Yazmasına Yazalım Ancak
Dostlarım!
Dil; bir ulusun kültürünü anlatan, yorumlatan ve aktaran gizil bir güçtür. Bu anlayışla dilimizi sevelim, çok iyi öğrenelim ve öğretelim, diğer dillerin ve kültürlerin kuşatmasına karşı da kesinlikle koruyalım çünkü Türk dili nice güzellik ve incelikleri yapısında barındırmaktadır.
Şu gerçeği de vurgulamalıyım ki Türk dili yeryüzünün en eski, güçlü ama o denli güç dillerinden birisidir. Güzel ve görkemli dilimizi özenle ve kusursuzca konuşmaya, okumaya ve yazmaya çalışmamız son derece önemlidir.
Her şairin/yazarın değerlendirmesini en güzel ve uygun biçimde okurları, ulusu ve insanlık zamanla yapar. Yapmaya çalıştığımız işin kutsallığına yürekten inanarak kusursuzluğu yakalamayı amaç edinmeli ve yazdıklarımızı herkesten önce içimize sindirerek sevmeliyiz.
Benimseyerek yapılan her çalışma günün birinde bir başarı olarak karşımıza çıkabilir. Bundan dolayı iyimser olmak, büyük düşünmek, ille dili güzel kullanmak gerekir.
Şunu üzülerek belirtmek isterim ki dildeki yozlaşmayı gördükçe kaleme ve klavyeye dokunmak bile eskisi kadar içimden pek gelmemektedir.
Öyle iddialı değilim ancak eski bir dil eğitimcisi olarak dilin özgün kuram ve yazım kurallarına titizlikle uymaya özen göstermekteyim.
Kimsenin bilerek ve inatla yanlış yapacağına inanmak bile istemem. Asıl olan kişinin araştırıp öğrenmesi ve doğruları özümseyerek yanlışlardan arınmaya çalışması değil midir?
Genç kuşaklara ve yazmaya yeni başlayanlara iyi, güzel ve doğru örnekler verelim ki onların yürekleri ısınsın ve beyinleri ışısın.
Ne çok kısa ne de destansı uzunlukta, sık sık ve hep belirli konuları işleyerek çalakalem yazmak gerçek anlamda bir beceriklilik olmasa gerek!
‘Ben de varım!’ demek herkesin doğal hakkıdır ama varlığıyla yokluğunu eşitletircesine bir şeyler karalamak kimseyi yüceltmez. Kendi zamanını ve enerjisini hoyratça harcayanlardan başkalarının emeğine, alın terine ve göz nuruna saygı beklememiz boşunadır.
İçten, uygun dille ve incitmekten kaçınarak yapılan uyarı, anımsatma ve yapıcı eleştirileri önemsemeyip aynı yanlışları yinelemeyi sürdürenlere saygı duyabilmek olası değildir.
Şakşakçı ve istemeyerek çiğ tavuk yiyenlerden olmadığımı hoşgörü ve yüksek anlayışınıza sığınarak burada vurgulamak isterim.
Nice yazınsal, incelikli ve hoşa giden çalışmalarda ve paylaşımlarda buluşabilmek umuduyla yeni yılda daha az sıklıkla ve daha az sayıda şiir ve düzyazı yazmak niyetindeyim.
Yazımı değersiz bir doğaçlama beytimle sonlandırmak isterim, izninizle:
Vardır mutlak özümüzde iyi niyet hem de derman;
Yoktur bize bizden gayrı en büyük dost hem de düşman!
Esen, sevgiyle ve hoşça kalınız.
01.01.2013
YORUMLAR
Eğitimci
Haklılık payınız var muhakkak. Ama yazarak daha güzeli yakalamak neden vakit kaybı olsun ki.
Maksat iyiye ulaşmaksa...
İşte o vakit; şakşakçı değilde gerçek ifadelerin sunulması, size katıldığım noktadır yazınızda.
Özlemişim duruş sergileyen yazılarınızı.
Saygılar.