Harcanmış Hayat 5

• 2 Ocak 2013 Çarşamba 15:55:58

Harcanmış Hayat 5

Zehra, Sema ‘ yı telefonla aradığında onlar ,kocasının tedavisi için hastanede sıra bekliyorlardı.Sema’ nın kocası hiç de kaza yapılmayacak bir yerde, dört yıl önce kaza yapmış,kazadan sonra bir çok sağlık problemi ile karşı karşıya kalmıştı.Ömürleri hastane köşelerinde geçiyordu.Zehra olayları anlattığında sema ‘ın sesi ağlama haline gelmişti.İlk cümlesi”Keşke Zehra keşke,,,senin abin benim kardeşimi öldürse idi…inan çok üzüldüm..cenazeye gelmeyi inan çok isterim; ama çocuklarının bize göstereceği tepkinin ne olacağını bilmiyorum,o nedenle gelemem.. Zehra,,biz bu güne kadar hep öldürülme korkusu yaşadık.Babam mal nedeni ile amcamı öldürdüğünde çocuklarından hep öldürme tehdidi aldık,tehditler daha beş yıl öncesine kadar sürdü…Ölümle burun buruna yaşamanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim…Hem de üzerinden kırk yıl geçmesine rağmen…Artık ailemin katil sülalesi olarak anılması beni; hem çok üzüyor,hem de çok utandırıyor.Ailemde bir daha cinayet yaşanmasın diye her gece dua ettim..şimdide kardeşim katil oldu..yine bütün şehir bizden bahsedecek…yine kötü insanlar diyecek..çok ama çok üzgünüm..hem senin kardeşine çok üzüldüm,hem de kendime…kızlarımdan küçük olanın evliliği bu nedenle sallanıyor…Kaynanası sürekli oğluna baskı yapıyor” o ,kadını boşa,onlarda katil geni var..doğacak torunumun öyle genlerle doğmasını istemiyorum” diyerek.Benim kızım da daha bunlara ne kadar sabır edecek bilmiyorum…Keşke Zehra keşke senin abin benim kardeşimi öldürse idi…kurtulurdum hiç olmazsa birinden…”

Zehra sema ‘nın dediklerini sadece duymuştu ilk cümleden sonrası duymuş;ama hiç anlamamıştı.Sabuncu bölüğünün keskin virajlarında gözlerinin önünden hızla çam ağaçları geçiyor.Beyninin bütün kıvrımlarında bir yılan gibi sema ‘ nın ilk cümlesi dolaşıyordu… “Keşke,Zehra keşke senin abin,benim kardeşimi öldürseydi…”Hayat iki arkadaşı aklının ucuna bile gelmeyecek olayların içine sokmuştu ve bugün hayatın acı gerçekleri kırbaç gibi ruhlarına darbe üzerine darbe indiriyordu…O cümle, Zehra için elamanı olmayan bir boş küme gibi anlamsızdı…anlaması da mümkün değildi…Kim bilir belki de anlamamak daha kolayına geliyordu..

Ondan sonraki günlerde, Zehra ve Sema ‘nın arasına baya bir soğukluk girdi..Çevrelerinin aynı olması..Bu olayın hızla duyulmasına neden oldu..Duyulması ve konuşulması Sema ‘yı çok rahatsız ediyordu.Zehra ‘ nın da bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu..Zehra ‘nın ailesi de kalabalık bir aile idi..ve hepside tanınan insanlardı..Zehra bu konuda ne yapabilirdi ki….Hayatın kendisi matematikti zaten..Bu olay sadece ,iki arkadaşın ilişkilerini sonucu soru işaretleri olan,onlarca çok bilinmeyenli denkleme bırakmıştı yerini…Zehra olayları zamanın akışına bırakmaktan yana idi..su akar yolunu bulurdu nasıl olsa…Arkadaşı ile arasının hiçbir zaman eskisi gibi olmayacağı da kesindi..Bu olayda ikisinde hiçbir suçu yoktu…Yine de çok büyük konuşmamak gerekirdi.Hayatın insanları ne zaman hangi olayların içine çekeceği;çektiği olayların hangi noktasında bırakacağını bilmek mümkün değildi..Kim bilebilir ki….

Gece fırtına ile karışık başlayan yağmur gün boyunca zaman zaman hızını kesse de hiç dinmemişti..Arabaların çoğu adli tıp morgunun önüne gitmişti..Zehra oraya gitmek istemiyordu..Ömrü boyunca hafızası bir çok kötü olayı kayıt etmişti zaten..Bir de Morg kayıt edilsin istemiyordu.Abisinin ölü yüzünü de görmek istemiyordu…

Devam edecek