- 571 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gerçekleşmeyen Kehanetler 4
12-[Merak etmeyin kıyamet oyuncağınızdan vaz geçmiş değiliz!] GELECEK KIYAMETLER: Eğer Dünya, 21 Aralık’’ta da yok olmazsa yedekte tutulan tarihlerimiz de bulunuyordu. Örneğin Amerikalı astrolog Jeane Dixon, İsa’’nın 2020’’de geri gelerek kötülüğe karşı savaş açacağını ve bu savaşın 2037’’de sona ereceğini, daha sonra da dünyanın yok olacağını ileri sürdü
[Bu zavallı saftirik çılgın] Dixon, daha önce kıyametin 4 Şubat 1962’de kopacağını da iddia etmişti. [ Eh ne yapsın, birisi tutmadıysa bir yenisini ilgililerinin dikkatine sunuyordu. Ne yani takipçileri boyun egip inanırları varsa, insanlar kahinlik yapmasa mıydı? B:K]
[Yenilen somun pehlivanı güreşe doyar mı? Af edersiniz yanılan kâhin yanılgıya doyar mı? Diyecektim. Şimdi yıl 24 Aralık 2012’dir. Yalancılar mı? Asla! Olura, insanlık hali; insanlar yanılamazlar mı? Yanılırlardı elbette(!) Dixon da yanılgısının farkına varıp, yeni yanılgının, pardon; yeni bir kıyameti kehanetlerin, tarihini verecekti. Hayırlı olsundu, hayırlara vesile olsundu! B.K]
[Elin kâhini var da, bizim kâhinimiz yok muydu? Alın size Said Nursi. Safalar olsundu!]* 6 bin sayfadan oluşan "Risale-i Nur" adlı eserinde, kıyametin 2129 yılında yaşanacağını ima ediyor. [ Merak etmeyin, şimdi yıl kıyametten sonraki 1000. Yıl olan milenyumdur. Yani yıl kıyametten sonra sağ salim 3129 oldu!! B.K]
31 Ocak 1990’da Mısır’da doğan, 1974’te Kur’an-ı Kerim’de 19 Mucizesi olarak bilinen ve İslam dünyasında tartışmalara yola açan, 19 mucizesinin; "matematiksel sistemini" ortaya koyan Mısırlı biyokimyacı Reşad Halife, Dünya sonunun, 2280 yılında geleceğini [şıp diye]hesapladı.
[Hiç telaş etmeyin. Yarınki yeni yıl, 3281’in ocak ayı. Nedeni sübjektif olanın, sonucu da sübjektif olmak zorundadır. B.K]
Yahudilerin kutsal kabul ettiği Talmud kitabına göre ise Mesih, Âdem’in yaradılışından 6 bin yıl sonra gelecek ve sonraki bin yıl içinde dünya yok olacak. Talmud’a göre Dünya’nın mahvı, 2240’ta başlayacak ve 3240’ta bitecek.
[Korkmayın o tarihten sonra da bu kehanetin, mutlaka yanlış hesaplandığının vurgusuyla, vahyin yanlış anlaşıldığının vurgusu yapılacaktır. Bu kez de o olmadıysa bu denip; Asıl Âdem babamız değil de; 2. âdem babamız olan Nuh’tan sonraki 6. bin yıl sonrası içindeki kıyamet senaryosu heyecanla beklenecektir! Nasıl olsa, daha önce de onlarca kez beklemiştik. Beklemekten ne çıkardı ki! Yeter ki sizim korkunuz taze, diri ve tetikte dursundu. Kehanetti nasıl olsa; oraya atıp, burayı vuracaktılar! B.K]
Bazı bilim adamları göre ise Büyük Patlamadan 5 milyar yıl sonra Güneş kırmızı bir deve dönüşerek Dünya’yı yok edecekti.
[Olur mu? Olur! Çünkü bu doğru ve verili oluşla mantıklıdır. Ama bununda bir insan mantığı olduğunu unutmayın. İnsanoğlunun öznelliği ve eksantrikliği ne Dünya’nın; ne evrenin olucusu değildirler. Bu nedenle insanın görece insani sisteme bağlı olan ahlakiliği, ya da ahlaksızlığı; ne evrenin düzen ilkesidirler. Ne de evrenin düzensizliğinin ilkesidirler.
Kıyamet alametinin müsebbibi gibi gösterilen ahlak; ne olması gereken saltık lığın içindedir. Ne olmaması gereken saltık lığın içindedir. Siz sistemi değiştirdiniz mi, ahlakınız da değişir. B.K]
2003 yılında "Büyük Son" teorisini ileri süren bilim adamları ise sürekli genişleyen evrenin yaklaşık 22 milyar yıl sonra tamamen yok olacağını ileri sürüyorlar.
[Muhakkak ki her şeyin miadı gibi; her şeyin kesikli sürekliliği gibi; her şeyin bir başı ve bir sonu vardı. Ama bu baş ve son ne zamandı? Şimdilik bunlar malumumuz değil... Ama giderek doğruya yaklaşan tahminlerimiz hep var olacaktı. Evren gibi insan da; geçmişini biliyor; geçmişin bilgisini taşıyordu. Yine evren gibi insan da geleceğe uzayacağını biliyordu. Ama neye uzacağını bilmiyordu. İnsanların bilim verili, görece kısa erimli; öngörüsü değil ama yaklaşık bir olası öngörüleri vardı.
Siz şarlatanlara, medyumlara, sonuna loji eklenmiş (astroloji, teoloji gibi) etkilere; kahinlere, kutsal metin şifrelerine, olası kıyametin büyüğüne küçüğüne dair verilen zamana ve alametlerine kıyameti gündemde tutmanın en garantilisi olan; “zamanı Allah’tan başka kimse bilmez” deyip te bu bilinmez olan zaman aralıklarına arada sırada yemleme atanlara bakmayın. Bakarsanız da hoş bir seda olarak bakınız. B.K]
["Gerçekleşmeyen kehanetler" dendiği zaman okurlarda veya böylesi söyletilenleri duyanların aklına, kıyamet olacağının zımni algılama ve çağrışımlar gelir. Bu söylem daha başında ve başlıkta yanlıştır.
Sanki kıyamet olacak denilişin gerçekleşmiş olanları varmış ta; gerçekleşmemiş olanların yanında; gerçekleşmiş olanların katiyet ligini ifade ederler gibi. Daha baştan hükmünü düşmüş; aklı küstürmüş bir kavratıştır. Bu söylenenler gerçekleşmiş olanlara karşı, her nasılsa gerçekleşmemiş olanlardı!
Sanki bir ülkeye yapılan akınlar arasında çeşitli engeller ve hava muhalefeti gibi saiklere istinaden aksiliklerle gerçekleşemeyen akınlar gibi.
"Gerçekleşmeyen kehanetler" söylemi, rutin tren veya uçak seyri seferlerine karşın; bayram izdihamı ile araya konan ek seferlerden birçoğunun gerçekleşmemiş olması gibi bir servis söylemi ifade eder.
Oysa olası kıyamet tek kezliktir. Gerçekleştiği an kıyametin başka bir gerçekleşmeleri de olası değildir. Hiç bir ahlakilikler gibi öznel nedenler, evrenin var oluş ve sürüş nedeni olmadığından kıyametin de belirtisi ve müsebbibi ; olamazlar.]
Umur Koçak Semiz / AA 21.12.2012 Hürriyet gazetesi internet servisi yayınından alıntıdır. Maya tutmadı kıyamet kopmadı başlıklı haber içeriği alt düzenlemesi; “gerçekleşmeyen kehanetler”
Bayram Kaya
Not: Yazının tümü yaklaşık 2829 sözcük. Bunun 1106 adet sözcüğü yazarınındır. 1723 adet sözcük te benim konu açarı oluşla yazdığım toplam sözcüklerin sayısıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.