Rezalete bakın!
Lisan, insanoğlunu iletişimde, düşünme, konuşma ve yazmada diğer varlıklardan ayıran, his dünyamızın anayurdu ve kendimizi diğer bir insana anlatmakta en önemli unsurdur.
Yazı biçiminde (latin harflerle) yaşı henüz bir asırlık bile olmamışken ve sağlam kuralları ile halkın genel kesiminde tam konumuna oturmamışken, kısacık aklımızın cinayetine kurban gitmekte yavaş yavaş.
Neden mi?
Dünyada lisan, yani Türkçe Olimpiyatları düzenleyen ve aynı zamanda diline sürekli olarak en çok yabancı kelime sokan tek ülkeyiz!
Bu ne pehriz, bu ne laha turşusu....
Basit bir örnek:
Çıkın bakın caddelerde, T-shirt (yakadan aşağı önü kapalı gömlek-göğnek-) giysisi olanların göğsündeki yazılara gözatın! Nerdeyse % 99’u tamamen İnglizice.
Vay beeee. Türkçe’den utanır mı olduk yoksa?
Hele hele işletmelerin işimlerine bir bakın, rezalet, kepazelik!
Arkadaşlar biz ne yuırdmuzu ne de dilimizi seviyoruz. O kadar!
Seviyorum diyen varsa, yalan!
Millet olarak yok olmamız için düşmana gerek yok, şun anki kuşağımız (jenerasyon menerasyon değil!) kendi eliyle beceriyor bu işi.
100 bilemediniz 150 yıl sonra adından gayrı Türk de kalmaz bu alemde Türkçe de!
Bana yülsek ’’performanslı’’ cevap ve eleştiriler gönderin lütfen.
YORUMLAR
Muhteşem!..Dikkat çekilen konu önemli..giysilerin üzerindeki yazılar zaten bizde üretilenlerin ilgi görmemesi nedeniyle yurt dışından,gelmiş süsü verilen sahte imalatlar gereği...İş yerlerinin isimlerin yabancılaşması Avrupa Birliğine girme isteğimizin gereği...Dilimizdeki kelimelerin yabancılaşması sözüm ona aydın oluşumuzun gereği...Dilimizi önemsemeyişimizin nedeni de üşengeçliğimizden sesli harfleri bırakarak kısaltma yoluna gidilmesidir bence....Umarım çok okuyanı olur bu önemli yazıyı...Saygılarım sonsuz...