga geçiyorsun. Benimle oyunlar oynuyorsun, ben sağında çınarlar gibi sağlamken. Bencilsin. Miden doluyken aç olan dikkatini çekmez...
Ve şaşırdığım bir şey var sana dair. Bunca olumsuz özelliklerine rağmen; yine de sana selam veriyorum. Yine de ilişkimi seninle kesemiyorum. Seni saymadan bir günümü tamamlamıyorum. Hatırını sormadan bir yarına merhaba demiyorum meselci...
Mehmet Selim ÇİÇEK
3 Ocak 2012, 11.47, Kızıltepe