- 3650 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Öfke Nöbeti Ardından...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Anladım ki vakit gitme vakti. Bu son öfke nöbetin olsun senin, en azından bana dair. Çıkarmaya çalışıyorum ellerimde dünlerden kalan sevda izlerini, Kafi gelmiyor hiç bir sabun. En iyisi onu da yüklenip sırtıma, öyle gitmeli senden. Hangi kadın taşır, beğenilmemenin o ağır yükünü? Taşıyorum işte, hem de üzerine sevda sinmiş ellerimle. Yine bir öfke nöbetinde aciz kalmasın duygularım diye, yüreğimi bırakıyorum avuçlarının arasına. Hep senindi zaten. Al şimdi savur dilediğince. Belki diner öfken, geçer belki...
Adını koyamadığım öfke çiçeğimdin benim. Zehirliydin kökünden ucuna dek. Bilerek ve isteyerek kokladım seni. Tüm benliğimle tattım, göze alarak...Deli de, suçlu sensin de, bana ne?
Sevmelerimin büyük olmasına küsmedim, büyüklüğünde ezilemeyecek kadar küçük olmana ve buna rağmen büyüklük taslamana kızdım. Koparmadım, dalında kokladım seni, incinme diye. Ya sen...En deli dikenlerinle saldırdın bana, kırılmadım, kanadım, geçti. Oooff.
Ellerimi cebime koyup, ve dilime dolayıp bir şarkı, gitme vakti.
“Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde,
Gidiyorum kokun hala üzerimde,
Sana korkular bıraktım, bir de yeni başlangıçlar
Bir kendim bir ben gidiyorum”
Unutmuşum, kokun da kalmamalı üstümde. Silkeliyorum varlığıma sinmiş kokunu. Son bir kez daha yıkıyorum ellerime yapışmış sevda lekelerini. İzlerini siliyorum defterimden. Kelime dağarcığımda sana ait tek bir söz bırakmıyorum. Öfke nöbetlerinden kalma izler kalıyor bir tek bedenimde, ama nasıl olsa zaman silecek onları da. Ben yüreğimi bıraktım ya avuçlarına…
Şimdi toplayıp seni gözlerime biriktiriyorum. Her adımda yaş olup düş diye içerimden. Son sözlerimi söylüyorum artık öfke çiçeği; sakın “bitti” deme, bitmedi çünkü. BİTİRDİN. Soranlara, “ben bitirdim sevdasını, her gün ufaladım, sonunda yem yapıp attım tavan arasındaki güvercinlere” de. “Gitti” deme, “gitmek zorunda kaldı” de. “Ellerimle gösterdim kapıyı, gururunu hiçe sayıp direndi, kapandı ayaklarıma, cılız bir sesle” seviyorum ama” dedi” de. “Öfke nöbeti yakalamıştı yine,” o halde iğreniyorum senden de sevginden de” deyişim son noktayı koydu” de. Ama ne olur kendi istedi, kendi tercihiydi, gitmeyi seçti deme… Artık yanında yatmadığım o koca tek kenarı çökmüş yatağı, ver bir eskiciye, kendine bir uçurtma iste onun yerine. Sonra koy benli tüm anıları, uçur göklere. Yağmur alıp sevgimden nasiplensin tüm çiçekler, sen yeşillenmedin, bırak onlar yeşersinler. Sonra anlarsan ve aklın başına gelirse sakın ağlama öfke çiçeği, solarsın sonra. Solma…
Yüreğinden olduğu gibi, bedeninden de gitme vakti. Vedam uzun oldu. Yüküm ağır…Şimdi ipe çekip sevgim adına her şeyi asma vakti. Zaman iyileştirir mi, döndürür mü bilmem bir daha sana beni. Özlemin tak deyince, sen “ dön “ dersen… Belki…
YORUMLAR
...Unutmuşum, kokun da kalmamalı üstümde. Silkeliyorum varlığıma sinmiş kokunu. Son bir kez daha yıkıyorum ellerime yapışmış sevda lekelerini. İzlerini siliyorum defterimden. Kelime dağarcığımda sana ait tek bir söz bırakmıyorum. Öfke nöbetlerinden kalma izler kalıyor bir tek bedenimde, ama nasıl olsa zaman silecek onları da. Ben yüreğimi bıraktım ya avuçlarına… ...................
İşte bu sözler beni yıktı geçti...
Sevmenin asaleti vardır.
Asaletin de armaları ve yükümlülükleri vardır. Tek taraflı sevmelerin hazin sonunu yazar çok iyi yaşamış ve yazısında yürek yırtarcasına belirtmiş. Bir yerde okumuştum."Rüzgar şiddetli esince dal kırılmıştır.Rüzgar özür diler.Dal O'nu affeder,Ama birkere kırılmıştır."" Yani ok kınından çıkmış ve fırlatılmış.Hedef öenmli değil! Geri dön derse de;Belki!
Yok böyle bir şey! Sevgi Çınarının kökü birkere çatırdamaya görsün.Ne gübre,ne ilaç ne bakım hak getire!
"Gitmek mi zor,kalmak mı zor, O sabahı sen bana sor..."
Günün yazısı olmak heryiğidin harcı değil...
Kutluyorum.
Oturduğum koltuktan ayağa kalkıp Alkışlı-YORUM.
Mehmet Ali Günşen
www.duygulokali.com
Ehli vukuf endam etmiş.
En güzel sözleri sayfana döşeyip gitmişler.
Ben de onlara aynıyla katılıyorum.
Yazın harrikaydı....
Özlemin tak diyeceğinden eminim. Kim bilir belkide açık kapı bulamaz dönüşünde.
Tebrikler canım, sevgilerimle
Biricik çiçeğimdin sen benim
Soldun,yaşamım çöl oldu gitti.
Parlak güneşimdin sen benim
Battın geceler içindeyim şimdi..
***
Düşlerimin kanatlarıydın sen benim
Kırıldın,uçamıyordum bittim
Kanımın sıcaklığıydın sen benim
Soğudun,ben buz kesildim..
Sandor PETÖFİ
Yazanın duygularıyla ne denli örtüştüğünü gösterebilmek amacıyla bu şiiri ekledim evet sevgili Ülkü belki öfke çiçeğiniz sizin o,
Ve hatta o öfkeleri bile bile zehirli olduğunu bile bile kokladınız işte sevdanın güzelliği burada sonuçta hangi çiçek olursa olsun solmasına kıyamadığınız dikenleri avuçlarınızı daha da kötüsü yüreğinize batıp acıtsa da kanatsa da sizin biricik çiçeğinizdi..
Ve ne olursa olsun öylesine derin bir sevda yüklenmiş ki yazan ağırlığı altında ezilen o değil karşısındaki olmuş nöbetlere tutulan,ne dediğini bilemeyen hepsinden önemlisi de yaşanan paylaşımlara güzellikleri taşıyan bir sevdaya saygı duymaması,geçmişin güzelliklerinin hatıraları dahi bu nöbetlerin kaybolmasına ortadan kalkmasına neden olamamış..
Zaten zor olan da bu sevgili Ülkü tek kişinin taşıyacağı sevdaların yükü de çok ağır ne yazık ki ve acıtan yanlarından birisi de yüreğin bir gün yeter artık biraz durup dinlenmek istiyorum demesi,dilerim böyle bir şey hiç bir zaman olmaz ..
Ve buruk vedadan çıkan bir not daha ;
Acılara batmamış bir aşk söyle bana,
Yıkmamış,kıymamış olsun bir aşk söyle.
Bir aşk söyle sarartıp soldurmamış ama
İnan ki senden değil artık yurt sevgisi de
BİR AŞK YOK Kİ PAYDOS DEMİŞ GÖZYAŞLARINA
MUTLU AŞK YOK Kİ DÜNYADA
AMA ŞU AŞK İKİMİZİN,ÖYLE DE OLSA..
Louis ARAGON
Evet buruk vedanın ertesinde her an dönebilirim demek,yeter ki sen iste dönmemi demek yazanın içinde bulunduğu güçlü sevdanın ne denli canlı tutulduğunu tutmak istediğinin her şeye rağmen şu aşk ikimizin öyle de olsa dediği satırlarla noktalanmış..
Temennim güzelliklerin sevgilerin sevdiklerinin her zaman yanında olması satırlarda kalan bir yazı olması hayal ürünü olması çok ama çok daha önemlisi acıların yüreğinden uzak olması dikenlerin akıttığı kanların durulması ve gözyaşlarının dinmesi..
Yüreğine sağlık sevgili Ülkü sevgiyle ve sevdiklerinle kal her zaman sevgilerimle..
Çınar GÖLE
Sevgili Ülkü, tebrik ederim.Okunası bir yazıydı ama bunu sadece kaleminin ürünü olarak düşünüyorum.
Yani seninle bir bağlantı kurmasam da şu son cümleyi ben şahsen tasvip etmiyorum, hele olanlardan sonra... Tebrikler, sevgiler.
"Şimdi ipe çekip sevgim adına her şeyi asma vakti. Zaman iyileştirir mi, döndürür mü bilmem bir daha sana beni. Özlemin tak deyince, sen “ dön “ dersen… Belki… "
Sevmelerimin büyük olmasına küsmedim, büyüklüğünde ezilemeyecek kadar küçük olmana ve buna rağmen büyüklük taslamana kızdım. Koparmadım, dalında kokladım seni, incinme diye.
Muhteşem bir anlatım, yürek sızlattı...
Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi...
Selam ve saygılarımla...
" Şimdi toplayıp seni gözlerime biriktiriyorum. Her adımda yaş olup düş diye içerimden. Son sözlerimi söylüyorum artık öfke çiçeği; sakın “bitti” deme, bitmedi çünkü. BİTİRDİN. "
Yatalak düşlerimin görebildiği tek ışığın hayatla sınırlı kaldığıni öğrendiğim bir vakitte okudum bu satırları.. Tırnak içine alınmış kelimeler artık ayrılık limanlarına demirlemiştir. Artık hazan vurmaktadır zamanın kurak kıyılarına. Gözyaşlarının saçaklarına tutunmuş kelebeklerin gözbebeklerinde sevgilinin gelecegini beklemek bile fayda etmez artık. Uykusuzluğu giydirdiğin gözlerin delilsiz kalmıştır failini mechul aşk cinayetinde. Gideni beklerken suç üstü yakanlanmıştır cocuksu düşlerin . Delilleri karartan sen olmasan da artık hüküm vermiştir. Suçun sabit; cezan müebbetir. Artık ayrılık, koyu mürekkeble karar defterlerinde zabta geçmiştir;
" Sustugun her kelimede ben "sana " yaşıyor olacağım sen bana dönmesen de.... "
Yazınızı okuyunca bu fakir cümleler döküldü umutları çalınmış gönül defterimden. Kaleminiz hiç solmasın...
Kütahya' dan saygılarımla...
ismailsarigene tarafından 12/2/2006 2:14:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Zaman iyileştirir mi, döndürür mü bilmem bir daha sana beni. Özlemin tak deyince, sen “ dön “ dersen… Belki…
Sevgi söz dinlemiyor, seven laftan anlamıyor, ve inadına tüm gurur kırıklıklarının; sevilenden vazgeçilmiyor değil mi? Ama ne var biliyor musun; incinmiş yürekle eskisi kadar sevilmiyor! Sevdan gönlünce olsun. Yüreğine sağlık sevgili dostum.
Sevgimle...
dağ
yüreğe yol olmuş
geride bir sıra düş kırığı ben
bir tutam güneş yutan menekşe bırakarak
koşarcasına
kaçarcasına peşmerge sevdaların peşi sıra
koyaklarımdan kayan su misali
kuş kanadında uçup gitmiş / ağır
söyle
avuntu sohbetlerin kısır rahmi
hangi kutsal günde doğurur seni yeniden
ve benim fahişe kaderim
hangi memleketsizlikte karşıma çıkartır seni
sarmaşık günlerim neresinde saklar gözyaşlarımı
seni sevmiyorum bizans ın çingenesi
kırmızı güllerini
maviye çalan düşlerini
pembe ye çalan adını sevmiyorum
seni sevmiyorum düş karam
elime tutuşturduğun hiçliği
adressiz bir gemi ile gönderiyorum
zaferine katık olsun..
////_____
hani
olur ya
dağ çökertir seni / gölgelik yerine / ağır /sancılı
apansız bir bulut çöker dizlerinin dibine/gri
maviye çalan türküler söyle / eylül
koşar gelir sarısı sevdamın / kırmızıya çalar aşk
olur ya
tek başına mahşere düşer gözlerin
ağlamaklı olur gece/kan revan/damlamaz yüreğin
bir kırık dize oku yüzüne yüzüne karanlığın
yanağı bahar / dudakları kar
zemheri olur yağar sevdam / hesapsız / sorgusuz
olur ya
bir hayatsızlıktan başka bir hayata koşar bedenin
ardın sıra bakar
yaşanmamış açlıkları sevdanın /kir pas içinde/zehir zıkkım zaman
zifiri çiçekler serpilir her yana/katran karası
mevsimleri yırtar / bin yıla sığar gelirim..
olur ya
deli tarafın tutar
kudurur /depremlerde azar / koşasın gelir
herhangi bir dalganın sırtına yükle kendini
yıldız misali kayarak gel
düşünmeden çal kapıyı
bekliyor olacağım.......
medcezir yatağına çarşaf oldu kalemim yazınızı okuyunca..
ve affınıza sığınarak döktük bir şeyler nacizane...
sevgilerimle